Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/14 E. 2022/225 K. 04.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/14
KARAR NO : 2022/225

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25.11.2021
NUMARASI : 2021/802 E. 2021/1078 K.
DAVALI : HASIMSIZ
DAVANIN KONUSU : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
KARAR TARİHİ : 04.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.02.2022

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.11.2021 tarih 2021/802 E. 2021/1078 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından … Bankası tarafından dava dışı … Şti adına gümrük işlemleri teminatı olarak düzenlenen 28.07.1999 tarihli teminat mektubunun Gümrük Müdürlüğü’ne teslim edilmeyerek kaybolduğunu, bu şirketin daha sonra müvekkili şirket ile birleştiğini ve devralındığını, davaya konu edilen bu teminat mektubunu 22 yılı aşan süre nazara alındığında zamanaşımı süresi dolmuş olup ilgili bankaya komisyon ödenmek durumunda kalındığını, süresiz teminat mektubu niteliğinde olduğunu, bunların 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, kaybolması ve zamanaşımı sürresinin dolmuş olması nazara alınarak iptaline karar erilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince iddia ve toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; dava konusu teminat mektubunun kıymetli evrak niteliği taşımadığı, tacirler tarafından saklanmakla yükümlü defterlerden de sayılmadığı, kaldı ki teminat mektubunun 22 yıl önce kaybedildiği bilinip ne şekilde kayıp gerçekleştiği konusunda yeterli bilgi bulunmadığı dikkate alındığında teminat mektubunun iptali açısından yasal şartların oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili dava dilekçesindeki hususları tekrar ile birlikte davaya konu teminat mektubunun verildiği … Şti’nin davacı şirket ile 22.12.2015 tarihinde birleştiğini, veriliş amacının müvekkil şirket tarafından devralınan … giyim şirketi adına Gümrük işlemlerinin teminatını bağlamak amaçlı olduğu, söz konusu işlemler açısından teminatı gerektiren husus kalmadığını, aradan 22 yıl gibi uzun süre geçtiğini, bu teminat mektubu ile ilgili herhangi bir işlem bulunmaması ve Gümrük Müdürlüğünde olmadığı anlaşılmakla buradan iadesinin de söz konusu olamayacağı,
Kaldı ki müvekkilinin aradan geçen bu süreden dolayı Gümrük Müdürlüğü’ne karşı sorumluluğunun da kalmadığını, bunun için ilgili bankaya komisyon ödendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı şirket ile birleşen dava dışı şirket adına düzenlenmiş … Bankasından verilme 29.07.1999 tarihli teminat mektubunun kaybolduğu nedenine dayanılarak zayi istemine karar verilmesine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf incelemesi istinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davaya konu edilen teminat mektubunun 22 yıl önce kaybedildiğinin belirtildiği, kaybın ne şekilde gerçekleştiği konusunda yeteri kadar bilgi bulunmadığı gibi zamanaşımına uğrayıp kıymetli evrak vasfının kalmadığı nedenine dayanılarak talebin reddine karar verilmiş olup dosya kapsamı ve dava dilekçesi ekindeki teminat mektubu birlikte değerlendirildiğinde 22 yıl öncesine dayalı 29.07.1999 tarihli Gümrük Müdürlüğü lehine verilen bir teminat mektubu olup bu teminat mektubunun davacı ile birleşen şirkete verildiği, davacı beyanına göre bu şirketin davacı şirket ile birleştiği, davacı tarafın tacir olup basiretli davranarak teminat mektubu kaybetmemesi yönünde gerekli özeni göstermediği ve ayrıca mahkeme gerekçesinde de usulünce belirtildiği üzere zayi nedeniyle iptal edilebilecek belge vasfının da kalmadığı nazara alındığında, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Dosya üzerinde yapılan incelemede istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 04.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.