Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1377 E. 2022/1497 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1377
KARAR NO : 2022/1497

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2022
NUMARASI : 2022/700 Esas 2022/698 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 20.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.10.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı Muğla Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.07.2022 gün ve 2022/700 Esas 2022/698 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan …’nın 23.12.2021 tarihinde vefat ettiğini, murisin dava dışı … Şti.’nin tek yetkilisi ve müdürü olduğunu, müvekkillerinin şirkete ait bazı defterlere ulaşamadıklarını, tüm aramalara rağmen Karar defteri, Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri, Müdürler Kurulu Defteri, Ortaklar Pay Defteri ve Demirbaş Defterinin bulunamadığını, şirket muhasebecisinin şirket defterlerinin kendisine teslim edilmediğini beyan ettiğini, veraset intikal işlemlerinde bu defter ve belgelere ihtiyaç duyulduğunu iddia ederek, murisin yetkilisi/müdürü olduğu … Şti.’ne ait Karar defteri Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri ile Müdürler Kurulu Defteri, Ortaklar Pay Defteri ve Demirbaş Defteri ile ilgili zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, … Müdürlüğünün cevabi yazısında, … Şti.’nin tek ortaklı limited şirket olduğu, durumunun aktif olduğu, tek ortağının ve tek yetkilisinin muris … olduğu şeklinde bilgi verildiği, TTK’nun 82/7. maddesi uyarınca kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrayan defter ve belgeler hakkında ziyaa belgesi verilmesi hakkındaki davayı ancak tacirlerin açabileceği, davacıların muris …’nın mirasçıları olduğu,…. Şti.’ne herhangi bir kayyım atanmadığı, davacıların bu davayı açma yetkileri bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirketin tek yetkilisi ve müdürü olan muris …’nın vefatı üzerine şirket paylarının kanunen müvekkillerine geçtiğini, limited şirket ortağının ölümü halinde mirasçılara kalan ortaklık payı konusunun 6102 sayılı TTK’nın 596. maddesinde düzenlendiğini, bu yasal düzenlemede “Esas sermaye payının, miras, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin hükümler veya icra yoluyla geçmesi hallerinde, tüm haklar ve borçlar, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden kişiye geçer. Şirket, iktisabın öğrenilmesinden itibaren üç ay içinde esas sermaye payının geçtiği kişiyi onaylamayı reddedebilir. Bunun için, şirketin, payları kendi veya ortağı ya da kendisi tarafından gösterilen üçüncü bir kişi hesabına, gerçek değeri üzerinden devralmayı, payın geçtiği kişiye önermesi şarttır. Red kararı, devrin gerçekleştiği günden itibaren geçerli olmak üzere geriye etkilidir. Red, bu konudaki kararın verilmesine kadar geçen süre içinde alınan genel kurul kararlarının geçerliliğini etkilemez. Şirket, üç ay içinde esas sermaye payının geçişini açıkça ve yazılı olarak reddetmemişse onayını vermiş sayılır.” şeklinde hüküm bulunduğunu, bu yasal düzenlemede bir şahsın limited şirket ortaklık payının miras yoluyla, mirasçıları tarafından iktisap edilmesi halinde aynı kanunun 595. maddesinde belirtilen devir şartlarına gerek olmaksızın pay devrinin gerçekleşeceğinin açıkça kayıt altına alındığını, dava konusu şirketin tek ortaklı olduğunu, tek ortağının ve tek yetkilisinin muris … olduğunu, onun vefatı üzerine şirket hisselerinin/esas sermaye paylarının kanunen mirasçı konumunda bulunan davacılara geçtiğinden müvekkillerinin bu davayı açma ehliyetlerinin olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi belgesi istemine ilişkin olup mahkemece aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin vefatı üzerine, murisin tek yetkilisi ve müdürü olduğu dava dışı şirkete ait bazı defterlerin müvekkilleri tarafından tüm aramalara rağmen bulunamadığını iddia ederek, bu defterler yönünden zayi belgesi verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince TTK’nun 82/7. maddesi uyarınca kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrayan defter ve belgeler hakkında ziyaa belgesi verilmesi hakkındaki davayı ancak tacirlerin açabileceği gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/1-5 maddesinde her tacirin ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerinin on yıl süreyle saklanacağı düzenlenmiş olup, aynı kanunun 82/8 maddesinde “Gerçek kişi olan tacirin ölümü hâlinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi hâlinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmî tasfiyesi hâlinde veya tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Yine TTK’nın limited şirketlerde esas sermaye payının geçişi hâlleri başlığı altında yer alan 596. maddesinde esas sermaye payının, miras yoluyla geçmesi hâlinde, tüm haklar ve borçların, genel kurulun onayına gerek olmaksızın, esas sermaye payını iktisap eden mirasçıya geçtiği düzenlenmiştir.
Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, davacıların murisi …’nın vefat etmesi üzerine, tek ortağı olduğu dava dışı … Şti.’ndeki esas sermaye payının davacılara miras yoluyla geçtiği, ticari defter ve kâğıtları mirasçıların 10 yıl süreyle saklama yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle davacıların kayıp olduğunu iddia ettikleri ticari defterler yönünden dava açmakta aktif dava ehliyetlerinin ve hukuki yararlarının bulunduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince esasa girilip deliller toplandıktan sonra sonucunda göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı mirasçıların tacir olmadıkları gerekçesiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verildiğinden, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2- Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.07.2022 tarih 2022/700 Esas 2022/698 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde, işin esasına girilip deliller toplanarak yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20.10.2022