Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1372 E. 2022/1494 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1372
KARAR NO : 2022/1494

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2021/443 Esas 2021/1122 Karar
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 20.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.10.2022

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.12.2021 tarih 2021/443 Esas 2021/1122 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili tarafından İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan 2021/108 E. sayılı rücuen tazminat davasının davalılarından ….-…’ın ticaret sicilinden terkin edildiğinin ortaya çıktığını, ihya davası açmak üzere müvekkiline süre verildiğini belirterek…-… şirketinin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Müdürlüğü, ihyası talep edilen…-… ünvanlı şahıs işletmesinin 13.11.1984 tarihinde tescil edildiğini, işletme sahibi …’ın 13.05.2012 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarının unvan ve işletme kaydının silinmesi için müdürlüklerine başvuruda bulunduklarını, 07.03.2013 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescil edilerek unvan ve işletme kaydının sicilden silindiğini, Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 51/2 maddesinde “Gerçek kişiye ait ticari işletmenin sahibinin ölümü durumunda mirasçılardan birinin sildirme isteğinde bulunması halinde ticari işletmenin kaydı silinir. Ticari faaliyetinin devamında mirasçıların muvafakatiyle aralarında kendilerinin de olabileceği yeni sahibi söz konusu ticari işletmenin kendi adına tescil edilmesini isteyebilir.” hükmünün yer aldığını, yapılan kayıt silme işleminin tamamen kanun hükmünün uygulanması olduğunu, müdürlüklerinin, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğunu, müdürlükleri aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, ihyası istenen işletmenin bir şahıs işletmesi olduğunu, TTK’nın 12/1. maddesinde tacirin “Bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir.” şeklinde tanımlandığı, bir gerçek kişinin ticaret sicilinden işletmesini terkin ettirmiş olmasının, koşulları varsa kendisinin tacir sıfatına etkili olmadığı, …-… işletmesinin yeniden ticaret siciline kaydı için ihya davasının açılmasında hukuki yararın bulunmadığı, davacı tarafın, ihyasını istediği şahıs işletmesinin borcu için işletme sahibinin mirasçılarına başvurma olanağının bulunduğu gerekçesiyle, …. Müdürlüğü aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle HMK’nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, sicildeki kaydı terkin edilen ve ihyası istenen şirketin taraf olarak gösterilmesi mümkün olmadığından, davalı şahıs işletmesi hakkındaki davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkili idare tarafından İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/108 E. sayılı dosyasında açılan rücuen tazminat davasının davalılarından olan …-…’ın ticaret sicilinden terkin edildiğinden bahisle şirketin ihyası için dava açmak ve açıldığına dair belgeyi sunmak üzere taraflarına kesin süre verildiğini, bunun üzerine eldeki davanın açıldığını, TTK’nın geçici 7. maddesine göre devam eden davaları bulunan şirketlerin bu düzenlemeden yararlanamayacaklarını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ticaret sicilinden terkin edilen gerçek kişiye ait ticari işletmenin yeniden ihyası talebine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf incelemesi istinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 12/1. maddesine göre bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bu tanıma göre, bir gerçek kişinin ticaret sicilinden işletmesini terkin ettirmiş olması, koşulları varsa kendisinin tacir sıfatına etkili değildir. Somut olayda işletme sahibi ….’ın 13.05.2012 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının başvurusu üzerine 07.03.2013 tarihinde işletmenin sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır. İşletme sahibi vefat ettiğinden şahıs işletmesinin ticaret siciline yeniden kaydı mümkün olmadığından, davasının açılmasında hukuksal yararın bulunduğundan söz edilemez. Tüm bu hususlar gözetilerek, mahkemece yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20.10.2022