Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/137 E. 2022/366 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/137
KARAR NO : 2022/366

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.11.2021
NUMARASI : 2021/187 E.
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 02.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.03.2022

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2021 tarih 2021/187 Esas sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz talep eden davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : İhtiyati haciz isteyen davacılar vekili, müvekkili şirketlerin ortağı ve yöneticisi olan davalı ve başka şüpheliler hakkında İzmir C.Başsavcılığı’nın 2016/29862 Sor. sayılı dosyasında yürütülen soruşturmada davalıya ait soruşturmanın tefrik edildiğini ve hakkında İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/193 E. sayılı dosyasında FETÖ/PYD silahlı terör örgütü üyesi olmak suçu nedeniyle kamu davası açıldığını, yargılama sonucunda mahkumiyetine ve müvekkili şirketlerden terör örgütüne aktarılan veya muhtelif şekillerde şirketlerin uğratıldığı zarar miktarı olarak MASAK Bilirkişi Raporuna dayanılarak tespit edilen 43.183.692,74 TL, 701.311,69 USD ve 540.134,93 Euro tutarının müsaderesine karar verildiğini, ayrıca davalının MASAK raporuna ve ceza mahkemesi kararına yansıtılmamış zararların bulunduğunu ileri sürerek, 43.183.692,74 TL, 701.311,69 USD ve 540.134,93 Euro tutarındaki zararın USD ve Euro cinsinden olan alacakların fiili ödeme tarihinde geçerli T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru esas alınarak tahsiline, alacak tutarları için zararın verilmesi tarihlerinden itibaren T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiz oranına göre faiz yürütülmesine, MASAK raporuna ve İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi kararında yer almayan ve davalının şirketi uğrattığı zarar tutarları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL’nin zararların verildiği tarihler esas alınmak suretiyle hesaplanacak T.C. Merkez Bankası’nın kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiz oranına göre faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini; dava konusu alacağın Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile sabit olması ve muaccel hale gelmiş olması hususları da dikkate alınarak davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, özel dava şartı olan genel kurul kararının sunulmadığı, yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde davalının talep edilen tazminatlara ilişkin eylem, işlem ve kararlarının somutlaştırılmadığı, iddiaların yargılamaya muhtaç bulunduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati haciz isteyen davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş; Dairemizin 04.10.2021 tarih 2021/1282 E. 2021/1102 K. sayılı kararı ile oy çokluğu ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, 19.11.2021 tarihli dilekçesinde, Dairemizin kararındaki muhalefet şerhinin ihtiyati haciz taleplerinde haklı olduklarına dayanak olduğunu, yazılı beyanlarında ihtiyati hacze konu alacakların detayının ayrıntılı olarak belirtildiğini belirterek, davada talep edilen alacak tutarı için, davalının menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22.11.2021 tarihli ara karar ile, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinden, ikinci kez ihtiyati haciz talep edilmesine kadar davacı tarafça durum ve koşulların değiştiği, yeni deliller sunulduğu veya toplandığı iddiasında bulunulmadığı gibi, bu yönde bir gelişme olmadığı, ihtiyati haciz kararı vermeyi gerektirir durum ve koşulların değiştiği ve delil durumunda bir değişiklik meydana geldiği konusunda davacı tarafça hiçbir iddiada bulunulmadığı gibi dosyada bu yönde bir gelişme olmadığından, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/193 E. sayılı dosyasında verilen müsadere kararı ve bu davada yer alan MASAK raporu da gözetilerek yaklaşık ispatın sağlandığının kabulü gerektiğini, ilk derece mahkemesince 07.04.2021 tarihinde iki ay süre verilerek her bir davacı şirketin genel kurul kararı alması için ara karar verildiğini, bu ara karar tebliğinden itibaren iki ay içinde 09.06.2021 tarihinde genel kurul kararları alınıp dosyaya sunulduğunu, yanılgı ile süresi içinde sunulmadığından bahisle hiçbir şekilde incelenmeyen bu delillerin ikici ihtiyati haciz talepli yargılama için ilk kez incelenecek nitelikte olduğunu, süresinde sunulan bu genel kurul kararlarının, ilk ret kararında da bu karara karşı yapılan istinaf kanun yolu başvurusu sonrası verilen kararda da incelenmediğini, bu belgelerin yeni başvuru anında, dosyada bulunan ve ilk kez incelenecek delillerden olduğu için verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, darbe girişimi sonrasında başlayan yargılamalardan, örgütün kaynak ihtiyacını temin eden şahıslar hakkında yapılan yargılamalar için olumsuz emsal teşkil edebilecek bir kararın oluşmasını engellemekte kamusal menfaatin bulunduğunu, davalının FETÖ/PDY Silahlı terör örgütü ile irtibatlı kişilere, kurum ve kuruluşlara yüksek tutarlarda kaynak aktardığının MASAK raporu ile sabit olduğunu, kararın kaldırılmasında hem davacılar hem de kamu yararı bulunduğunu, müvekkili şirketten terör örgütüne aktarılan veya muhtelif şekillerde müvekkili şirketin uğratıldığı zarar miktarının 43.183.692,74 TL, 701.311,69 USD, 540.134,93 EURO olduğunu, uğranılan zararın MASAK raporu ile sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, Ağır Ceza Mahkemesi kararı ile MASAK raporuyla alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispatın sağlandığı ve alacağın da muaccel olduğu dikkate alınarak, davalının menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki alacaklarına ihtiyati haciz koyulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İİK’nın ihtiyati haciz koşullarını düzenleyen 257. maddesinde, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 258. maddesi uyarınca alacaklının, alacağın varlığı ile haciz sebepleri hakkında mahkemede olumlu şekilde kanaat uyandırması gerekli ve yeterli olup, buradaki ispat asıl davadaki gibi tam bir ispat değil yaklaşık ispattır.
Somut olayda, davacılar vekili, müvekkili şirketlerin ortağı ve yönetici olan davalı hakkında İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/193 E. sayılı dosyasında FETÖ/PYD silahlı terör örgütü üyesi olmak suçu nedeniyle yapılan yargılama sonucunda mahkumiyetine karar verildiğini, aynı kararda MASAK Bilirkişi Raporuna dayanılarak, davalının davacı şirketlerden terör örgütüne aktardığı veya muhtelif şekillerde şirketleri uğrattığı zarar miktarı olarak belirlenen 43.183.692,74 TL, 701.311,69 USD ve 540.134,93 Euro’nun müsaderesine karar verildiğini ileri sürerek, bu tutarların ve ayrıca MASAK raporunda ve ceza mahkemesi kararında yer almayan zarar tutarları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş olup; Dairemizce bu kez yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, davacı şirketlere İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 29/09/2016 tarih ve 2016/3664 D.İş sayılı kararları ile TMSF’nin kayyum olarak atandığı; İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/193 E. 2019/442 K. sayılı ilamı ile, sanık (eldeki davada davalı) … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek suçu nedeniyle mahkumiyetine, sanığın malvarlıklarının kaynağının tespitine ilişkin 07/11/2019 tarihli MASAK raporunun sonuç bölümünde yer alan, yasal ekonomik faaliyetler sonucunda elde edildiğine ilişkin tespit bulunmayan kaynağı belirsiz nakit varlıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından sanık … ve ortaklık payına sahip olduğu şirketlere aktarıldığı gerekçesiyle raporun sonuç kısmında belirtilen toplam 43.183.692,74 TL, 701.311,69 USD, 540.134,93 EURO miktarındaki paranın bilirkişi raporuna göre güncellenme tarihi olan 31/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 55/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verildiği; bu kararın sanık vekilince istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 2020/214 E. 2021/59 K. sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmış olup; İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacağın varlığı hususunda olumlu şekilde kanaat oluştuğu ve yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı kanaatine varılarak; davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi hatalı bulunduğundan davacı tarafın istinaf isteminin kabulü ile Dairemizce karar kaldırılarak, İİK’nın 259. Maddesi gereğince takdiren %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.11.2021 tarih 2021/187 E. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati haciz isteminin KABULÜ ile, 43.183.692,74 TL, 701.311,69 USD, 540.134,93 EURO alacağı karşılayacak miktarda karşı taraf davalının haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının kanun sınırları dahilinde borca yeter miktarının İİK’nun 257/1 maddesi uyarınca; 43.183.692,74 TL, 701.311,69 USD ve 540.134,93 EURO’nun dava tarihi itibariyle T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL tutarı üzerinden hesaplanacak miktarın %15’i oranında teminat karşılığında, İHTİYATEN HACZİNE,
29.04.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 690 sayılı KHK’nın 73. Maddesi ile, 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 19. maddesine eklenen 6. fıkra uyarınca kayyımlık görevi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaf olduklarından, ihtiyati haciz isteyen davacılardan harç alınmasına yer olmadığına,
İhtiyati haciz kararı görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak verilmiş olduğundan ihtiyati haciz isteyen davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İhtiyati haciz isteyen davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemece verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
İhtiyati haciz isteyen davacılar tarafından yatırılan artan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran vekilinin ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen davacılar tarafından yapılan 162,10 TL başvuru harcı olan istinaf yargılama giderinin karşı taraf davalıdan alınarak ihtiyati haciz talep eden davacılara verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02.03.2022