Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1329 E. 2022/1453 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1329
KARAR NO : 2022/1453

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23.06.2022
NUMARASI : 2022/807 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz-İhtiyati Tedbir (Geçici Ödeme )
KARAR TARİHİ : 14.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.10.2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.06.2055 tarih 2022/807 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili, davalı …’nin maliki olduğu ve davalı …’ın sevk ve idaresindeki .. plaka sayılı aracın davacıların oğulları …’a çarpması neticesinde ölümüne neden olduğunu, kazaya karışan aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olup kazanın sigortalı olduğu dönemde gerçekleştiğini, müteveffa …’ın meydana gelen kaza neticesinde vücudundaki organların parçalanması suretiyle çok acı bir şekilde vefat ettiğini; belireterek şimdilik 10.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve defin giderlerinin kaza tarihi olan 30.06.2021 tarihinde itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalılar lehine ayrı ayrı 75.000,00-TL olmak üzere, kaza tarihi olan 30.06.2021 tarihinde itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte toplamda 150.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den muştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya karışan araç üzerine ihtiyati haciz konulmasına, 50.000,00-TL ön ödeme taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kalıp kalmadıkları hususunun yargılamayı gerektirdiği ve İİK’nın 257. maddede belirtilen yasal koşulların somut olayda gerçekleşmediği, belirtilerek; yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz ve geçici ödeme talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen vekili, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, davalı …’nin maliki olduğu ve davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacıların oğulları …’a çarpması neticesinde ölümüne neden olduğunun sabit olduğunu, davalının müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarının kuşkusuz olduğunu, alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmaması ve olay itibarıyla muaccel hale geldiğini, alacağın, yaklaşık olarak ispatlandığını, ön ödeme müessesesinin ihtiyati tedbir niteliğinde olduğunu, geçici ödeme yapmasına karar verilebileceğini, davacıların maddi ve manevi zor günler geçirdiğini, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir mahiyetindeki geçici ödemeye ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borcu alacaklarıyla muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran yada kaçan, hileye başvuran borçluların vadesi gelmemiş para borcundan doğan alacakları temin bakımından alacaklıya talep hakkı tanıyan ve şartların varlığı halinde borçlunun yedinde yada üçüncü kişide bulunan malları ve hakları üzerine ihtiyati hacize karar verilebilir.
6098 sayılı TBK’nın 76. maddesine göre zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hakim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir.
İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir mahiyetindeki geçici ödeme talebi esasen geçici bir hukuki koruma olup, geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir.
Davacının davası trafik kazası nedeni ile müşterek çocuklarının ölümünden kaynaklı davacılarda oluşan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davaya konu olay nedeni ile davalıların sorumlulukları 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS poliçesi kapsamında sürücünün kusuru oranında müşterek ve müteselsil bir sorumluluktur. Davacının ileri sürdüğü zarardan davalıların sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortalı araç sürücünün kazanın oluşumunda kusurlu bir davranışı bulunması, davacıların bir zararın oluşması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının varlığı gerekli olup, dava dosyasının bulunduğu aşama itibariyle henüz bu olguların tespiti yargılamaya muhtaçtır. Bir başka ifade ile kusurun varlığı, zarar ile kusur arasında illiyet bağı bulunduğu ve davacıların bir zararı olup olmadığı ve zararın miktarı hususları yargılamayı gerektirmektedir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bu alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile henüz yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığının anlaşılmasına göre ilk derece mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve İİK’nın 257. maddesindeki şartların somut olayda bulunmamasına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Adli yardım talebi kabul edildiğinden ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep eden davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 14.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.