Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1326 E. 2022/1441 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1326
KARAR NO : 2022/1441

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2022
NUMARASI : 2018/772 Esas 2022/527 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13.10.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.10.2022

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.06.2022 tarih 2018/772 Esas 2022/527 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 25.11.2011 tarihinde, davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalanan, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarptığını, müvekkilinin ağır yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde sigortalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle %8 oranında kalıcı iş göremezliğinin oluştuğunu, bedensel ve maddi zararlarının tazmini için davalı sigorta şirketine 11.08.2017 tarihinde yapılan başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraflarca takip edilmeyen davanın 07.11.2018 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın davacı tarafından aynı tarihli dilekçe ile işleme konulduğu, akabinde yargılama kapsamında delillerin toplandığı, davacı asilin hazır olduğu 08.12.2021 tarihli celsede ATK maluliyet rapor ücreti ile aktüer bilirkişi incelemesi için bilirkişi delil avansını yatırmak üzere hazır olmayan davacı vekiline meşruhatlı davetiye çıkartılmasına karar verildiği, bu ara kararlar doğrultusunda davacı vekiline duruşma gün ve saatinin bildirir davetiye ile delil avansını yatırılmasına ilişkin ihtaratların tebliğ edildiği, davacı vekilinin usulüne uygun ihtar ve tebliğe rağmen 23.02.2022 tarihli celseye katılmadığı, mazeret bildirmediği, başka bir vekil tevkil etmediği, yine davacı asil tarafından da belirtilen tarihte davanın takip edilmediği, davalı tarafın da davayı takip etmediği, ikinci kez takipsiz bırakılan dava dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken sehven dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, her ne kadar davacı tarafından daha önceki vekil 04.04.2022 tarihli azilname ile azledilmiş ve yeni vekil tarafından 18.04.2022 tarihinde yenileme talebinde bulunulmuş ve mahkemece duruşmanın 15.06.2022 tarihinde yapılmasına karar verilmiş ise de, sehven dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmış olması ve talep üzerine yeniden işleme konulmasının davacıya usuli bir hak sağlamayacağı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin eski vekili olan Av….’un davayı elinde olmayan sebeple takip edemediği için dosyanın işlemden kaldırılmasına haksız şekilde karar verildiğini, Av. …’un 21.12.2022 tarihinde İzmir C.Başsavcılığınca yürütülen 2021/170566 soruşturma numaralı dosyasında taraf olması hasebiyle tutuklandığını, ilk derece mahkemesince 07.11.2018 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, 08.12.2021 tarihli duruşmada hazır olmayan davacı vekiline delil avansını yatırması için meşruhatlı davetiye çıkartılmasına karar verildiğini, 23.02.2022 tarihindeki celseye katılım olmadığı gerekçesiyle ikinci kez takipsiz bırakılması sonucu sehven davanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, bu tarihte tutuklu olan eski vekile davetiyenin tebliğ edilmesinin mümkün olmadığını, elektronik ortamda otomatik tebliğ yapıldığının kabul edildiğini, davacı asile bilgilendirme yapılıp davaya bizzat katılması gerektiğinin ya da vekil tayin etmesi gerektiğinin ihtar edilmesi gerektiğini, müvekkilinin Av. …’u 04.04.2022 tarihinde azilname ile vekillikten azlettiğini, dosyanın işlemden kaldırılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, avukatların ellerinde olmayan sebeplerle davalarına katılamaması durumunda Barolar tarafından acil görevlendirme yapılarak vatandaşların hak kaybına uğramalarının engellendiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafın 07.11.2018 tarihli duruşmaya mazeretsiz olarak katılmaması üzerine ilk derece mahkemesince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin yenileme talebi üzerine mahkemece yargılamaya devam olunduğu, 23.02.2022 tarihli duruşmada dosyanın takip edilmemesi nedeniyle mahkemece ikinci defa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili Av. …’in 18.04.2022 tarihli dilekçesi ile kendisi adına düzenlenen vekaletname ile önceki vekilin azilnamesini sunarak davanın yenilenmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kaldığı yerden devamına karar verildiği, ancak belirlenen duruşma gününde, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, iki defa yenilemenin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili, önceki vekil Av. …’un 21.12.2021 tarihinde tutuklandığını, bu vekile yapılan elektronik tebligatın geçersiz olduğunu, davacı müvekkiline bilgilendirme yapılması gerektiğini, müvekkilinin mahkemeye erişim hakkının engellendiğini belirterek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüş ise de, dava dilekçesi ekindeki 19.01.2017 tarihli vekaletnamede, tutuklandığı belirtilen avukat dışında Av. …’ya da vekalet verildiği, davacının tutaklandığı iddia olunan vekilden başka avukatının da bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacı vekillerinden birinin tutuklanmış olduğunun bilinmesinin de mümkün olmadığı, bu nedenlerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13.10.2022