Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1300 E. 2022/1266 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1300
KARAR NO : 2022/1266

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.07.2022
NUMARASI : 2020/645 E.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 19.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.09.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.07.2022 gün ve 2020/465 E. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü:
Dosyanın incelenmesinde, … Kartal Yakacık/İstanbul şubesine ait 28.11.2020 tarihli, 0317624 seri nolu ve 250.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığına yönelik menfi tespit isteminin yanı sıra İİK 72/2 kapsamında Mahkememizden teminat talep edildiği, bu kapsamda ilk derece mahkemesince 18.11.2020 tarihli ara karar ile talebin kısmen kabulü ile söz konusu çekin %20’si oranındaki teminat karşılığı davalı yan tarafından çekin ibrazı halinde çekin ödenmemesi ve bloke edilmesi konusunda ihtiyati tedbir konulmasına ve davalı tarafça icra takibine konu edilmesi halinde ve takibin dava tarihinden sonra olduğunun anlaşılması halinde icra takibinin 72/2 kapsamında durdurulmasına karar verildiği, davalı tarafın ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik 12.01.2021 tarihli talebi üzerine davalıya 25.12.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça 12.01.2021 tarihinde ihtiyati tedbire itiraz edildiği ve bu nedenle itirazın süresinden sonra yapılması nedeniyle davalının ihtiyati tedbire itirazının reddine dair 28.01.2021 tarihinde karar verildiği, davalı tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce davalı tarafın tedbirin kaldırılması içerikli dilekçesinin derdest davada durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ileri sürülen ve 6100 sayılı HMK’nın 396. Maddesine göre ileri sürülen bir talep gibi değerlendirilip talebin esasının incelenmesi gerekirken yanılgı gerekçe ile itirazın süre yönünden reddine karar verilmesine yönelik 28.01.2021 tarihi ara kararın kaldırılmasına ve talep bakımından karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iade edilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince 10.06.2021 tarihli duruşmada verilen ve ayrıca kurulan aynı tarihli ara karar ile davalı tarafın ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine karar verildiği, bahse konu ara karara yönelik davalı tarafça kararın yeniden istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11 HD’nce 2021/1224 Esas ve 2021/903 Karar sayılı ilam ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair kesin nitelikte 03/09/2021 tarihinde karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili, 02.07.2022 havale tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbirin kaldırılmasını ve yatırılan teminatın da iadesinin talep edildiği, mahkemece verilen 18.11.2020 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ve ancak her ne kadar davacı tarafça teminatın iadesi talep edilmiş ise de 6100 sayılı HMK’nın 392/2 şartlarının oluşması halinde teminatın iadesi yönünden ayrıca değerlendirme yapılması gerektiğinden şu aşamada teminatın iadesine yönelik talebin reddine karar verildiği anlaşılmakla, mahkeme ara kararının davacı vekili tarafından teminatın iadesine dair talebin reddine dair 27.07.2022 tarihli arar karara karşı istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 341. maddesinde ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmek suretiyle hangi kararların istinaf denetimine tabi olduğu belirlenmiştir. Bu durumda, istinafa konu edilen teminatın iadesine yönelik mahkeme karar kısmının istinaf yoluyla incelenmesi hususu, anılan madde kapsamında kalan istinafı kabil bir karar niteliğinde olmamakla, davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinafı kabil olmayan karara yönelik istinaf dilekçesinin HMK’nın 341. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-İstinafa gelen tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kesin olmak üzere 19.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.