Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1279 E. 2022/1326 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1279
KARAR NO : 2022/1326

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.06.2022
NUMARASI : 2022/486 Esas
TALEBİN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.09.2022

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.06.2022 tarih 2022/486 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2017/10268 E.sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatılıp takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı alacaklının alacağı temlik aldığını, müvekkiline takip alacaklısına karşı herhangi bir borcu bulunmadığını ve alacağın zamanaşımına uğrayıp kefaletin sona erdiğini ileri sürerek takipten dolayı borçlu bulunmadıklarının tespitine ve takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARIN ÖZETİ : Mahkemece 30.06.2022 tarihli ek karar ile icra takibinden sonra açılan davada ihtiyati tedbir kararı ve takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesi ile tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, HMK 389. maddesine göre uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, HMK 209. maddesi uyarınca adi belgedeki yazı veya imza inkar edildiğinde herhangi bir işleme esas alınamayacağını, müvekkilinin sunulan genel taahhütname evraklarında kefil sıfatıyla yer alan şahıslar arasında adının geçmediği ve imzasının bulunmadığını, müvekkili tarafından asıl borçlu şirkete kefil olunmadığını, müvekkilinin takibin dayandığı belgelerde adının yer alıp almadığı, imzasının bulunup bulunmadığının araştırılarak iddiaların dikkate alınarak tedbir isteminin kabulü gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Talep, takibin başlamasından sonra açılan menfi tespit davasında tedbiren takibin durdurulması istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesinde yukarıda yazılı gerekçe ile tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 72/3. maddesinde ” İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davanın icra takibinden sonra açıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Anılan yasal düzenlemeye göre takibin başlamasından sonra açılan menfi tespit davalarında tedbiren takibin durdurulmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle davacının tedbir talebinin reddine karar verilmesine usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28.09.2022