Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1194 E. 2022/1364 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1194
KARAR NO : 2022/1364

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31.05.2022
NUMARASI : 2021/331 Esas 2022/436 Karar
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 30.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.09.2022

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.05.2022 tarih 2021/331 Esas 2022/436 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye hakim …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacının …. vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunu, 2016 yılı Haziran ayından itibaren faaliyetini İzmir iline taşındığını, 2020 yılı içinde defter ve kayıtlarını incelenmesi için Gelir İdaresi Başkanlığı’na ön görüşmeye gidildiğinde eksik belgelerin tamamlanarak ibrazının istendiğini, bunun üzerine şirkete ilişkin alınan faturalar, kesilen faturalar, gider makbuzları, işletmenin sevk ve idaresi için gerekli belgeler, kanuni defterler, yevmiye defteri, envanter defteri, defter-i kebir ve diğer tüm evrakların tamamlanarak … Mah. …/… Sk. No: … Kat: … Daire: …. …./ İZMİR adresinde bulunan ofise getirildiğini, ancak İzmir ilinde meydana gelen deprem sonucunda ofisinin bulunduğu binanın ağır hasar gördüğünü, eşyaların almasına izin verilmeyerek binanın 07.05.2021 tarihinde yıkıldığını, belirterek; davalıya ait alınan faturalar, kesilen faturalar, gider makbuzları, işletmenin sevk ve idaresi için gerekli belgeler, kanuni defterler, yevmiye defteri, envanter defteri, defter-i kebir ve diğer tüm belgeler için zayi belgesi verilmesine karar verilmesinini talep ve dava etmiştir.
Dava niteliği itibariyle hasımsız açılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça zayi talep edilen defterler ve belgelerin noterlikçe açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığına ilişkin işlem tarihleri ve yevmiye numaralarının bildirilmediği, dolayısıyla zayi talep edilen defterler ve belgelerin noterlikçe açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği, faturaların basıldığı matbaaların davacı tarafça mahkememize bildirilmediği, ayrıca davacının 2011,2012,2012,2014,2015 tarihlerinde tacir olmadığı, dolayısıyla bu dönemlere ait zayi talebinde bulunamayacağı, bu hususta hukuki yararının olmadığı, sadece 08/03/2016-31/12/2016 tarihleri arasında …. Vergi Dairesi mükellefi olduğu dönemde tacir olduğu, 2016 yılına ait ticari defter ve faturaların mevcut olup olmadığının davacı tarafça somut delillerle ispatlanamadığı, belirtilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, Karşıyaka 5. Noterliğinin istediği işlem tarihleri ve yevmiye numaralarının davalı tarafından tespitinin mümkün olmadığını, bu hususta tanık diletme talebinin reddinin yerinde olmadığını, davacının şahıs şirketi bulunduğunu, faaliyetini İzmir iline taşıdığını, hali hazırda 2016 yılından beri faaliyet yürüttüğünü, davalının 2020 yılı içinde inceleme için davet ettiğinde defter ve belgelerin tamamlanarak ibrazının istendiğini, davalıya ait alınan faturalar, kesilen faturalar, gider makbuzları, işletmenin sevk ve idaresi için gerekli belgeler, kanuni defterler, yevmiye defteri, envanter defteri, defter-i kebir ve diğer tüm evrakların … Mah. …/… Sk. No: … Kat: … Daire: … …./ İzmir adresinde bulunan ofise getirildiğini, defterler ve belgeler ofisteyken 30.10.2020 tarihinde meydana gelen depremde binanın ağır hasar aldığını, bina yıkılmadan önce ofisteki eşyaları alabilmek için izin verilmeyerek yıkıldığını, ibrazı istenen defterler ve belgeler zıyaa uğradığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE : Dava, zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafından, 2011 yılı işletme defteri ve 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 yılına ait defteri kebir, yevmiye defteri, envanter defteri ile bir kısmı yazılmış ve bir kısmı boş olan faturaların İzmir depreminde zayi olduğu ileri sürülmüştür.
05.07.2022 tarihinde yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesine göre; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa; tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren, otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Maddede düzenlenen (30) günlük süre hak düşürücü süredir.
6102 sayılı TTK 82/7. maddesinde zayi sebepleri tahdidi olarak sayılmamıştır. Diğer bir deyişle; maddede geçen “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsama girebileceği anlatılmaktadır. Bu meyanda, tacirin elinde olmayan benzer olaylarda maddenin kapsamı içindedir. Ancak, hangi olaya dayandırılsa dayandırılsın zayi iddiasının samimi ve inandırıcı olması, hayatın mutad cereyanına açıkca aykırı düşmemesi gerekir. ( Yargıtay 11. HDB’nın 10.01.2018 tarih ve 2016/6084 E. 2018/ 155 K. Sayılı ilamı) Tacirin, anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan ticari defterlerin ve belgelerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir nedenle meydana gelmiş olması zorunludur. Mücbir nedenlerin ispatı, bunu iddia eden tacire aittir. İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmektedir. Davacı tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeleri özenle korumakla yükümlüdür.
6102 sayılı TTK’nin 82/7. maddesine göre zayi belgesi verilmesine ilişkin dava tacirler tarafından açılabileceğinden tacir sıfatına haiz olmayan kişinin bu dava yönünden aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. ( Yargıtay 11. HDB’nın 13.03.2018 tarih ve 2016/9303 E. 2018/1919 K. Sayılı ilamı ) Aynı şekilde, TTK’nın 82. maddesinde neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir Bu nedenle, talebe konu belgelerin somutlaştırılması gerekmekte olup, genel kapsamlı bir zayi kararı verilmesi mümkün değildir. ( Yargıtay 11. HDB’nın 08.12.2014 tarih ve 2014/12543 E.-2014/19170 K. Sayılı ilamı) Yine, ticari defter ve belgeleri için zayi belgesi düzenlenmesini talep eden tarafın zayi olduğunu iddia ettiği ticari defter ve belgelerin mevcudiyetine karine teşkil edecek ve bu konuda olumlu kanaat edinmesini sağlayacak bilgi ve belgeleri ibraz etmesi gerekir.
Eldeki davaya konu uyuşmazlıkta, vergi dairesinin cevabi yazılarından davacının, 2011 ile 07.03.2016 tarihleri arasında basit usulde ticari kazanç mükellefi olup esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar çerçevesinde tacir olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle, anılan dönem için tacir sayılmayan davacı, 2011 ile 07.03.2016 tarihleri arasındaki defterleri için zayi belgesi talep edemez. Bilanço esasına göre defter tuttuğu ve tacir olarak kabul edildiği 08.03.2016 ile 31.12.2016 tarihlerine ilişkin ise davacı adına noter kayıtları bulunmadığı belirtilen defterler ile söz konusu faturalar somutlaştırılmamış ve zayi olmadan önce var olduğu olgusu usulünce resmi kayıtlar ile ispatlanamamıştır. Zayi olduğu ileri sürülen bu defter ve faturaların zayi olmadığından önce var olduğunu gösterir açılış ve kapanış tasdiklerinin, basımının yapılıp yapılmadığını hususunun yazılı delil ile ispatı gerektiğinden bu hususta tanık da dinlenemez.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesi tarafından yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde
ve verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakla taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30.09.2022