Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1193 E. 2022/1289 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1193
KARAR NO : 2022/1289

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15.04.2022
NUMARASI : 2022/45 E. – 2022/325 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 22.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.04.2022 tarih 2022/45 E. – 2022/325 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tasfiye memuru vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, müvekkillerinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1014 E. ve 2018/534 E. sayılı dava dosyalarında birleşen davacı konumunda olduklarını, bu davalarda birleşen davalı konumundaki …. Şti.’nin tasfiye sonucu sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığını, müvekkillerine şirketin ihyası konusunda süre verildiğini, müvekkillerinin ihya talep etmekte hukuki yararının bulunduğunu ileri sürerek …. Şti.’nin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili kendilerinin yasal hasım konumunda olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, yargılama giderinden sorumlu tutulmamalarının gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ihyası istenen … Şti.’nin 30.12.2009 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak davalı …’in seçildiği, 11.12.2019 tarihli ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin sonlandırılmasına karar verildiği, bu nedenle 13.12.2019 tarihinde şirketin ticaret sicilinden terkin edildiği, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1014 E. ve 2018/534 E. sayılı dosyalarında tasfiyenin sonlandırılmasından önce açılmış ve devam eden davalar bulunmakta iken tasfiyenin sonlandırıldığı, söz konusu davalarda şirketin temsili ve dava konusuna ilişkin işlemlerin ikmali için davacıların ihya talebinde haklı olduğu, tasfiye memurunun bu davaların sonucunu beklemeksizin tasfiyeyi sonuçlandırmakta kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, … Müdürlüğü’nün …. Şti.’nin ek tasfiyesinin sağlanması bakımından ihyasına, ek tasfiye memuru olarak daha önce tasfiye memurluğu görevini yürüten davalı …’in atanmasına, kendisine ücret takdir edilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tasfiye memuru vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı tasfiye memuru vekili, davacı tarafın dava ettiği ve tasfiye öncesinde tasfiyeye konu şirketin de dava konusu yaptığı sıra cetvelinde şirkete düşen payların üçüncü kişiye temlik edilerek tasfiyenin tamamlandığını, bu nedenle davacı tarafın şirketin ihyasında herhangi bir hukuki yararının bulunmadığını, mahkemece bu hususlar araştırılmadan karar verildiğini, müvekkilinin tasfiye memuru olarak üzerine düşen bütün yükümlülükleri yerine getirip şirket tasfiyesini tamamladığını, davacının davasına sebep olarak gösterdiği alacak da temlik yoluyla el değiştirmiş olmakla tasfiyede eksik bırakılan bir husus bulunmadığını, müvekkili yasal hasım durumunda olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1014 E. ve 2018/534 E. sayılı davaları neticesinde davacıların haksızlığının ortaya çıkacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, ortaklar kurulu kararı ile tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirketin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile …. Şti.’nin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1014 E. ve 2018/534 E. sayılı dosyaları ile sınırlı olarak ihyasına, tasfiye memuru olarak davalı …’in atanmasına karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 547/1. maddesinde; “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacılar vekili, tasfiye nedeniyle sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan sıra cetveline itiraz istemli İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1014 E. ve 2018/534 E.sayılı dosyalarında taraf teşkilinin sağlanması amacıyla bu davayla sınırlı olarak ihya kararı verilmesini istemiştir. Davacılar, açılan davalarla sınırlı olmak üzere şirketin ihyasını isteme hakkına haiz olup, tasfiye nedeni ile sicilden terkin edilen şirket aleyhine açılan derdest davalarda taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını istemekte davacıların hukuki yararı da mevcuttur. TTK 547. maddeye göre açılan ihya davalarında süre söz konusu değildir. İhya kararı verilebilmesi için tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerinde kusurlarının bulunması ve sıra cetveline itiraz davasının tasfiye işlemleri tamamlanmadan önce açılması gerekmez. TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup, ek tasfiyeye ilişkin prosedür emredici ve kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece şirket hakkındaki derdest dava ile sınırlı olarak ihya ve ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tasfiye memuru atanmasına dair verilen karar yerindedir.
Ortaklar kurulu kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiyesi sonucu sicilden kaydının silinmesinden sonra açılan ihya davasında … Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu değil ise de, davacı ihya davası açmakta haklı olduğundan HMK’nın 326/1. maddesi uyarınca aleyhine karar verilen davalı son tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumludur. (Yargıtay 11. H.D 08.09.2019 tarih 2019/3602 E, 2019/6319 K. ve 22.02.2017 tarih 2017/279 E., 2017/1041 K. sayılı kararı). Bu nedenlerle davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tasfiye memuru … yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tasfiye memuru …’in yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.