Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1172 E. 2023/262 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1172
KARAR NO : 2023/262

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.03.2022
NUMARASI : 2021/774 E. – 2022/274 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26.12.2016
KARAR TARİHİ : 17.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.02.2023
İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.03.2022 tarih 2021/774 E. – 2022/274 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacının aracı ile davalı tarafından ZMMS poliçesi kapsamında sigortalı aracın karıştığı kazada davacının aracında hasar oluştuğunu, kaza sonrası düzenlenen raporda araçta KDV dahil 6.309,14 Euro hasar 500 Euro değer kaybı oluştuğunu, tespit için 959,38 Euro bilirkişi ücreti ödendiğini, davalıya yapılan başvuruya rağmen zararın karşılanmadığını, belirterek; fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile toplam 7.768,52 Euro tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince tahsiline karar verilmesini, bilirkişi ücreti olarak ödediği 959,38 Euro’nun yargılama giderine dahil edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davalı şirketin sorumluluğunun teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, olay tarihinde geçerli teminat limitinin 31.000,00-TL olduğunu, kusur ve hasar yönünden inceleme yapılması gerektiğini, tespiti kabul etmediklerini, değer kaybı yönnünden genel şarların uygulanmasını gerektiğini, ekspertiz ücretinden sorumlu olmadıklarını, avans faiz talep edilemeyeceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; davalının sorumlu olduğu miktarın 5.447,31 Euro olduğu, belirtilerek; davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI ÖZETİ : İTÜ veya KGM Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi kurulundan, her iki rapor arasındaki sürücülerin kusurlarına ilişkin çelişkinin giderilmesi, Almanya ülkesindeki piyasa rayiç değerine göre inceleme yapılarak aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik değilse; aracın markası, modeli, yaşı, özellikleri ve Almanya’daki alım satım fiyatları esas alınmak suretiyle kazadan önceki hasarsız haliyle Almanya’daki 2.el rayiç değeri ile sovtaj değerinin tespiti ve belirlenen piyasa rayiç bedelinden sovtaj değeri düşülerek Almanya ülkesi koşullarına göre gerçek zarar miktarının belirlenmesi, aracın tamiri ekonomik ise hasarsız 2.el piyasa rayiç değeri ile hasarlı haldeki 2. El piyasa rayiç değerleri belirlenerek, değer kaybının hesaplanması yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, delil vasfına haiz olmayan bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi, ayrıca sigorta poliçelerinde TL olarak belirlenen limit miktarlarını aşmayacak şekilde hüküm kurulması ve hükümde poliçe limitlerinin gösterilmesi gerektiği, belirtilerek; kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KALDIRMA KARARI SONRASI VERDİĞİ KARARIN ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü …’un, bu kazanın oluşumunda % 80 oranında kusurlu olduğu,… plakalı otomobil sürücüsü davacı …’in, bu kazanın oluşumunda % 20 oranında kusurlu olduğu, dava konusu … plakalı aracın, hasar onarım bedelinin 6.309,14 €, değer kaybının 500,00 € olmak üzere toplam davacı zararının 6.809,14 € olduğu, aracın Almanya’daki piyasa rayicinin 13.000 € olduğu göz önüne alındığında tamirinin ekonomik olduğu ve pert-total işlemine tabi tutulmasına gerek bulunmadığı, kazanın meydana geldiği 25.09.2016 tarihinde Euro para birimi için Merkez Bankası Efektif Satış Kuruna göre toplam davacı zararının 22.916,84 TL olduğu, kusur oranlarına göre davacının, davalıdan talep edebileceği bedelin 18.333,47-TL olduğu, belirtilerek; davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı ve davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, kazanın oluşumunda davacının kusursuz olduğunu, raporun hükme esas alınamayacağını, vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını, karar tarihindeki kur üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yabancı para cinsinde doğan yurt dışı ekspertiz ücretinin de fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, zararın tamamının poliçe limiti kapsamında olduğunu, aracın hangi ülkede yapılması hususunda seçim hakkının davacıda bulunduğunu, zarar tespitinin de aracın tabi olduğu ülke rayicine göre yapılması gerektiğini, davalının gerçek zarardan sorumlu olduğunu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, poliçe limitinin aşıldığını, davalı şirketin kaza tarihindeki 31.000-TL limit kadar sorumluluğu olduğunu, Türkiye piyasa şartları ve türk lirası üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, ekspertiz ücretinin fahiş olduğunu, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zararın ZMMS kapsamında tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan zarardan davalı sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücücünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir. (Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787 E. – 2012/92 K., Yargıtay 17. HD’nın 20/05/2013 tairh ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. sayılı ilamları) Zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti davalı sigorta şirketi üzerinde olup, sigorta şirketinin zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir.
Davalının sorumluluğunun belirlenebilmesi için olayın oluşumunda tarafların mevcut kusur durumun tespiti önem arz eder. İstinaf sonrası dosyaya kazandırılan bilirkişi raporu ile olaya ilişkin ceza dava dosyası kapsamında belirlenen maddi olgular çerçevesinde olayın oluş şekli ile uygun düşecek şekilde kusur değerlendirilmesi yapılarak sigortalı araç sürücüsünün % 80 oranında asli, davacının ise % 20 oranında tali kusurlu olduğunun tespitinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Davacının Almanya’da ikamet edip, geçici olarak getirdiği aracı Türkiye’ye getirdiği dönemde trafik kazası sonucunda hasara uğradığı, davacının aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağı, aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahip olduğu, araç sahibinin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerekir. (Yargıtay HGK’nun 24.06.2015 tarih ve 2014/17-28 E. – 2015/1745 K. Sayılı ilamı )
Trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren işletenler hem de ZMSS şirketi sorumludur. Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. HD’nin 03.12.2020 tarih 2019/6271 E. -2020/8104 K.). Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir. Dava tarihinden sonra 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanunun 18. maddesiyle KTK’nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle bu maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere “Bu tazminatlardan; a) Değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı olarak dikkate alınarak…. hesaplanır” ibareleri eklenmek suretiyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararına uygun şekilde bir düzenleme yapılmıştır. Böylelikle poliçe tarihi itibariyle ister eski genel şartlar ister yeni genel şartlar yürürlükte olsun Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün değildir. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınarak belirlenmelidir. (Yargıtay 17.HD’nın 07.03.2016 tarih ve 2015/15003 E. 2016/2856 K. sayılı ilamı)
Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekir.( Yargıtay 17. HD’nın 21.10.2019 tarih ve 2017/1822 E.- 2019/9723 K. sayılı ilamı )
İstikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerekmektedir. ( Yargıtay 11. HD’nin 12/05/2022 tarih ve 2020/6387 E. – 2022/3774 K. Sayılı ilamı )
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, kusur, hasar ve değer kaybının anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, tarafların aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumludur. Davalı nezdinde düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinde araç başına teminat limiti kaza tarihi itibariyle 31.000-TL olup gerek KTK’da gerek Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yabancı plakalı araçlar için poliçe limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para birimine göre belirleneceğine dair açık hüküm bulunmaması karşısında İDM tarafından limiti aşmayacak şekilde davalının sorumluluğu cihetine gidilmesi, kabul ve red edilen miktar yönünden yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre taraflar için vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması ve yargılama giderlerinden olan ekspertiz ücreti yönünden ise davacının, TBK’nın 99. maddesi uyarınca seçimlik hakkını, yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı olarak tahsil edilmesi yönünde kullandığı gözetilerek, hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken aksi şekilde verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, belirtilen hususlar yönünden tarafların istinaf başvurusu yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, yerinde olmayan sair istinaf itirazlarının ise reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.03.2022 tarih 2021/774 Esas – 2022/274 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE 5.047,32 EURO hasar tazminatı, 400 EURO değer kaybı tazminatının 12.11.2016 tarihinde itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereği işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kurunun TL karşılığının poliçe limiti olan 31.000,00-TL yi aşmamak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli toplam 1.367,86-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 427,55-TL nin mahsubu ile 940,31-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.316,55-TL toplam harç, 1.800,00-TL bilirkişi rapor ücreti, 100-TL keşif aracı ücreti ve 347,30-TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 3.563,85-TL yargılama giderinin kısmen kabul red oranına göre 2.851,08-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Ekspertiz ücreti 959,38 Euro yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre 766,70 Eurosu’nun fiili ödeme günündeki TC Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden TL karşılığının davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen miktar üzerinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
Reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.006,05-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
3-Tarafların yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının reddine,
4-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle tarafların yaptıkları giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17.02.2023