Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1151 E. 2022/1146 K. 16.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1151
KARAR NO : 2022/1146

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.05.2022
NUMARASI : 2022/267 D.İş 2022/267 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 16.08.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16.08.2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.05.2022 tarih 2022/267 D.İş 2022/267 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili banka ile asıl borçlu …. Şti. arasında 11.04.2019 tarihli 1.000.000-TL bedelli kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığını, imzalanan kredi sözleşmesine istinaden adı geçen firmaya kredi kullandırıldığını, karşı taraf borçluların kredi sözleşmelerini müşterek borçlu – müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını,borçluların kredi borçlarını geri ödememekte direnmeleri üzerine asıl borçlu ile birlikte kefillere, Ankara 31. Noterliği’nin 21.04.2021 tarih ve 2408 yevmiye no.’lu ihtarnamesi ve eki hesap özetinin keşide edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen borçluların borçlarını ödemediklerini ve mütemerrit duruma düştüklerini, dava dışı firma … Ayakkabı ve borçlulardan … ve … hakkında İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/588 E.sayılı dosyası ile açılan konkordato davasının … ve … yönünden reddine karar verilerek şahıslar hakkında tedbirlerin derhal kaldırıldığını, malları kaçırma olasılığı bulunduğunu, 01.03.2022 tarihi itibariyle bankanın toplam alacağının 692.607,05 TL olduğunu, kredi borcunun teminatı olarak ipotek tesis edildiğini, Yargıtay’ın yerleşik kararları gereği alacaklının rehinleri paraya çevirmeden müteselsil kefiller hakkında mükerrer tahsilata neden olmadan takip yapabileceğini, ihtarname keşide edilmesiyle banka alacağının muaccel olduğunu ve ihtiyatî haciz şartlarının oluştuğunu ileri sürerek teminatsız olarak bu miktarı karşılayacak oranda borçluların menkul, gayrimenkul ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile % 15 oranında teminat karşılığında karşı taraf … ve … yönünden 467.618,66‬ TL alacağı karşılayacak miktarda haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, fazlaya ilişkin talebin reddine, …’in vermiş olduğu ipotekler kendi kefaletini de teminat altına aldığından karşı taraf … hakkındaki ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … vekili, İcra İflas Kanunu İİK 260 ve İİK 257. Maddelerde belirtilen ihtiyati haciz kararında bulunması gereken hususların bulunmadığını, ihtiyati haciz kararında kanunun aradığı şekilde gerekçeye yer verilmeyerek ihtiyati hacze karar verilmesinin hukuki dinlenilme hakkını da ihlal ettiğini, borcun vadesinin geldiği iddiasının tamamen gerçeğe ve hukuka aykırı olduğunu, dava dışı … Şti.’nin talebi üzerine İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/588 E. sayılı dosyasında konkordato talepli çekişmesiz yargı işine 15.10.2020 tarihinde başlandığını, 22.10.2020 tarihinde İİK m.287 uyarınca 3 aylık süre ile Geçici Mühlet kararı verildiğini, İİK m.289 uyarınca 22.01.2021 tarihinde 1 Yıllık süre ile Kesin Mühlet kararı verildiğini, 22.10.2021 tarihinde Alacaklılar Toplantısının yapıldığını ve 04.11.2021 tarihinde oylama sonuçları hakkında Konkordato Komiseri Tasdik İncelemesine Esas Gerekçeli Raporu hazırlandığını, yapılan yargılama sonucunda İİK m.305’de sayılan tüm şartlar yerine getirilmiş olduğu için İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 25.02.2022 tarihli duruşmasında şirketin Konkordato Projesinin tasdikine karar verildiğini, dava dışı şirketin 07.10.2020 tarihli Konkordato Ön Projesi ile tüm borçlarını konkordatonun tasdikten sonraki ilk bir yıl geri ödemesiz olmak üzere toplamda beş yılda aylık %1, yıllık %12 olmak üzere faizi ile geri ödemeyi planladığını, 20.10.2021 tarihinde projesinde revize yaptığını ve alacaklıların 22.10.2021 tarihinde bu projeyi oyladıklarını, İİK m.308/d “Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüzdür.” düzenlemenin sonucu olarak şirket veya müvekkillerinin eğer bankaya ödeme yapmış veya projeden farklı vaatlerde bulunmuş olsaydı kanunun emredici hükmü gereği hükümsüz olacağını, bankaya karşı vadesi gelmiş bir kuruşluk dahi borcun bulunmadığını, adi konkordatodan kaynaklanan talepler söz konusu olduğunda, 05.04.2018 tarihinde ve 30382 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 03.04.2018 tarihli ve 538 sayılı kararı uyarınca İzmir Adliyesi’nde hizmet vermekte olan 1. 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirlendiğini, 6 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtisas mahkemesi olmadığını belirterek ihtiyaci haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İTİRAZA CEVAP: İhtiyati haciz isteyen alacaklı banka vekili, karşı taraf – borçlular … ve …’in anılan kredi sözleşmelerini müşterek borçlu – müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, … ve … yönünden konkordato davasının reddine karar verildiğini, bu şahıslar hakkında tedbirlerin derhal kaldırıldığını, konkordatonun dava dışı asıl borçlu şirket tarafından tasdik edildiğini, konkordato talebi reddedilen borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığını, müvekkili bankaca da anılan konkordato dava dosyasında dava dışı/asıl borçlu … Ayakkabı firmasının konkordato projesine karşı olumlu oy kullanılmayarak konkordatoya muvafakat edilmediğini, ayrıca konkordato tasdik kararının da usul ve yasaya aykırı olması sebebi ile istinaf kanun yoluna müracaat edildiğini, İİK.mad.303’ün “Konkordatoya muvafakat etmeyen alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara karşı bütün haklarını muhafaza eder.” hükmü uyarınca … ve …’e karşı bütün hakları baki olmakla ihtiyati haciz kararında ve açılan takipte usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, dolayısıyla yasa gereği müteselsil kefilin sorumluluğu kredi çerçeve sözleşmeleri gereği devam ettiğinden İİK.mad.303 uyarınca tüm alacaklar yönünden talepte bulunulmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, İ.İ.K. 257. maddesinde belirtilen ihtiyatî haciz şartlarının mevcut olduğunu belirterek itirazların reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, ihtiyati haciz talebinin genel kredi sözleşmesine dayalı olarak talep edildiği nazara alındığında göreve ilişkin itirazların sübut bulmadığı , ihtiyati haciz talep eden tarafça Ankara 31. Noterliğinin ihtarnamesi ile hesap kat edilerek muaccel hale getirildiği, İİK 257/1 maddesi kapsamında ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebeplerinin İİK’nun 265.maddesinde sınırlı olarak sayıldığı, itiraz eden tarafların itirazlarının İİK 265. madde kapsamında incelenmesinde yasal olanak bulunmadığı, ayrı bir yargılama konusu olduğu gerekçesiyle itirazların reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … vekili, İcra İflas Kanunu İİK 260 ve İİK 257. maddelerinde belirtilen ihtiyati haciz kararında bulunması gereken hususların kararda bulunmadığını, ihtiyati haciz kararında kanunun aradığı şekilde gerekçeye yer verilmeyerek ihtiyati hacze karar verilmesinin hukuki dinlenilme hakkını da ihlal ettiğini, ihtiyati haciz kararı gerekçesinde İİK 257.maddesi hükmünde sayılan hallerden hangisine dayanıldığı belirtilmeksizin yalnızca “borcun vadesi geldiği anlaşıldığından” ifadeleriyle karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, adi konkordatodan kaynaklanan talepler söz konusu olduğunda, 05.04.2018 tarihinde ve 30382 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin 03.04.2018 tarihli ve 538 sayılı karan uyarınca İzmir Adliyesi’nde hizmet vermekte olan 1., 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlendiğini, 6 numarali Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtisas mahkemesi olmaması sebebiyle yetki yönünden itiraz ettiklerini,
borcun vadesinin geldiği iddiasının tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, dava dışı … Şti.’nin talebi üzerine İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/588 E. sayılı dosyasında konkordato talepli çekişmesiz yargı işine 15.10.2020 tarihinde başlandığını, 22.10.2020 tarihinde İİK m.287 uyarınca 3 aylık süre ile Geçici Mühlet kararı verildiğini, İİK m.289 uyarınca 22.01.2021 tarihinde 1 Yıllık süre ile Kesin Mühlet kararı verildiğini, 22.10.2021 tarihinde Alacaklılar Toplantısının yapıldığını ve 04.11.2021 tarihinde oylama sonuçları hakkında Konkordato Komiseri Tasdik İncelemesine Esas Gerekçeli Raporu hazırlandığını, yapılan yargılama sonucunda İİK m.305’de sayılan tüm şartlar yerine getirilmiş olduğu için İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 25.02.2022 tarihli duruşmasında şirketin Konkordato Projesinin tasdikine karar verildiğini, dava dışı şirketin 07.10.2020 tarihli Konkordato Ön Projesi ile tüm borçlarını konkordatonun tasdikten sonraki ilk bir yıl geri ödemesiz olmak üzere toplamda beş yılda aylık %1, yıllık %12 olmak üzere faizi ile geri ödemeyi planladığını, 20.10.2021 tarihinde projesinde revize yaptığını ve alacaklıların 22.10.2021 tarihinde bu projeyi oyladıklarını, İİK 308/d maddesindeki “Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüzdür.” düzenlemenin sonucu olarak şirket veya müvekkilleri eğer bankaya ödeme yapmış veya projeden farklı vaatlerde bulunmuş olsaydı kanunun emredici hükmü gereği hükümsüz olacağını, bankaya karşı vadesi gelmiş bir kuruşluk dahi borcun bulunmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, kredi çerçeve sözleşmesine dayanarak müteselsil kefiller hakkında verilen ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri tahdidi olarak belirtilmiş olup bunlar; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkindir.
Alacaklının müteselsil kefillere başvurma koşullarının düzenlendiği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 586. maddesine göre kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ile ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Bu itibarla, müteselsil kefil yönünden talepte bulunabilmek için öncelikle asıl borçluya kat ihtarının tebliğe çıkarılması gerekmektedir.
Somut olayda ihtiyati haciz talebine dayanak 11.04.2019 tarihli kredi çerçeve sözleşmesine istinaden asıl borçlu şirket ve müteselsil kefiller hakkında 21.04.2021 tarihinde kat ihtarı düzenlenmiş, müteselsil kefillere kat ihtarnamesi tebliğ edilmiş, asıl borçlu şirketin sözleşmede bildirdiği adresine kat ihtarnamesi tebliğe çıkarılmıştır. Müteselsil kefile başvuruya ilişkin asıl borçluya başvuru koşulunun yerine getirildiği, kat ihtarında belirtilen 3 günlük süre içinde de borcun ödenmemesi nedeniyle TBK’nın 586. maddesi uyarınca ihtiyati haciz talep tarihi itibariyle müteselsil kefillere müracaat şartının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. İhtiyati haciz talebi adi konkordatodan kaynaklanmayıp banka ile imzalanan kredi çerçeve sözleşmesine dayandığından ihtiyati haciz kararını veren 6 numarali Asliye Ticaret Mahkemesi bankacılık konularında ihtisas mahkemesi olduğundan mahkemenin yetkisine ilişkin istinaf itirazları da yerinde değildir. İhtiyati haciz kararının dayanağı belgeler kararın altında belirtilmiş olup ihtiyati haciz kararında bulunması gereken hususlar ve gerekçe kararda bulunmaktadır. Konkordato talep dışı asıl borçlu şirket yönünden tasdik edilmiş olup müteselsil kefil olan borçluların konkordato talebi reddedildiğinden ve kat ihtarı düzenlenmesiyle ve asıl borçlu şirkete kat ihtarının sözleşmedeki adresine tebliğe çıkarılmasıyla borç muaccel olduğundan konkordato talebi reddedilen müteselsil kefil olan borçlular hakkında İİK’nın 257/1. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği ve ihtiyati haciz kararı verilmesinin yerinde olduğu sonucuna varılmakla; ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz kararına itirazların reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve …’den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve … tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 16.08.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.