Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1050 E. 2022/1010 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1050
KARAR NO : 2022/1010

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.05.2022
NUMARASI : 2022/367 Esas 2022/532 Karar
DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 27.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.06.2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.05.2022 tarih 2022/367 Esas 2022/532 Karar
sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirketin … Bankası’nın Tuzla İçmeler Şubesi’ne ait 30.12.2018 keşide tarihli 33.400,00 TL bedelli ve 07.06.2018 keşide tarihli 38.400,00 TL bedelli zilyedi olduğu şirketin çeklerini kaybettiğini öne sürerek iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın iptali istenen çeklerin keşidecisi olduğu, keşidecinin çek iptal davası açmaya hak sahibi olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : davacı vekili dava dilekçesinin içeriğini tekrar ederek dava konusu çeklerin ticari faaliyet kapsamında dava dışı firmalara verildiklerini, ödeme tarihinde bedellerini ödeyerek çekleri geri aldıklarını, teslim alınan çeklerin müvekkilinin uktesinde iken kayıp edildiğini, bu nedenle kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin çeklerin hamili olduğunu ve dava açmakta yetkili olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, Kıymetli Evrak İptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-s maddesindeki atıf uyarınca aynı Kanunun 757 ve devamı maddelerine göre iptale ilişkin istemde bulunma hakkı iradesi dışında çek elinden çıkan hamile ait bulunmaktadır. Davacının davaya konu çeklerin keşidecisi olduğu ihtilaf konusu değildir. Her ne kadar davacı keşidecisi olduğu çeklerin bedelleri ödenmek suretiyle bu çekleri tekrar teslim aldıkları ve bu nedenle taraflarının hamil olduğunu ileri sürmüş ise de, bu durum davacı tarafın keşideci olduğu keşideci sıfatını ortadan kaldırmaz. Ayrıca bu şekilde çeklerin ödemek suretiyle keşidecinin bunları teslim alması yasanın aradığı hamillik sıfatını oluşturmaz. Davacı tarafı dava konusu çeklerde keşideci durumunda olduğu anlaşıldığından davacının işbu davayı açmaya yasal olarak hakkı bulunmamakla çek iptali talebinin yazılı gerekçe ile reddine ilişkin olarak mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.