Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/103 E. 2022/1710 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/103
KARAR NO : 2022/1710

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.11.2021
NUMARASI : 2020/54 E. – 2021/230 K.
DAVANIN KONUSU : Markaya Tecavüz Nedeniyle Maddi-Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2022
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 03.11.2021 tarih 2020/54 E. – 2021/230 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkilinin Türk Patent Kurumu’nda tescilli 15595 sayılı 22.10.1979 tarihli “…” ibareli markasının bulunduğunu, davalı hakkında yaptıkları şikayet üzerine Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın 2015/60108 Sor. nolu soruşturmasında, Ankara 1. FSHCM hakiminin 16/04/2015 tarihli 2016/243 E. sayılı kararı üzerine markayı taşıyan sahte ürünlerin, davalı tarafından satıldığını, tespit edildiğini, 1.000 TL maddi, 4.000 TL manevi tazminata SMK 150, 151/2-c yöntemine göre esas alarak suç tarihi 16.04.2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 25.04.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın maddi tazminat kısmı yönünden taleplerini 10.350,00 TL arttırarak toplam 11.350,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı, karşı tarafı tanımadığını, bu ürünleri hiç almadığını ve satmadığını, konuda geçen telefon numarasının kendisi ve babası (…) ile ilgisi olmadığını, delil olarak sunulan faturanın farklı bir ürüne ait olduğu davacı taraf ile alakası olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının izni veya lisans işlemi olmaksızın üretilen taklit ürünlerde markanın kullanıldığı ve bu markalı ürünlerin davalı tarafından satışa sunulduğu, ticarete konu edildiği iddiasıyla Ankara CBS’de soruşturma açıldığı, 16.04.2015 tarihli kararı ile 2500 adet ürüne el konulduğu, ürünlerin taklit marka taşıdığının Ankara 1. FSHCM’nin 2016/243 Esas sayılı dosyası ile belirlendiği ve davalı hakkında 08.05.2018 tarihli karar ile adli para cezası ile cezalandırılmasına dair verilen kararın 23.02.2021 tarihinde kesinleştiği, davalının kusurlu olduğu, bilirkişi tarafından iki yıllık lisans ücretinin toplam 11.350,00 TL olarak belirlendiği, maddi tazminatın hesabına ilişkin varsayımın kanıtlarla ortaya konulamadığı, ele geçen ve incelenen ürün sayısının marka ihlal eyleminin sadece görünen kısmı ve delili olduğu, TBK’nın 50 ve 51. maddesine göre maddi tazminatın belirlenmesi icap ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminatın 16.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı, …. ile alakası olmadığını, tanımadığını, bahsedilen günlerde askere gideceği için Antalya’da tatilde olduğunu, kesin bilgi ve delil olmadan bu kişinin iftira attığını, sadece ekteki fatura ile delil sunduklarını, bu faturada hilti gıda takviyesi faturası olduğunu, konuda geçen telefonla ilgisi olmadığını, babası …’yi de aynı suçtan ceza verildiğini, kendisi ile alakası olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, tescilli markaya tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince 08.05.2019 tarih 2018/255 Esas 2019/75 Karar sayılı ilamın davalı yanca istinaf edilmesi nedeniyle Dairemizin 15.05.2020 tarih 2019/2555 Esas 2020/531 sayılı kararı ile ceza dosyasının sonucunun bu dosyanın sonucunu etkileyeceğinden bekletici mesele yapılarak davanın esası hakkında karar verilmiş olması isabetsiz görülerek HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 08.05.2018 tarih 2016/243 Esas 2018/153 Karar sayılı ilamının incelenmesinde … A.Ş.ne ait işyerinde yapılan aramada 4 adet ürünün ele geçirildiği, bu ürünlerin sözkonusu şirkete … tarafından satıldığı, yine …’nin bu ürünleri … ve …’den satın aldığını beyan ettiği, öte yandan …’nin eşi, …’nin ise annesi olan … adına kayıtlı Konya ilinde “…” isimli işyerinin bulunduğu, bu işyerinin … adına Konya/Meram Vergi Dairesi Müdürlüğünde vergi kaydının bulunmasına rağmen sözkonusu işyerinin fiilen … ve … tarafından işletildiği ve aralarında suça konu ürünlerinde bulunduğu ürünlerin satışının sözkonusu işyerinde … ve … tarafından birlikte gerçekleştirildiği, her ne kadar …’nin davaya konu ürünleri …’ye satmadığını beyan etmesine rağmen, …’de internet sitesi üzerinden satış yapmadığını iddia ederek suçlamayı kabul etmemiş ise de; internet üzerinden yapılan messenger yazışmalarının sanıklardan … ile … arasında gerçekleştiğinden bahisle, bu yazışmalarda suça konu ürünlerin sanıklardan … tarafından diğer sanık …’ye satışının sözkonusu edildiği, ilgili messenger görüşmelerinin yapıldığı … nolu telefonun sanıklardan … adına kayıtlı olduğu anlaşıldığından, öte yandan, sanıklardan …’nin ikinci kez sipariş verdiği ürünlerin … tarafından getirildiği ve bu ürünlerin bedelini …’ye elden ödediği, ayrıca sanıklardan …’in eşi, …’nın ise annesi adına vergi kaydı olan işyerini bu sanıkların fiilen birlikte işlettiklerini öğrendiğine dair samimi savunması karşısında, toplanan tüm deliller sonucunda, sanıklardan … ile …’nin savunmalarına kendilerini cezadan kurtarmaya yönelik olduğu kabul edilerek itibar edilmemiş ve bu sanıkların üzerlerine yüklenen suçu işledikleri sonucuna varılarak marka hakkına tecavüz suçundan dolayı katılan … olduğu halde sanıklar …, … ve … haklarında mahkumiyetlerine dair karar verildiği ve sanık … yönünden verilen kararın 23.02.2021 tarih itibariyle kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince tazminata konu marka hakkına tecavüz nedeniyle dosyanın uzman bilirkişiye tevdi edilerek hükme esas almaya elverişli ve yeterli içerikte rapor tanzim edildiği, somut olayın özellikleri dikkate alınarak TMK 2 ve BK hükümleri ile hakkaniyet prensibi gözetilerek SMK 7,29 maddeleri kapsamında tarafların normal koşullarda lisans sözleşmesi yapması halinde davalının elde ettiği tüm gelirleri de dikkate alınarak davacı tarafın davaya uyarlanabilecek sürede en az 11.350,00 TL lisans geliri elde edilebileceği yönünde raporu ve İDM’nin gerekçesine nazaran davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL maddi ve 4.000,00 TL manevi tazminatın 16.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine yönünde verilen karar yerinde olup, davalı tarafın ceza dosyası kapsamında ve istinaf aşamasında dile getirdiği istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 614,79 TL’den peşin alınan 153,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 461,09 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.