Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1029 E. 2022/992 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1029
KARAR NO : 2022/992

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.05.2022
NUMARASI : 2021/548 E. 2022/309 K.
DAVANIN KONUSU : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 22.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.06.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.05.2022 tarih 2021/548 Esas 2022/309 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı … Şti2nden defterlerinin tutulması ve beyan yükümlülüklerinin yapılması gayesi ile 2018-2020 arasında hizmet aldığını, müvekkilinin faaliyet adresinin Menemen adresine taşınmadı nedeniyle bu bölgede faaliyet gösteren … ile yeni bir sözleşme yapıldığını, bu nedenle defterlerin … şirketinden talep edilmesine rağmen henüz bulamadıklarının bildirildiğini ve müvekkili şirkete ibraz edilmediğini, bu konuda Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını ileri sürerek müvekkili şirketin defterlerine zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince iddia ve toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; savcılı soruştrma dosyasına göre davacı defterlerinin davacı şirketin ortağına tutanak karşılığı teslim edildiğinin tespit edilerek takipsizlik kararı verildiği, bu dosyada ticari defterlerin şirket yetkilisine teslim edildiğine dair tutanak bulunduğunu, ayrıca davacı tarafın tacir olarak dikkat ve özen göstermesine rağmen defterlerin zayi olduğuna dair iddiaları ispat olunamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece takipsizlik kararının esas alınarak davanın reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, defterlerin teslim tutanağının sonradan oluşturulduğu iddialarının değerlendirilmediğini, üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, tutanağın eski tarihli olarak müvekkilinin eski ortağı ile onun bacanağı ve hemde denetim şirketinin eki ortağı tarafından oluşturulduğunu, sorumluluktan kurtulmak adına 2 akrabanın sonradan ortaya çıkardığı fotokopi kağıdına dayanılarak müvekkilinin defterlerini teslim aldığını öğrenmesinin doğru olmadığını, müvekkili şirketin TTK 18.maddesinde açıklandığı üzere basiretli tacir gibi davranarak yasal defterlerine gerekliliklerin işlemesi ve bildirilmesi maksatlı mali müşavirlik şirketine bıraktığını, müşavirlik şirketinin muhafaza etme ve teslim yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bu defterlerin müvekkili şirketin iradesi dışında elden çıkmış olup VUK 12.maddesine göre mücbir sebep olarak sayıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı şirkete ait ticari defterlerin zayi olduğuna dair belge verilmesi istemine ilişkin olup mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf incelemesi istinafa başvuran davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacı delilleri arasında bulunan Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/26361 soruşturma dosyası ile alınan karar getirtilmiş olup kararın tetkikinde davacı şirketin müşteki olduğu dosyada muhasebe şirketi çalışanlarının şüpheli bulundukları soruşturma sonucunda 03.01.2021 tarihli teslim tutanağı uyarınca şüphelilerin davaya konu defterleri teslim etmediğine dair iddianın değerlendirilmediği ve tartışılmak suretiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriğinde göre davacı tarafın zayi belgesi istediği defterlerin 2018-2020 Ocak arasında dava dışı muhasebe şirketinin beyan yükümlülüklerinin yapılması sureti ile hizmet alındığı davacının kabulündedir. Aynı şekilde davacı iddialarına göre şirket adresinin 10.01.2020 tarihinde menemene taşınması dolayısıyla bu defterlerin önceki muhasebe şirketinden talep edildiği ancak kaybolduğu iddia edilmektedir. Taşınma nedeniyle eski muhasebecilerinden defterlerin istenildiğinde kendilerine teslim edilmediği ileri sürülerek eldeki dava açılmıştır. Dosya kapsamı ve delil durumuna göre basiretli davranmakla yükümlü olan davacı şirketin taşınma sırasında yeni muhasebeciye teslim edilmesi gerekmesi nedeniyle ticari defterlerinin olmadığının anlaşılması üzerine eski muhasebe şirketlerinden sorulduğu ancak onlar tarafından teslim edilmediği iddia edilmekte olup açıklanan somut olayda davacı tarafın şirket olarak basiretli davranmadığı değerlendirilmiştir. Buna göre basiretli davranmak zorunda olan şirketin gerekli önlem ve özeni göstermediği, taşınma ve muhasebeci değişikliği sırasında defterleri araştırma gereği duyduğu ve gerekli dikkat ve özeni göstermediği açık iddiasında samimi ve inandırıcı bulunmadığının kabulü gerekmiştir.
Dosya üzerinde yapılan incelemede istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 22.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.