Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1022 E. 2022/1002 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1022
KARAR NO : 2022/1002

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.04.2022
NUMARASI : 2022/184 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 27.06.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.06.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.04.2022 tarih 2022/184 Esas sayılı sayılı ek kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketin dava dışı … A.Ş’nin taşeronları olarak Bostanlı ve Çiğli’de bulunan okul yapım işini birlikte gerçekleştirmek üzere kurulacak olan adı ortaklık şeklinde işin alınması konusunda müvekkilinin Bostanlı’daki okul işini davalınında Çiğli’deki okul işini anlaşmış olduklarını Bostanlı Mahallesi’nde yapımı kararlaştırılan okul inşaatı müvekkili tarafından yürütülmesine karar verildiğinden müvekkili ile alt yüklenici arasında sözleşme yapıldığını, aynı şekilde Çiğli inşaatının yürütülmesi için de davalı ile alt yüklenici arasında sözleşme düzenlendiğini müvekkili ile davalı şirketin üstlenilen okulları yapımı sonucunda elde edilecek karlılık bakımından iki okulun eşit paya sahip olmadığından aralarında anlaşarak her iki okulun yapımı işini tek bir proje gibi düşünülerek ortak bir çalışma ile birlikte yapılması işin bitirilmesi için gerekli olan her türlü harcama içinde birlikte masraf yapılması ve bitimini takiben elde edilen karın her iki taraf arasında eşit paylaştırılmasının kararlaştırıldığını, müvekkili ile davalı aralarında yaptıkları sözlü anlaşma ile iki adet okulun yapımı işi için ortak çalışma kararı alındığını, buna göre müvekkili şirket ile davalı şirket malzeme alımı için gereken meblağ yarı yarıya olacak şekilde eşit karşılanmasını ancak gerekli malzemeleri satın alacak tarafın davalı şirket olacağını kararlaştırdıklarını ve davalı şirketin üstlendiği Çiğli şantiyesindeki işlerin ana yüklenici ile oluşan anlaşmazlıklar neticesinde bozulduğunu, bahsi geçen okulların yapımı işi için başlayacak inşaat kapsamında 400 ton demir alınması için önceden alınması konusunda tarafların mutabık olduklarını, davalı şirket tarafından 400 ton demir siparişi verildiğini, karşılığı 2.550.000,00 TL’nin yarısı olan 1.275.000,00 TL’nin davalı şirket hesabına gönderildiğini, ancak sadece 55 ton demir teslim edildiğini, eksik demir gönderilmiş olduğunu, ihtarnameye rağmen demir tesliminin yapılmadığını, ileri sürerek teslim edilmeyen demirlerin teslimi mümkün olmaması halinde rayiş bedelinin ödenmesini ve ayrıca davalı adına kayıtlı taşınır ve taşınmazlar ile banka hesaplarına ve üçüncü kişilerdeki alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 27.04.2022 tarihli ara karar ile sunulan fatura, dekont ve diğer kayıtlar dışında ticari ilişkiye dair defter ve belgeler ile karşı tarafın ticari defterleri bulunmayıp taraflar arasındaki ticari ilişkinin mahiyeti kapsamı ile alacak ve borç durumunun tespitinin dosyaya sunulan belgeler ile ortaya konulmasının ve alacağın varlığının yaklaşık ispat seviyesinde ispatlanamadığı kanaatine varılarak davanın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek İİK’nın 257. ve 258. maddeleri uyarınca müvekkilinin parasını ödemiş olduğu ancak teslim edilmemiş demirlerle ilgili fiyatlarda yaşanan artış da gözetildiğinde müvekkilinin zarara uğradığı ve gün geçtikçe zararının arttığının açık olduğu, dava dilekçesinde taraflar arasındaki ilişki ve müvekkilinin parasını çok önceden vermiş olduğu demirlerin eksik alındığı hususlarının her vakıa için ayrı delil gösterilerek açıklanmış olup alacağın yaklaşık ispat seviyesinde ispatlanamadığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafından 400 ton sipariş verildiğin, siparişe ilişkin faturaların yarısının müvekkilin tarafından ödendiğini, whatsapp konuşmaları ile teğitleştiğinin düşünüldüğünde demir alımı konusunda tarafların anlaşmaya vardığı davalı tarafın ise eksik ifada bulunduğunun açık olduğunu, davalının keşide ettiği ihtarnameler ile de 56 ton demirin iadesini veya rayiş bedelini istemesinin tarafların demir alımı konusunda anlaşma sağlandığını ispat ettiğini, 03.08.2021 tarihli sipariş ile de sabit olduğunu, whatsapp mesajlarının teyit ettiğini, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında kararlaştırılan iki adet okul inşaatı işinin ortaklaşa yapılarak malzemelerin alımlarının gerçekleştireceğinin kararlaştırıldığı müvekkilinin kendi payına düşen bedeli eksiksiz ödemesine rağmen talep edilen demirin müvekkile iadesinin gerektiği sunulan deliller ile ispatlanmış olunup davalının üçüncü kişilere birçok borcunun da olduğu düşünülerek mal taşıma ihtimaline karşı ihtiyati haciz taleplerinin kabulü gerektiği sunulan delillerin ilişkiyi göstermeye yetecek şekilde ispata elverişli olup karşı tarafa defterleri yanında diğer kayıtlarını sunmamış olmasının ihtiyati haciz talebinin reddine gerekçe oluşturamayacağını bunların ancak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağından ihtiyati haciz ile konulmak istenen menfaatin zedelendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Talep; esasa ilişkin alacak davasında ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
Somut olayda, davanın alacak istemine ilişkin olup taraflar arasında okul yapımı ilişkisine yönelik taraflar arasında birlikte ve ortaklaşa okul yapım işinde taraflar arasındaki ilişkinin mahiyeti sunulan deliller dosya kapsamı ve talep tarihi itibari ile deliller birlikte değerlendirildiğinde İİK’257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı ve sunulu delillerin sunulu delillerin talep tarihi itibariyle yaklaşık ispat şartları kapsamında karar vermeye yeterli bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakta olup ihtiyati haciz isteye tarafın istinaf istemi yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği mütala olunur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati haciz isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL’den peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL’nin ihtiyati haciz isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 27.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.