Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/971 E. 2021/1026 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/971
KARAR NO : 2021/1026

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.03.2021
NUMARASI : 2020/687 E. 2021/227 K.
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 21.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.09.2021

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.03.2021 tarih 2020/687 E. 2021/227 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … temsilen müdür … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin … aleyhine İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları 2011/7E, 2014/463K sayılı davada verilen kararın temyiz incelemesi sonucu bozulduğunu, yargılamaya devam edildiğini, şirketin derdest davası olmasına rağmen ticaret sicilinden resen silindiğini ileri sürerek, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, şirketin 12.08.2014 tarihinde sicil kaydının resen terkin olunduğunu, müvekkilinin davaya sebebiyet vermediği için yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmayacağını savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava, TTK’nın geçici 7. maddesinde düzenlenen beş yıllık hak düşürücü süreden sonra 11.12.2020 tarihinde açılmış ise de; mahkememizdeki davaya dayanak İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/7 esas sayılı dosyasındaki davanın 07.01.2011 ve bu dosya ile birleştirilen İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/34 esas sayılı dosyasındaki davanın 21.01.2011 tarihinde terkin tarihinden önce açıldıkları, TTK’nun geçici 7/(2) maddesinde terkin işleminin terkin edilen şirketin davacı ve davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunması halinde sicilden terkin edilmelerine ilişkin hükmün uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin sınırlı olarak ihyasına, ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilebilmesi için son yetkilisi ….’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … temsilen müdür … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … temsilen müdür …, münfesih durumda olduğu tespit edilen şirketlerin tescilli adreslerine ihtarname keşide edildiğini, fakat ilgililer tarafından yasal süresinde herhangi bir bildirimde/başvuruda bulunulmaması üzerine resen terkin süreci işletildiğini, münfesih durumda olan şirketlerin tescilli adreslerine gönderilen ihtarnamelerin adreste tanınma/adresten taşınma nedeniyle tebliğ edilmemiş olması tamamen ilgili şirketlerin basiretli bir tacir olarak davranmaması ve yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını, usulüne uygun şekilde işlem yapıldığını, yasal hasım olduklarını, herhangi bir hukuka aykırılık ve kusurları bulunmadığı için davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müdürlükleri aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, şirketin, davacı kurumun veya devam eden davalar/icar takipleri bulunan ilgiliren müdürlüklerine söz konusu davalar ile ilgili herhangi bir bildirim yapılmadığını, bu nedenle dava konusu şirket leh ve aleyhine açılan icra takibi, dava olup olmadığının müdürlüklerini bilmesinin mümkün olmadığını, aksi takdirde geçici 7. maddenin uygulanma imkanı kalmayacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle müvekkilinin aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine dair kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda, davacı vekili sicilden resen terkin olunan şirketin ihyası isteminde bulunmuş, mahkemece TTK’nın geçici 7/2. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir. İhyası istenen şirketin resen sicilden silinmeden önce açılmış derdest davası olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı … , davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, yasal hasım olduklarını istinaf nedeni olarak ileri sürerek aleyhlerine hüküm altına alınan yargılama gideri ve vekalet ücretinin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece 18.12.2020 tarihli yazı ile terkin işlemine dair belgeler ile şirket ve yetkilisine şirketin sicilden terkin edileceğine dair tebligat yapıldığına dair belgeler istenmiş, davalı tarafça, 10.12.2020 havale tarihli cevabi yazısında ticaret sicil dosyası dışında yalnızca ticaret sicil gazetesindeki ilanlardan bahsedilmiş ve ticaret sicil kayıtları dışında sadece ticaret sicil gazetesindeki ilanlar eklenip şirkete ve şirket yetkilisine tebligat yapıldığına dair bir belge sunulmamıştır. Böylelikle ihyası talep edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen şirketin, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca re’sen terkin edildiği, terkine ilişkin ihtarın yalnız ilan yoluyla yapılıp, TTK’nın geçici 7. maddesinin 4. fıkrasının “a” bendi uyarınca sicil kayıtlarına göre şirketi temsile yetkili kişilere ayrıca tebligat yapılmadığı anlaşılmakla, terkin işlemini TTK’nın geçici 7. maddesine uygun olarak yapmayan davalı kurumun yargılama giderlerinden sorumlu olacağı açıktır. Nitekim Yargıtay 11. H.D’nin 11.12.2019 tarih 2019/4755E, 2019/8101 K sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı 59,30 TL’den peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21.09.2021