Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/948 E. 2021/1021 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/948
KARAR NO : 2021/1021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.01.2021
NUMARASI : 2018/1415 E. 2021/36 K.

DAVANIN KONUSU : Kıymetli Evrak İptali
KARAR TARİHİ : 21.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.09.2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.01.2021 tarih 2018/1415 E. 2021/36 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, müvekkil şirketin alacaklarına karşılık olarak …’ne ait, … Bankası A.Ş … Şubesi … seru nolu, 50.000,00-TL bedelli ve 30.09.2017 tarihli çeki … firmasından ciro yoluyla teslim aldığını, akabinde ödeme yapılması için … firmasına ciro edildiğini, çekin karşılıksız çıkması üzerine …’ ye t ödeme yapılarak çekin geri verilmesinin istendiğini, çekin … tarafından kargoya verildiğini, kargonun müvekkili şirkete teslim edildiğini, ancak, sonraki süreçte müvekkilinin elinden çekin kaybolduğunu, çek müvekkilinin yeddinde bulunduğu sırada kaybolduğundan tahsilatının mümkün olmadığını, müvekkilinin bu nedenle mağdur olduğunu ileri sürerek, zayi olan çekin iptaline karar verilmesini
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre ; davaya konu çekin bankadan gelen yazı cevabından, 02.07.2017 tarihinde … tarafından ibraz edildiğinin ve karşılığı olmadığından ödenmediğinin anlaşıldığı, TTK.nın 758. maddesinde poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkemenin, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre vereceği, verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkemenin, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağının düzenlendiği,, anılan hüküm uyarınca, çeki elinde bulunduran 3.kişi aleyhine istirdat davası açmak üzere davacı vekiline kesin süre verildiği, ihtaratlı kesin süre çerisinde dava açılmadığından, davanın reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı , davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, 20.09.2020 tarihli celsede verilen ara kararla hamile karşı dava açmak üzere süre verildiğini, tutanakta bankadan yazı cevabı geldiğinin görüldüğünün belirtilmiş olmasına rağmen bu yazı taranmadığı için çeki elinde bulunduran hamile ait ayrıntılı bilgilere ulaşılamadığını, iki ayrı tarihti banka cevap yazısının taranması istenilmesine rağmen taranmadığından hamile ait bilgilere uyap üzerinden ulaşılamadığı, vekil olarak İstanbulda işlerini idare ettiğinden sadece telefonla mahkeme kalemine ulaşılabildiğini, mazeret dilekçelerinde mazeretleri ile birlikte yazı taranmadığından çeki elinde bulunduran hamile karşı bilgilerin taraflarınca bilinmediğini, taranmasının ve taraflarına ek süre verilmesinin talep edilmesine rağmen mazeretleri ve talepleri dikkate alınmayarak davanın hukuka aykırı olarak reddine karar verildiğini ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, çeki ciro yoluyla alan davacının, çeki ciro ederek … firmasına teslim ettği, çekin ibrazı ve karşılığının bulunmaması üzerine, davacı tarafça, çek bedelinin ödendiği ve ödeme nedeniyle çekin kargo yoluyla çeki ibraz eden hamil tarafından gönderildiği, kargo teslim alındıktan sonra çekin kaybedildiği iddia edildiği, banka tarafından gönderilen çek sureti ve yazı cevabı içeriğinden, davaya konu çekin, ciro yoluyla hamili olan davacının, çeki … firmasına ciro ederek teslim ettiği, en son hamil olan bu şirketin , davadan 2 yıl kadar önce çeki 02.10.2017 tarihinde süresi içerisinde bankaya ibraz ettiği ve çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle, ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu çekin ibrazından ve karşılıksız kaşesi vurulduktan sonra da, kaybolması halinde, çeklerin kıymetli evrak vasfı devam ettiği sürece zayi iptali istenebileceği gibi, çek hamiline ödeme yaparak çekleri alan cirantanın çeke dayalı hakların çek borçlularına karşı ileri sürebilmesi mümkündür. Zayi nediyle çek iptali davalarında verilecek hüküm aksi sabit oluncaya kadar durumun tespiti niteliğinde olup hak sahipleri tarafından açılacak davalarda, kesin hüküm ve delil niteliğinde olmayıp, kesin ispat şartı aranmaz. Çeki elinde ulunduran tespit edildiğinde veya ilan üzerine çeki elinde bulunduran mahkemeye başvurarak, çekin elinde olduğunu bildirdiğinde, davacıya çek istirdatı davası açmak üzere süre verilmesi gerekir.
Bankadan gönderilen işleme ilişkin bilgiler ve çek görüntüsünden, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi, davacı şirketin , davaya konu çeki … firmasına ciro ederek teslim ettiği ve en son hamil olan bu şirketin, davadan 2 yıl kadar önce çeki 02.10.2017 tarihinde süresi içerisinde bankaya ibraz ettiği ve çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle, ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece üç ayrı yasal ilanlar yapılmış olmasına rağmen, yasal süre içerisinde çekin elinde bulunduğu iddiasıyla, mahkemeye başvuran olmadığı görülmektedir. Davacı tarafın iddialarının aksine yönelik bir belge ve bilgi bulunmamaktadır. Dosyadaki iddia ve mevcut bilgilere göre, somut olayda, davaya konu çekin, çeki ibraz edenin elinde olduğunun kabulü ile aleyhine istirdat davası açmak için süre verilmesi şartları, somut olayda gerçekleşmediğinden, ilk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, istirdat davası açılması için ihtaratlı süre verilmesi ve ihtarat gereği dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmakla, davacı vekilin istinaf itirazları yerindedir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.01.2021 tarih 2018/1415 E. 2021/36 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile, dava konusu olan …’ne ait …. Bankası A.Ş … Şubesi … seri nolu 50.000,00 TL bedelli 30.09.2017 keşide tarihli çekin ZAYİ NEDENİYLE İPTALİNE,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde ve istek halinde artan gider avansının iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.