Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/923 E. 2021/904 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/923
KARAR NO : 2021/904
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.04.2021
NUMARASI : 2020/103 D.İş 2020/103 D.İş Karar
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 03.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03.09.2021
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 21.04.2021 tarih 2020/103 D.İş 2020/103 D.İş Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili şirketin yeni üretmiş olduğu döner robotunun korunabilmesi adına 2017/03909 sayılı tam otomatik döner robotu isimli faydalı model başvurusunun …. nezdinde belgeye bağlandığını, müvekkilinin yeni üretmiş olduğu döner robotlarının tasarımlarını ve kullanılan ana kart tasarımını …. nezdinde 2018/03248 – 2018/03291 – 2018/03296 – 2018/03292 – 2018/03293 – 2018/03536 sayı ile tescil ettirdiğini, karşı tarafın müvekkilinin tescilli tasarımlarından faydalı model belgesinden ve teliften doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemleri bulunduğunu, karşı tarafın yeni bir şirket kurarak döner robotu üretimine başladıklarını ileri sürerek, öncelikle karşı tarafın fiziki ve dijital ortamlarında bilirkişi refakati ile delil tespiti yapılarak haksız eylemlerin tespiti ile karşı tarafın müvekkilinin tescilli tasarımlarından, faydalı model belgesinden ve teliften doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan kötü niyetli eylemlerinin önlenmesi, durdurulması, refi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece karşı tarafın iş yerinde yapılan tespit ve alınan bilirkişi raporu sonucu dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 17.02.2021 tarihli ara karar ile, talep edenin 2017/03909 nolu faydalı modele tecavüz iddiaları konusunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiği, talep eden adına tescilli tasarımlara yönelik tecavüz iddiaları hususunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin talep edenin 2017/03909 nolu faydalı modelin koruma kapsamında kalan döner robotu ve ilgili ürünler yönünden kabulüne, faydalı modelin koruma kapsamında kalan döner robotu ve ilgili ürünlerin üretimi ve kullanımının tedbiren önlenmesine, döner robotu ve ilgili ürünlerin toplanmasına, el konulmasına ve yediemin olarak talep eden tarafa bırakılmasına, talep eden adına tescilli tasarımlara yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf vekili, bilirkişi raporunda müvekkillerine ait firmada el konulan ürünler ile ilgili bir çok gerçek dışı hususlara yer verildiğini, görsel olarak da benzerlik taşımayan ürünlerin işleyişinin bir yazılım uzmanı tarafından da hazırlanacak rapor ile tespit edilmesi durumunda talep eden firmanın ürünü ile kesinlikle aynı olmadığının tespit edileceğini, müvekkilleri tarafından üretilen ürünün tam otomatik döner kesme robotu olmadığını, döner ustasının elle müdahalesini gerektiren bir ürün olduğunu, bilirkişi raporunda ürünün incelenmesi sonucu yapılan karşılaştırmaların neye dayanarak yapıldığı ve raporun hangi ürünlerin incelenmesine dayanılarak düzenlendiğinin anlaşılamadığını, tedbir kararı sonucu müvekkillerinin ticari itibarlarının sarsıldığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, raporda iş yeri adresi olarak belirtilen adresin müvekkillerine ait olmadığını, bilirkişi raporunun 19 sayfası ile 23 sayfaları arasında 31 adet isteme karşı raporda yer alan hususların müvekkillerinin ürünü ile yakından uzaktan ilgisi olmadığını, müvekkillerine ait üründe mevcut olmamasına rağmen bilirkişilerce bir çok ürünün mevcut olduğunun belirtildiğini, yazılıma bakılmadan gözle görülebilerek tespit edilebilecek ve müvekkilinin ürününde bulunmayan bir çok parça vs. mevcut olduğuna dair rapordaki belirtmeyi kabul etmediklerini, müvekkillerine ait üründe yatay sütün, lazer ve tarayıcı, sıcaklık sensörü, PIC mikroişlemci, uzaktan kumanda bulunmadığını, müvekkillerine ait üründeki mekanizmaların davacıya ait faydalı modelden farklı olarak tasarlandığını, internet taraması yapılınca bulunabileceğini, müvekkillerine ait üründe titreşim önleyici sistem, güvenlik perdesinin bulunmadığını, müvekkillerine ait üründe fırın tasarımının ve fırın hareket sisteminin tamamen farklı olduğunu, ana karttan komut alan ayarlı otomatik ısı kalkanı mevcut olmadığını, ayrıca ana karttan komut alan gaz ayarı yapılmasını sağlayan sistemin ve benmari sisteminin, mekanik otomatik bileme sisteminin, döner kalıbının mevcut olmadığını, müvekkillerinin presleme makinesi üretimi yapmadıklarını,ayrıca müvekkillerine ait üründe ön soğutma ünitesi irtibatlandırılan konveyör sistemin de mevcut olmadığını, davacı tarafından faydalı model alınmadan önce de faydalı üründe kullanılan bir çok parçanın daha önce kullanıldığını, …. kurumuna ait sayfada yer alan faydalı model araştırma ve dosya takibi başlıklı kısımda sorgulama yapılarak bir çok döner kesme makinesine ait faydalı model dosyasına ulaşmanın mümkün olduğunu, bu konuda örnek faydalı model dosyalarının bulunduğunu, taraflar arasında yazılı iş akdi sözleşmesinin mevcut olmadığını belirterek ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiş, tedbir kararının kaldırılmasını ve tedbir kararı sonucu el konulan ürünlerin müvekkillerine iade edilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, bilirkişi ek raporu alınarak ihtiyati tedbir kararına itirazın duruşmalı olarak incelenmesi neticesinde, alınan bilirkişi raporları kapsamında incelemelerin ve değerlendirmelerin yerinde olduğu, karşı tarafın itirazının yerinde olmadığı, verilen tedbir kararının yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbire itiraz eden karşı taraf vekili, mahkeme tarafından tedbire esas alınan 17.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda müvekkillerine ait ürünün genel izlenim itibarı ile karşı tarafın tescilli tasarım görsellerinden farklı görüldüğü ve benzer olmadığının belirtildiğini, iki ürün arasında farkılığın gözle görülebildiğini, 17.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda; karşı tarafın 2017/03909 no’lu faydalı model belgesi ile koruma altına aldığı ürünün 1 no’lu bağımsız isteminde yer alan hususların tamamı veya eşdeğeri müvekkillerine ait üründe bulunmadığı halde “mevcut” olduğu ve müvekkiline ait üründe kullanılan parçalar, çalışma prensibi ve yapılacak işe uygunluk bakımından benzerlikler taşıdığı, 2017/03909 no’lu faydalı modele ait korumayı ihlal ettiğinin belirtildiğini, söz konusu raporun bu kısmına somut ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeni ile itiraz edildiğini, faydalı modelle korunan ürünün bağımsız (ana) istemlerinde yer alan parçalardan yatay sütun, lazer ve tarayıcı, sıcaklık sensörü, PIC mikroişlemci nin müvekkillerine ait üründe bulunmadığını, bağımlı istemlerde yer alan parçalardan uzaktan kumanda, arıza kontrolü, sağlık yönetmenliğine uygun kesim kontrolü, titreşim önleyici sistem, güvenlik perdesi, ana karttan komut alan ayarlı ısı kalkanı, ana karttan komut alan gaz ayarı yapılmasını sağlayan sistem, gazlı fırınlarda güvenliği sağlayan emniyet güvenlik perdesi, benmari sitemi, mekanik otomatik bileme sistemi, yazılım aracılığıyla döner eğim ayarının yapılmasını sağlayan döner kalıbı, presleme makinası üretimi, döner kaldırma lifti üretimi, ön soğutma ünitesi irtibatlandırılan konveyör sisteminin bulunmadığını, itirazları üzerine düzenlenen 14.04.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda mevcut olduğu belirtilen hususların çoğunun tespit edilemediğini, mevcut olduğu belirtilen Benmari sisteminin ürünlerinde hiç bulunmadığının belirtildiğini, bilirkişilerin ürünün demonte halde bulunması nedeni ile birçok hususu tespit edemediklerini, görsellik bakımından benzeştiği kanaati oluştuğundan mevcuttur şeklinde rapor düzenlediklerini beyan ettiklerini, bilirkişinin net olarak tespit edemediği hususlar için mevcuttur ibaresini kullandığını, her iki bilirkişi raporunda belirtildiği üzere bazı hususların tespiti bilgisayar konusunda uzman bir bilirkişinin de varlığını gerektiriyorsa bilirkişinin varsayımlarla rapor düzenlemek yerine eksik hususları giderecek nitelikte bir bilirkişi görevlendirilmesi gerektiği yönünde rapor sunması gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazı üzerine ek bilirkişi raporunda itirazlarına madde madde yanıt verildiğini ancak ürünlerinde mevcut olmadığı halde mevcuttur denilen parçaların mevcudiyetini gösteren somut bir beyan sunulmadığını,, varsayımlardan yola çıkılarak bu kanaate ulaşıldığının belirtildiğini, ek bilirkişi raporunun 5. sayfasında; “Keşif mahallinde bilirkişilerce dava konusu ürünün incelenmesi sırasında davaya konu döner robotunun bütün olarak olmadığı, muhtelif parçalar halinde demonte halinde olduğunun görüldüğünü, bu noktadan hareketle bilirkişi raporunda bahsi geçen mevcuttur ifadesinin davalının döner robotunun bütünselliği noktasında değerlendirilip mütalaa edilerek detaylı ayrıntılar olmadığından çalışma prensibi açısından benzer özellikler oluşturduğu kanaatinin hasıl olduğunu, “Keşif esnasında demonte halde görülmüş olan karşı tarafa ait döner kesme robot parçalarında lazer ve sıcaklık tarayıcı sensörleri gibi fonksiyonları olan parçalar ayrıntılı bir şekilde fark edilmesi mümkün olmadığından yukarıda sayılan diğer özelliklerin benzeştiği lazer ve sıcaklık tarayıcı sensörlerin görülmesi mümkün olamamıştır.”,”PIC Mikroişlemci ile ilgili Anakart içerisinde yer alan yazılım tarafımızca bilinmediği ve heyetimizde bilgisayar konusunda uzman bilirkişi olmadığından istem ihlalinin olup olmadığı tarafımızca tespit edilmesi mümkün olamamıştır” ibarelerinin yer aldığını, ek bilirkişi raporu incelendiğinde, müvekkillerine ait üründe karşı tarafın gerek bağımsız gerekse bağımlı istemlerinin mevcut olduğu yönünde tereddüte yer vermeyecek şekilde somut dayanaklara yer verilmediğini, ek bilirkişi raporunun hemen hemen her sayfasında, her istem hakkında; “…benzeştiği kanaati oluştuğundan mevcuttur denilmiştir.” ibarelerine yer verildiğini, müvekkillere ait üründe, karşı tarafa ait faydalı model belgesinin bağımsız 1 nolu isteminde yer alan parçalardan “lazer ve/veya tarayıcı” mevcut olmadığı halde, ilk bilirkişi raporunda mevcut olduğu belirtilmekle; ek bilirkişi raporunun 7. sayfasında;” Keşif esnasında demonte halde görülmüş olan karşı tarafa ait döner kesme robot parçalarında tarayıcı veya lazer gibi fonksiyonları olan parçalar ayrıntılı bir şekilde fark edilmesi mümkün olmadığından yukarıda sayılan diğer özelliklerin benzeştiği, tarayıcı veya lazerin görülmesi mümkün olamamıştır…tarafımızca da benzeştiği kanaati oluşmuştur.keşif esnasında demonte halde görülmüş olan karşı tarafa ait döner kesme robot parçalarında tarayıcı veya lazer gibi fonksiyonları olan parçalar ayrıntılı bir şekilde fark edilmesi mümkün olmadığından yukarıda sayılan diğer özelliklerin benzeştiği, tarayıcı veya lazerin görülmesi mümkün olamamıştır…tarafımızca da benzeştiği kanaati oluşmuştur.” denildiğini,””pıc mikroişlemciye sahip ana kart ile yazılımsal olarak irtibatlı emniyet güvenlik perdesi görevi gören tarayıcı (m17) içermesi” kısmı yazılım tarafımızca bilinmediğinden istem ihlalinin olup olmadığı tespit edilememiştir” şeklinde belirtildiğini, 17.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda benmarinin mevcut olduğu belirtilmesine rağmen, ek bilirkişi raporunda “benmarinin mevcut olmadığı”nın belirtildiğini, ek bilirkişi raporunun 10. sayfasında, daha önce mevcuttur denmesine rağmen, yanıt 31’de;”itiraz üzerine yapılan incelemede döner kesme robotunun ön soğutma ünitesi irtibatlandırılan konveyör sisteminin olmadığı ancak mevcuttur yorumu yapılırken hijyen koşulları gereğince bu özelliğin sağlanması gerektiği kanaati oluştuğundan mevcuttur ” ibaresi yer aldığını, 6769 sayılı kanunun 159. maddesi hükmü uyarınca, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilebilmesi için; karşı tarafın kullanımının tedbir talep edenin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil ettiğinin ispatının gerekli olduğunu, bu hususun ancak yargılama sırasında gerekli deliller toplanarak ve toplanan deliller üzerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile yaptırılacak inceleme sonucu anlaşılabileceğini, bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğundan tereddütten uzak, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkillere ait ürünün, davacının faydalı modelini ihlal ettiğine dair somut delil de bulunmadığını, dava konusu ihlalin gerçekleşip gerçekleşmediği hususu ancak etraflı bir araştırma ve yapılacak yargılama sonucu ortaya çıkacak bir husus olup, herhangi bir tereddüte yer vermeyecek şekilde olması durumunda ihtiyati tedbirin verilmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarında “ayniyet derecesinde benzerlik” aranmakta olup, müvekkilleri tarafından üretilen döner kesme robotu ile karşı tarafa ait döner kesme robotunun ayniyet derecesinde benzemediğini, genel izlenim itibarı ile davacı adına tescilli tasarım görsellerinden farklı görüldüğünü, uzman görüşü alınıp dosyaya sunulacağını, karşı tarafın 2017/03909 nolu faydalı modelde yer alan tüm istemlerin yenilik özelliği taşımadığını, bu nedenle tüm istemleri itibarı ile hükümsüzlüğü talebi ile ayrıca dava açılacağını, hükümsüz kılınması muhtemel bir faydalı model nedeni ile çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak, ihlale ilişkin somut ve tereddütten uzak delil yokken verilen haksız ihtiyati tedbir kararının müvekkillerinin zarar görmesine sebebiyet vereceğini, ürünler arasında gözle görülür nitelikte farklılıklar bulunduğundan ve davacı karşı tarafın tasarım ve faydalı model hakkından doğan hakkına tecavüz edilmediğinden, ürünün yeni olmayıp, çok önceden beri Türkiye’de üretildiğinden, haksız rekabet söz konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararı verilmemesi gerektiğini, tarafların hukuki menfaatleri bakımından dosyada delillerin tespit edildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle itirazın reddine dair kararın kaldırılarak, tedbir uygulanan ürünlerin müvekkillerine iadesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın ” İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı 394/2. maddesinde ihtiyati tedbir kararına karşı kararı veren mahkemeye itiraz edilebileceği, 7251 sayılı yasanın 42. maddesi ile HMK’nın 394.maddesinin ikinci fıkrasına eklenen cümle ile esas hakkında dava açıldıktan sonra itiraz hakkında bu davaya bakan mahkemece karar verileceği düzenlenmiştir. Yine adı geçen yasanın 397/4. maddesinde ihtiyati tedbir dosyasının asıl dosyanın eki sayılacağı düzenlenmiştir. Söz konusu yasal düzenlemelerden ; dava açılmadan önce verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir ise de ihtiyati tedbir kararından sonra esas hakkında dava açılması halinde ihtiyati tedbire itirazın asıl davaya bakan mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira ihtiyati tedbir dosyası asıl davanın eki olup esas davayı gören mahkemenin değişik iş dosyasındaki sınırlı yetkiye göre uyuşmazlığın esasını çözecek daha geniş yetkilere sahip olduğu açıktır. Nitekim Yargıtay 14. HD’nin 2013/14854 E- 2013/15301 K sayılı kararında ihtiyati tedbire itirazın, ihtiyati tedbir kararı veren mahkemece değil esas uyuşmazlığa bakan dava açılan mahkemece bakılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta ihtiyati tedbir isteyen taraf, tescilli faydalı model ve tasarımlarına dayanarak ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, mahkemece 17.02.2021 tarihinde ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile talep edenin 2017/03909 nolu faydalı modelin koruma kapsamında kalan döner robotu ve ilgili ürünlerin üretimi ve kullanımın tedbiren önlenmesine, döner robotu ve ilgili ürünlerin toplanmasına, el konulmasına ve yediemin olarak talep eden tarafa bırakılmasına karar verilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin itirazı doğrultusunda mahkemece yapılan duruşma neticesinde 21.04.2021 tarihinde ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş ise de talep eden vekilinin istinafa cvaplarında ve Uyap’tan yapılan kontrolde ihtiyati tedbir isteyen vekilinin 08.03.2021 tarihinde ihtiyati tedbir dilekçesinde geçen hususları kapsar şekilde esastan dava açtığı, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/ 31 E sayılı dosyasıyla yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbire itiraz tarihi olan 10.03.2021 tarihinden önce 08.03.2021 tarihinde esas hakkında İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/31 E sayılı dosyasıyla dava açıldığı için artık ihtiyati tedbire itiraza bakmakla davanın esasına bakan mahkeme görevli olduğundan mahkemece ihtiyati tedbire itirazın değerlendirilmesi için dosyanın bu mahkemeye ve 2021/31 Esas sayılı dava dosyasına gönderilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin değişik iş dosyasında ihtiyati tedbire itirazın esası hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, ihtiyati tedbire itiraza bakmakla görevli olmayan ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbire itiraz karara bağlanmış bulunulduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının resen kaldırılmasına, dosyanın ihtiyati tedbire itirazı değerlendirmekle görevli İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/31 E sayılı dosyasına gönderilmesine, kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 21.04.2021 tarih 2020/103 D.İş 2020/103 D.İş Karar sayılı ek kararının RESEN KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın görevli İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE 2021/31 Esas sayılı dosyasına GÖNDERİLMESİNE,
3-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran ihtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi gereğince kesin olmak üzere 03.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.