Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/910 E. 2021/1283 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/910
KARAR NO : 2021/1283

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.12.2020
NUMARASI : 2017/416 E. 2020/833 K.
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ : 04.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.11.2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.12.2020 tarih 2017/416 E. 2020/833 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı kooperatif vekilince istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin kızı ….’nin davalı kooperatifin üyesi iken 27.07.2000 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak müvekkili, babası …. ve eşi olan davalı …’nin kaldığını, murisin vefatından sonra kooperatif üyeliğinin devam etmesi için kooperatif aidat ve diğer yükümlülüklerinin müvekkili ve eşi ….’ın yerine getirdiğini, toplam 2.248,85 TL ödediklerini, davalı …’nin ise kayıtsız kaldığını, çekilen kura ile davalı kooperatifin … nolu bağımsız bölümünün ölü …. mirasçıları adına tahsis edildiğini, bunun üzerine müvekkili ve eşi ….’ın ortaklığın giderilmesi ve muarazanın giderilmesi için diğer davalı … aleyhine dava açtıklarını, ancak karar aşamasındayken davalı kooperatifin ferdileşme nedeniyle taşınmazı kendi adına tescil ettirdiği için davalarının sonuçsuz kalarak reddedildiğini ileri sürerek, davalı kooperatifçe müvekkilinin gıyabında verilmiş ve tebliğ edilmemiş murisin üyelikten düşme veya ihraç kararı varsa iptaline, müvekkili ile davalı … arasındaki kooperatifteki ölü …. mirasçıları şeklindeki üyelik hakları konusundaki muarazanın giderilerek müvekkilinin işin başında oluşan iradesi doğrultusunda kooperatif üyeliğini devam ettirdiğinin kabulü ile oluşturulacak ehil bilirkişi vasıtasıyla davalı kooperatife olan üyelik hakkından doğan borcunun eşitlik ilkeleri gözetilerek tespitine, müvekkilinin üyeliğinin tespitine, müvekkilin murisi adına tahsis edilip tapuda davalı kooperatif adına tescilli …. nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif vekili, halen müvekkili kooperatif üyesi ….’nin toplu konut kredisi, oturma ruhsatı, aidat ve gecikme bedellerinden doğan borcu nedeniyle müvekkilinin icra takibine konu ettiği alacağı bulunduğunu, davacının murisinin bugüne kadar kooperatife olan borçlarını tamamen ödediği takdirde genel kuruldan alınacak yetki ile tapunun davacıya devredeceğini savunarak davanın reddini istemiş, 02.06.2014 tarihli dilekçesiyle, kooperatif üyesinin mirasçıları hakkında Torbalı 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2710 E sayılı takip dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davacının bankadaki mevduatına haciz konularak kooperatif alacağının tahsil edildiğini, yönetim kurulu kararı doğrultusunda açılan davayı kabul ettiklerini, kooperatif üyesinin mirasçıları olan davacı … ve davalı … adına bağımsız bölümün tapuya tesciline muvaffakat ettiklerini belirtmiştir.
Davalı … vasisi, vasisi bulunduğu kısıtlının kooperatif üyeliğinden doğan borçları ödemediği için kooperatif üzerinde hakkı bulunmadığını, kooperatif ve tapu hissesinin davacıya devrinin ve intikalinin yapılmasına muvaffakat ettiğini, kooperatif üyeliği ve tapudaki paydan feragat ettiklerini, bu maksatla davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davalı kooperatif üyesi ….’nin vefatıyla geriye mirasçı olarak eşi olan davalı …, annesi olan davacı ve babası olan ….’ın kaldığı, ….’ın 04.09.2012 tarihinde vefatıyla mirasçısı olan oğlu ….’ın dava konusu kooperattifteki murisinden kalan hisseyi diğer mirasçı olan davacıya devrettiği, davacı ile …. arasında kooperatif ortaklığı konusunda uyuşmazlık çıktığı, kooperatifin ferdileşmeye gitmesiyle kooperatif ortağının payına denk gelen bağımsız bölümün davalı kooperatif adına tapuya tescil edildiği, Torbalı 2. İcra Müdürlüğü’nun 2013/2710 E. sayılı takip dosyasına konu kooperatif alacağının dava tarihinden sonra davacıdan tahsil edildiği, kooperatif vekilinin bu tahsilat karşılığında davalı kooperatifin alacağının kalmadığını ve devre hazır olduklarını bildirdiği, … vasisinin ….’nin kooperatif üyeliği ve buna karşılık gelen taşınmaz nedeniyle bir hakkının olmadığını, sözkonusu taşınmazın davacı adına tescilini kabul ettiğini belirttiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kooperatif ortağı olan ….’nin ölümü ile davacının kooperatif ortaklığını devam ettirdiğinin tespitine, bu ortaklık karşılığı dava konusu …. nolu bağımsız bölümün davalı kooperatif adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI : Dairemizin 28.02.2017 tarih 2017/60 E. 2017/197 K. sayılı ilamı ile; dava dilekçesinde davacının kooperatif üyeliğinden doğan borcunun tespiti de talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, yine karar gerekçesinden vesayet altındaki davalı … vasisinin davayı kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, oysa vasinin vesayet makamından izin almaksızın kısıtlı aleyhine sonuç doğuracak şekilde kabul beyanının hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağı, vesayet makamından icazet alınması, icazet verilmemesi halinde mevcut delil durumuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KALDIRMA KARARI SONRASI VERDİĞİ KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, davacının kızı olan …. tarafından başlatılan kooperatif ortaklığının davacının devam ettirdiği, icra dosyasına yapılan ödeme tutarı ve borç tutarı göz önüne alındığında ortaklıktan kaynaklı borçların tamamının davalı kooperatifçe tahsil edildiği, davanın açılmasından evvel kooperatifin ferdileşmeye gitmesi nedeniyle kooperatif ortaklığına karşılık gelen bağımsız bölümün davalı kooperatif adına tapuya tescilinin sağlandığı, her ne kadar davalı kooperatif tarafından alacağın kalmadığı ve devre hazır olduklarının bildirildiği belirtilerek davanın kabul edildiği beyan edilmiş ise de, davalı kooperatifin davacının davalı kooperatife olan borcuna ilişkin herhangi bir kabulünün olmadığı gibi davacının fazla ödeme iddialarını da kabul etmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalı kooperatifin 960 Nolu ortağı …. ölümü ile davacının Kooperatif ortaklığını devam ettirdiğinin kabulü ile üye olduğunun tespitine, bu ortaklık nedeniyle davalı Kooperatif adına kayıtlı olan …. İli …. İlçesi … Mah. …. ada, … parselde kain …. blok …. Kat …. No’lu bağımsız bölümün davalı Kooperatif adına kayıtlı olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline, hükme esas alınan bilirkişi 3. ek raporu ile sabit olan bu ortaklıktan kaynaklı olarak davacının aidat, alt yapı, toplu konut kredisi, gecikme faizi ve icra gideri olmak üzere takip tarihi itibariyle (su, noter masrafı, oturma ruhsat ve alt yapı dosyası olmak üzere belgeye dayanmayan 1.036,00 TL tutarlardan davacının sorumlu olmayacağı kanaati ile) davalı Kooperatife 42.989,62 TL borçlu olduğunun tespitine, diğer davalı kısıtlı yönünden de vesayet makamından izin alınamadığı anlaşılmakla her iki davalının da dava açılmasına sebebiyet verdiği kanaati ile önceki hükmün aksine yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı kooperatif vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı kooperatif vekili, 29.05.2014 tarihli dilekçelerinde davacı tarafından açılan davanın tapu iptal ve tescile ilişkin kısmını kabul ettiklerini beyan ettiklerini, kooperatifin ilk ortağı …. 27.07.2000 Tarihinde evli ve çocuksuz olarak vefat edince, geriye mirasçı olarak kalan vesayet altındaki eşi …’ın eşinden kalan ortaklığa devam etmek istemediğini belirttiğini, ….’nin annesi olan davacı ile babası …. in kooperatif ortaklığına devam iradelerini beyan ettiklerinden kooperatif ile olan işlemlerin davacı ve …. ile karşılıklı görülmeye başlandığını, …. in 2012 yılında vefatı üzerine kooperatifin muhatabının ve ortağı olarak davacının kaldığını, 29.03.1998 tarihinde kooperatif konutlarının ferdileşerek, çekilen kura sonucu davacının murisi ….’ye …. nolu dairenin isabet ettiğini, ….’nin mirasçısı olan davacının kura çekiminden 2013 yılına kadar kooperatife olan borcunu ödemediği için taşınmazın tescilinin davacı adına yaptırılamadığını, müvekkili kooperatifin alacağını Torbalı 2. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2710 E. sayılı takip dosyasında tahsil ettiğini, mahkemece alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarının çelişkili olduğunu, 14.05.2019 tarihli asıl raporda davacıya kooperatif tarafından iade edilmesi gereken miktar 5.714,48 TL olarak belirlendiği halde 21.09.2020 tarihli 3. ek raporda icra takibinde talep ve tahsil edilen 71.486,00 TL’nin dava tarihi itibariyle hesaplanan borç miktarından fazla olduğunun belirtildiğini, bu fazlalığın nereden kaynaklandığı açıklanmadan ve fazlalık denilen miktar belirtilmeden rapor tanzim edildiğini, davacı borçlu tarafından icra takibi ve miktarlara herhangi bir itiraz olmadığından takibin kesinleştiğini ve icra müdürlüğünün hesaplaması ile ortaya çıkan rakamın davacı borçludan tahsil edildiğini, bilirkişi asıl ve ek raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın bir başka bilirkişi veya bilirkişi heyetine gönderilmesini talep etmelerine rağmen mahkemece bu taleplerinin kabul edilmediğini, davaya cevap ve beyan dilekçelerinde davacının tapu iptali ve tescil talebini kabul etmelerine rağmen, böyle bir davanın açılmasına kooperatif yönetimi sebebiyet vermediğinden müvekkili kooperatifin yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ödemeye mahkum edilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, davalı kooperatif tarafından, kooperatif ortağı olan muris hakkında üyelikten düşme veya ihraç kararı alınmış olması halinde bu kararın iptali, davacı ile davalı mirasçı … arasındaki kooperatifteki üyelik hakları konusundaki muarazanın giderilerek müvekkilinin kooperatif üyeliğini devam ettirdiğinin tespiti, kooperatife olan üyelik hakkından doğan borcun tespiti, muris adına tahsis edilip tapuda davalı kooperatif adına tescil edilen bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dairemizin 2017/60 E. 2017/197 K. sayılı ilamı ile; davacının kooperatif üyeliğinden doğan borcunun tespiti talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi ve vesayet altındaki davalı … vasisinin davanın kabulüne ilişkin vesayet makamından izin alınmaması nedenleriyle mahkemece verilen 2014/1174 E. 2016/860 K. sayılı ilk kararın kaldırılmasına karar verilmiş olup; ilk derece mahkemesince kaldırma kararı doğrultusunda davalı … vasisine 1 aylık kesin süre içerisinde davayı kabul beyanı bakımından vesayet makamından izin veya icazet alınarak dosyaya sunulması hususunda ihtaratlı davatiye tebliğ edildiği, vasi tarafından bu konuda dosyaya herhangi bir karar veya beyan sunulmadığı anlaşılmaktadır. Murisin eşi olan davalı … vasisinin kooperatif ortaklığından herhangi bir hak talep etmediklerini, bu hakkın ortaklıkla ilgili tüm borçları ödeyen davacıya ait olduğunu bildirdiği anlaşılmakta olup, kooperatif ortaklığının kısıtlıyı borç ve sorumluluk altına sokacağı da gözetildiğinde, murisin kooperatif ortaklığının, aidat borcunu ödeyen ve ortaklığı sürdürme iradesini ortaya koyan davacı tarafından devam ettirildiğinin tespiti yerindedir.
İlk derece mahkemesince kaldırma kararı doğrultusunda kooperatif uzmanı bilirkişiden bilirkişi raporu alınmış, tarafların itirazları doğrultusunda ek raporlar düzenlenmiştir. 14.05.2018 tarihli kök bilirkişi raporunda, davalı kooperatife ait defter ve kayıtlara göre muris …. ın 1995 yılında 949 nolu ortaklığı devralmak suretiyle davalı kooperatife ortak olduğu ve 960 nolu ortak olarak kaydının yapıldığı, davalı kooperatif tarafından …. Ada, …. Parsel üzerinde inşa edilen …. nolu bloktaki dava konusu …. nolu bağımsız bölümün murise tahsis edildiği, davalı kooperatifin ortaklığın istifa veya ihraç yoluyla sona erdiğine yönelik herhangi bir iddiasının olmadığı, defter ve kayıtlarda da bu nitelikte bir kararın bulunmadığı, davalı kooperatif tarafından ortaklıktan kaynaklanan kooperatif alacaklarının tahsili için mirasçılar aleyhine icra takibi başlatmakla, ortaklığın devam ettiğini kabul etmiş olduğu, 2011 yılı Kasım ayı itibariyle yerine getirilmesi gereken parasal yükümlülüklerin toplam 14.574,30 TL olduğu, davalı kooperatif tarafından bu tutara ihtarname masrafları, su bedeli, toplu konut kredisi, oturma ruhsatı, aidat, ve gecikme faizi gibi sair yükümlülükler de ilave edilerek 01.11.2011 tarihinde Torbalı 2. İcra Müdürlüğü’nin 2011/2732 E. sayılı dosyasında mirasçılar aleyhine icra takibi başlatıldığı, takipteki asıl alacak tutarının 71.486,00 TL olarak gösterildiği, takibin itiraz edilmeden kesinleştiği, davacının ….bank’taki hesabından, 29.01.2014 tarihinde 30.027,72 TL, 12.02.2014 tarihinde 64.822,33 TL ve 13.02.2014 tarihinde 36.275,83 TL olmak üzere toplam 131.125,88 TL çekilmek suretiyle takip konusu alacağın tahsil edildiği, ancak takip borcunun 125.411,40 TL olduğu, 5.714,48 TL fazla tahsilat yapılmış olduğu, 2011 yılı Kasım ayından sonraki parasal yükümlülük tutarının 486,00 TL olduğu, bu borcun bağımsız bölümün davacı adına tesciline engel teşkil etmeyeceği bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine düzenlenen 11.06.2019 tarihli ek raporda, kök rapor ekinde bulunan cari hesap ekstresi incelendiğinde 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 14.574,30 TL aidat borcuna 1.280,00 TL toplu konut kredisi ve 429,00 TL oturma ruhsatı ve Tedaş dosya bedeli eklendiğinde davacının borcunun 16.283,30 TL olduğu, ancak davacı tarafından düzenleme ödeme yapılmaması nedeniyle ortaklık cari hesabının çeşitli tarihlerde su bedeli, gecikme bedeli, noter masrafı ve icra masrafı nedeniyle borçlandırıldığı, bu tür yükümlülükler de ilave edildiğinde, dava konusu ortaklık cari hesabının takip tarihi itibariyle 18.674,25 TL borç bakiyesi verdiği, bu tutarın 589,60 TL’sinin faiz borcu olduğu, icra takibinde toplam 71.486,00 TL talep edildiğine göre, 18.084,65 TL’sinin anapara, 53.401,35 TL’sinin ise gecikme faizi olduğu sonucunun çıktığı; Dava tarihindeki borç miktarının ise, 1,00 TL aidat borcu x 19 ay = 19,00 TL’nin eklenmesiyle 18.103,65 TL olduğu, TBK’nın 120/2. maddesi gereğince davalı kooperatifin talep edebileceği gecikme faizi, yasal faizin %100’ünü aşamayacağından, yıllık %18 üzerinden yapılan hesaplama ile toplam 5.120,48 TL olduğu, icra takibinde talep edilen faiz miktarının ise 53.401,35 TL olduğu, icra takibinin itiraz edilmeyerek kesinleştiği, davacı tarafın da icra takibinde talep edilen 71.486,00 TL’yi kabul ettiği, dava tarihi itibariyle, toplam 58.521,83 TL gecikme faizi talep edilebileceği, muris …. ın yaptığı aidat ödemelerinin toplam 1.458,44 TL, davacının yaptığı aidat ödemelerinin ise toplam 2.248,85 TL olduğu, 2002 yılından sonra davacının ödeme yapmadığı, icra takibinde davacının banka hesabından fazla tahsil edilen 5.714,48 TL’nin 28.02.2014 tarihinde davacının banka hesabına gönderildiği, böylece davacı tarafından 2.248,86 TL + 125.411,40 TL = 127.660,26 TL ödeme yapılmış olduğu, murisin ödemeleri de eklendiğinde 129.118,70 TL’ye ulaşıldığı bildirilmiştir.
Mahkemece, davacının icra takip tarihi itibariyle kooperatif borcunun asıl alacak ve faiz yönünden tespiti, bu tutarın dava tarihinde ulaştığı değerin belirlenmesi ve davacının fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı hususlarında ek rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, alınan 03.03.2020 tarihli (ikinci) ek raporda 2011yılı Kasım ayı ve öncesine ait tüm borçların icra takibinde tahsil edilmiş olduğu, davacının 2011 yılı Kasım ayı ve öncesi için herhangi bir borcunun bulunmadığı, genel kurul kararlarına göre 2011 yılı Aralık ayı ile dava tarihi arasındaki sürede talep edilebilecek aidat miktarının 19,00 TL + 3,25 TL faiz = 22,52 TL olduğu bildirilmiş, mahkemece istenen hususların tamamı hakkında ek rapor düzenlenmediği gerekçesiyle dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edildiği, düzenlenen 21.09.2020 tarihli (üçüncü) ek raporda, takip tarihi itibariyle ortaklık borçları tutarının, 14.761,78 TL aidat ve altyapı bedeli + 1.280,00 TL toplu konut kredisi olmak üzere toplam 16.041,78 TL olduğu, dayanağı belgelerinin ibraz edilmesi halinde su bedeli olarak 50,00 TL, noter masrafı olarak 25,00 TL ve oturma ruhsatı bedeli olarak 429,00 TL olmak üzere toplam 504,00 TL daha talep edilebileceği, gecikme faizine tabi borçlar için hesaplanan faiz miktarının 26.747,84 TL olduğu, icra takibinde talep edilen 71.486,00 TL ile aradaki farkın daha yüksek oranlar üzerinden hesaplanan gecikme faizinden kaynaklandığı, dava tarihi olan 26.06.2013 tarihi itibariyle borç tutarının 14.780,78 TL aidat ve altyapı bedeli + 1.280,00 TL toplu konut kredisi olmak üzere toplam 16.060,78 TL olduğu, gecikme faizine tabi borçlar için hesaplanan faiz miktarının 31.149,68 TL olduğu, 16.041,78 TL alacağa su bedeli, noter masrafı ve oturma ruhsatı bedeli toplamı 504,00 TL ile icra dosyası ve altyapı dosyası adı altında cari hesaba borç olarak kaydedilen toplam 732,00 TL eklendiğinde 17.277,78 TL asıl alacak ve 26.747,84 TL işlemiş faiz olmak üzere davacının borcunun toplam 44.025.62 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan 21.09.2020 tarihli bilirkişi (üçüncü) ek raporunda, davalı kooperatif kayıtları incelenerek dava konusu ortaklığa ilişkin cari hesap uyarınca takip tarihi itibariyle ortaklık borçları tutarının toplu konut kredisi tutarı dahil olmak üzere toplam 16.041,78 TL olduğu, aidat tutarı yönünden işlemiş faiz tutarının ise 26.747,84 TL olduğu belirlenmiş olup, bu alacak kalemlerinin dışında dava konusu ortaklık cari hesabına borç kaydedilen kalemlerin belgelendirilmemiş olduğu, bilirkişi tarafından yapılan yapılan hesaplamanın Türk Borçlar Kanunu’nun 120. Maddesine uygun olduğu, asıl ve ek bilirkişi raporları arasındaki farklılıkların TBK’nın 88. ve 120. maddesine göre hesaplamalar yapılması ve bazı gider kalemlerinin hesaplamaya dahil edilmemesinden kaynaklandığı anlaşılmakla, mahkemece gerekçeli, ayrıntılı ve denetime elverişli bilirkişi asıl ve ek raporları esas alınarak verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı kooperatif yönünden istinaf karar harcı olan 4.781,70 TL’den peşin alınan 1.200,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.581,70 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı kooperatifin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.11.2021