Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/901 E. 2021/1017 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/901
KARAR NO : 2021/1017
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.01.2021
NUMARASI : 2017/1439 E. 2021/143 K.

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 20.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.09.2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.01.2021 tarih 2017/1439 E. 2021/143 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı tarafça 30.10.2015 tanzim tarihli 05.12.2015 vade tarihli 200.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak müvekkili hakkında icra takibi başlatılmış ise de müvekkili ile davalı arasında borç doğuran hukuki ilişki bulunmadığını, bononun müvekkili tarafından düzenlenmediğini, imzanın da müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek şimdilik 2.000,00 TL için fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, davacıların iddialarını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, usul hukuku kurallarının kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde derhal ve işlemlerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hukuku kurallarına göre uygulanması gerektiği, bu sebeple 2001 yılında mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün geçerli olduğunu, 13.02.2018 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, yenilendikten sonra 12.01.2021 tarihinde davanın yeniden takipsiz bırakıldığını, artık yenileme mümkün olmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle HMK 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, miktar veya değeri 100.000,00 TL yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanırken 22.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı kanunun 58/2 maddesinde parasal değerin 500.000,00 TL olarak değiştirildiğini, davanın 7251 sayılı kanun yürürlüğe girmeden önce açılması nedeniyle eldeki davanın tabi olduğu yargılama usulünün yazılı yargılama usulü olduğu, 13.02.2018 tarihinde dosya ön inceleme safhasında ele alınarak eksik harç tamamlanmadığından harçlar kanununun 30.maddesi gerekçe gösterilerek HMK 150/1 maddesi gereğince 08.02.2021 tarihli ara karar ile işlemden kaldırıldığını, mahkemece celse açılmadan harcın tamamlanması için süre verildiğini ve celse açılmadan dosyanın işlemden kaldırıldığını, harçlar kanunu 30.maddesi ile HMK 150/1 maddesindeki düzenlemelere göre duruşma açılmasında davete rağmen davanın takipsiz bırakılmasından söz edildiğini, ilk işlemden kaldırma kararının kanundaki düzenlemelere de aykırı olduğunu, ayrıca hükümde yatırılması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta yatırılan 30,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,14 TL harcın davacıdan tahsiline karar verilmiş ise de 09.03.2018 tarihinde 3.385,00 TL harç yatırılarak harcın tamamlandığını, tamamlanan harcın hükümde dikkate alınmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, menfi tespit istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, davaya konu olan senedin 200.000,00 TL olduğu halde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 2.000,00 TL miktar yönünden menfi tespit istemli dava açıldığı, menfi tespit davalarında kısmi dava açılamayacağından 19.12.2017 tarihli ara karar ile takip çıkışı olan 200.172,60 TL üzerinden eksik harcı tamamlamak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği ve 13.02.2018 tarihli ara karar ile eksik harç tamamlanıncaya kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 09.03.2018 tarihli harç makbuzu ile harcın tamamlandığı ve davanın açıldığı 05.12.2017 tarihinde dava değeri takip çıkış miktarına ve yatırılan harç miktarına göre 200.172,60 TL olduğu, dava açıldıktan yaklaşık 3 yıl sonra 22.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı kanunun 58/2 maddesinde 100.000,00 TL olan parasal sınırın 500.000,00 TL olarak değiştirildiği, 15.03.2018 tarihinde düzenlenen tensiple davanın kaldığı yerden devamına ve duruşma gününün 07.06.2018 gününe bırakılmasına karar verildiği, 12.01.2021 tarihli 10 nolu celsede davacı vekilinin katılmadığı ve mazeret bildirmediği, celsede davalı asilin de davayı takip etmek istememesi nedeniyle HMK 150 maddesi uyarınca dosya yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
Dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken harcın eksik ödenmesi halinde, eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; dava harçlarının eksik ödendiğinin yargılama sırasında anlaşılması halinde, yalnızca o celseye devam olunur ve davacı tarafa eksik harcı tamamlaması için uygun bir mehil verilir. Harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam olunmaz. Harçlar Yasası’nın 30 ve 32. maddeleri gereğince, harca tabi bir davada harç tamamlatılmadan davanın esasına girilemez, ancak bu eksikliğin giderilmesi için ilgili tarafa süre verilmelidir. Mahkemece davacıya harcı tamamlatması için usulüne uygun olarak süre tanınması, harcın yatırılması halinde işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, harcın belirlenecek süre içerisinde yatırılmaması halinde ise Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi ve HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılıp, üç aylık yasal süre içerisinde harç yatırılarak dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Harç eksikliği nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılması, HMK 150.maddesinde düzenlenen duruşmayı takip etmeme nedeniyle işlemden kaldırma olmadığından, davanın harç tamamlanarak, yenilenmesinin, HMK 150 ve 320.maddelerinde düzenlenen yenileme işlemlerinden olduğunun kabulü hatalıdır. İlk derece mahkemesince, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla, davacı vekilinin, istinaf itirazları yerinde kabul edilmiştir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince usule aykırı şekilde davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-5 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-5 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.01.2021 tarih 2017/1439 E. 2021/143 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-5 maddesi gereğince kesin olmak üzere 20.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.