Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/858
KARAR NO : 2021/629
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.01.2021
NUMARASI : 2019/1229 E. 2021/66 K.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 24.05.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24.05.2021
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.01.2021 gün ve 2019/1229 Esas 2021/66 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, davalı tarafça davacı hakkında başlatılan icra takibine konu bononun taraflar arasında yapılan taşınmaz satış sözleşmesi kapsamında taşınmazın geri kalan bedelinin ödenmesi amacıyla verilip, senet bedelinin taşınmaz satışı ile birlikte ödendiği ileri sürülerek açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava konusu bononun taraflar arasında yapılan …, … mah., … ada …. parselde kayıtlı tek katlı kargir ev niteliğindeki taşınmazın 48/101 hissesinin 220.000,00 TL bedelle anlaşarak taşınmazın satın alındığını, bu taşınmaz için 220.000,00 TL bedel üzerinden anlaşılıp, bunun 10.000,00 TL’lik kısmına karşılık davaya konu bononun düzenlenip verildiğini, ancak bono bedellerinin ödendiğini ve borcun kalmadığını ileri sürerek, taşınmaz satış sözleşmesi temel ilişkisine dayanarak menfi tespit davası açmıştır. Dava konusu somut olayda, Dairemizin görev alanına giren kıymetli evrak hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Mahkemece, dava konusu olayda davaya konu senetlerin taşınmazların satışı amacıyla verildiği benimsenmek suretiyle taşınmaz satışına ilişkin verilen senetlere karşı satış bedelinin davalıya ödendiği ve bu senetlerden dolayı davacının borcu bulunmadığı benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, temel ilişki mahkemece de bu şekilde kabul edilmiştir. Esasen davalı taraf da temel ilişkiyi inkar etmemiştir.
Buna göre, somut olayda davacı tarafça açıkça taşınmaz satış sözleşmesine dayanıldığı, bu sözleşme uyarınca verilen senetlerin bedellerinin daha sonra ödendiği ileri sürülerek menfi tespit davasının açıldığı, mahkemenin de bu temel ilişkiyi benimsemek suretiyle davanın esası hakkında hüküm kurduğu, buna göre temel ilişkinin taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında konut satışının söz konusu olup tarafların tacir olmaması karşısında tacir olmayan taraflar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin hukuki ihtilafta verilen senetten dolayı açılan menfi tespit davasında taşınmaz satım sözleşmesinin ifa edilip edilmediği hususunun çekişmeli olması nedeniyle dairemizin görevli bulunmadığı taraflarca sabit olan temel ilişki çerçevesinde görevli dairenin İzmir Bam 13. Ve 21. HD olduğu anlaşılmakla, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından görüşülerek 01.09.2020 tarihli ve 564 ve 586 sayılı karar uyarınca, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın istinaf incelemesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 13. ve 21. Hukuk Dairesinin görevine girdiği Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda belirlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyasının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2021 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.