Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/83 E. 2021/316 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/83
KARAR NO : 2021/316
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.09.2020
NUMARASI : 2020/440 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.03.2021
İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.09.2020 tarih 2020/440 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (davacı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili, davalının keşidecisi olduğu 31.12.2019 tarihli 200.000,00 TL, 30.11.2019 keşide tarihli 150.000,00 TL meblağlı çeklerin ciro yoluyla müvekkiline geçtiğini, çek bedellerinin tahsili için başlatılan takibe davalının imzaya ve borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirket yetkisili hakkında savcılığa yaptıkları şikayet üzerine verdiği ifadede çeklerdeki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali istemiyle bu mümkün olmazsa sebepsiz zenginleşme nedeniyle çek bedelinin tahsili istemiyle açtığı davada, dava dilekçesiyle davalı şirket adına kayıtlı vasıta ve taşınmazlardan borca yeter miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, alacağın varlığı, miktarı ile talebin haklılığı hususlarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen davacı vekili, davalı şirket yetkilisinin soruşturma aşamasında verdiği ifadede çekteki imzaların kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, sehven imza itirazında bulunduklarını bildirdiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulunun bulunduğunu, davalı şirketin bu beyanlarına rağmen ödeme yapmayarak kötü niyetli olduğunu, mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacize ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle talebin reddine karar verilmiştir. İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir. İİK’nın 45. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 167. maddesi uyarınca alacağın ipotekle teminat altına alınması, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılmasına engel teşkil etmez.
Somut olayda ihtiyati haciz isteyen davacı vekili, müvekkilinin ciro yoluyla çek hamili olduğunu ileri sürerek, iki adet çeke dayalı olarak keşideci şirket(davalı) hakkında ihtiyati haciz talep etmiştir. Çekteki imzaya itiraz, davanın esasını ilgilendiriyor ise de, İİK’nın 257/1. maddesi gözetildiğinde ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığı gibi ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında da kabul edilmemektedir. Bu nedenle, mahkemenin alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği yönündeki gerekçesi yerinde değildir. Ne var ki gerek fiziki gerek Uyap’taki belgeler arasında çekin arka yüzünün fotokopisi bulunmadığı için ihtiyati haciz isteyenin yetkili hamil olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece çekin arka yüzü incelenerek ihtiyati haciz isteyenin yetkili hamil olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken esasa etkili bu delil incelenmeden karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KABULÜNE,
2-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.09.2020 tarih 2020/440 E sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 09.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.