Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/766 E. 2021/620 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/766
KARAR NO : 2021/620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI : 2019/1281 Esas 2021/55 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20.05.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.05.2021
İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.01.2021 tarih 2019/1281 Esas 2021/55 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin olay günü yaya olarak bulunduğu esnada davalı şirketçe sigortalanan … plakalı aracın seyir halinde iken çarpması neticesinde yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, olaydan dolayı müvekkilinin uzun süre tedavi görerek ameliyat olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere geçici iş göremezlik, geçici bakıcı giderleri ile SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava detmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, … plakalı aracın olay sırasında müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışında tutulduğunu, yeni genel şartlar ve yönetmelik değişiklikleri uyarınca sigorta şirketlerinin bakıcı giderlerinden sorumlu tutulabilmesi için maluliyet oranının %70 üzeri olarak tespitinin gerektiğini, ayrıca tedavi sürecinde ihtiyaç duyulacak bakıcı giderleri yönünden sorumluluklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, davacı ve davalı vekillerinin davacı tarafa yapılan ödeme beyanları ile feragat dilekçeleri gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, davadan önce müvekkilince arabulucuya başvurulmuş olup, anlaşma sağlanamaması üzerine dava açıldığını, dava açıldıktan sonra davalı … tarafından 13.234,75 TL tutarında ödeme yapılması üzerine davadan feragat edildiğini, davalı şirketin vekilinin de bu yönde dosyaya dilekçe sunduğunu ancak mahkeme kararında 7155 Sayılı Yasanın 23/14 maddesi gereğince 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan tahsiline karar verildiğini, ancak müvekkilinin davada haksız çıkan taraf olmadığından hükmün usule ve yasalara aykırı olduğunu, arabuluculuk ücretinin ileride haksız çıkacak olan taraftan tahsil edilmek üzere alınan bir ücret olduğunu, somut davada her ne kadar davadan feragat edilmiş ise de sigorta şirketinin yaptığı tazminat ödemesi neticesinde feragat edildiğini, buna göre sigorta şirketinin söz konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin tazminata hak kazandığının kabul etmiş sayılması gerektiğini ileri sürerek kararın bu yönden kaldırılmasını istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Dava, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK 355 maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmüne, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ise “davacı arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan çıkan uyuşmazlıklar mutlak ticari davayı, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklar ise nisbi ticari davayı teşkil eder.
Somut olayda, davanın konusu TTK hükümleri içerisinde düzenlenmiş bulunan sigorta sözleşmelerinden kaynaklanmış olup TTK 4 maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olup, bu nedenlerle 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir. Davadan önce davacı tarafça 7155 Sayılı Yasa uyarınca arabuluculuk başvurusunun yapılıp bu şartın yerine getirildiği ve taraflar arasında anlaşılamama tutanağı tutulduğu sabittir.
Uyuşmazlık ve istinaf konusu arabuluculuk dava şartına tabi olan bu davada yargılama sırasında davalı tarafça 13.234,75 TL ödeme yapılması sonucunda tarafların dilekçeleri sonucunda davanın reddine karar verilirken davadan önceki arabuluculuk işlemleri sırasında arabuluculuğun vekalet ücretinden hangi tarafın sorunmlu olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 323/1-ğ. maddesi gereğince vekille takip edilen davalarda hükmedilecek vekalet ücreti yargılama giderleri kapsamında kaldığı aynı kanunun 326.maddesi gereğince de yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda dava arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, buna göre arabuluculuk aşamasında oluşan vekalet ücretinin de bir yargılama gideri olarak sayılması gerektiği değerlendirilmelidir. Yargılama aşamasında davalı taraf vekilinin dosyaya sunduğu 18.01.2021 tarihli dilekçesinde davacı tarafa işbu davadan dolayı asıl alacak ve ferileri ile birlikte 13.234,75 TL ödendiğinden davanın konusuz kaldığı ifade edilmiş, aynı tarihli davacı dilekçesinde de davalının yaptığı ödemeden dolayı davadan feragat edilmiştir. Davalı taraf ödemeyi bildirir dilekçesinde aynı zamanda vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Dava konusu somut olayda davanın 7155 Sayılı Yasa ile TTK 5.maddesine eklenen 5/A-1 maddesi uyarınca, arabuluculuk dava şartına tabi olan bir dava olduğu, davacı tarafça arabuluculuk başvurusunda bulunulup tarafların anlaşamadığına yönelik tutanağın dava dilekçesi ekinde sunulduğu, davanın yargılama aşamasında davalı tarafın 13.234,75 TL tazminat ödemesinde bulunduğu ve bu ödemelerin de her iki taraf vekilinin de beyan dilekçesi doğrultusunda davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça yargılama aşamasında her ne kadar kısmi dava açılmış ise de davacı tarafın tazminat istemi ferileri ile birlikte 12.234,75 TL olarak kabul edilerek bu miktar tazmin edildiğine göre davalının bu miktar yönünden davacının davada haklılığını kabul etmiş, bir miktar tazminat hesaplaması yaparak ödenen bu miktar yönünden davacının davada haklılığını kabul etmiş sayılmalıdır. Esasen dava açıldıktan sonra davalı tarafça yapılan bu ödeme nedeniyle davacı tarafın feragat ettiği açık olup, bu durumda kabul edilen bu miktar yönüdnen davalı tarafın davada haksız olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiği, her ne kadar davacı tarafça HMK 307 maddesi gereğince feragat edilmiş ise de yargılama aşaması ve davacının feragat dilekçes içeriğine göre bu feragatin davalı tarafın davanın devamı sırasında yapmış olduğu ödeme nedeniyle gerçekleştiği içerik itibariyle davanın konusuz kalması nedeniyle bu dilekçenin verildiği ve davalı tarafın dosya kapsamı ve delil durumuna göre dava açılmasına sebebiyet verdiği gözetildiğinde davadan önce 7155 Sayılı Yasa gereğince başvurulan arabuluculuk dava şartı yolundaki arabulucuya ödenen vekalet ücretinin de yargılama giderlerinden sayılması gerektiği ve buna göre bu ücretin davaya sebebiyet veren davalıdan tahsil edilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek davacıdan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.01.2021 tarih 2019/1281 Esas 2021/55 Karar sayılı kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Açılan davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 39,53 TL karar ve ilam harcının, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,87 TL davacının talebi ve harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı vekilinin davacı taraftan vekalet ücreti talebi bulunmadığı beyanı göz önünde bulundurularak davalı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin taktiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20.05.2021