Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/696 E. 2021/766 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/696
KARAR NO : 2021/766

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.03.2021
NUMARASI : 2021/3 D.iş E. – 2021/3 D.iş K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 25.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 25.06.2021

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 04.03.2021 tarih 2021/3 D.iş E. – 2021/3 D.iş K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin makine ve ekipman tasarım, bakım ve onarımı ile makinelerin kalıp ve yedek parça imalatını gerçekleştirdiğini, panjur makineleri ve panjur tapası bu imalatlardan biri olup, bu alanda müvekkili şirketin öncü tasarım gerçekleştirdiğini, tespite konu olan panjur tapası 11.12.2019 tarihinde 2019/08012 tescil numarası ile müvekkili adına TPE’ye tescil edildiğini, müvekkilinin tasarladığı panjur tapası sektördeki diğer ürünlerden farklılığı nedeniyle ciddi bir gelir kaynağı oluşturduğunu, müvekkilinin ürünleri tasarlamak, geliştirmek, üretmek, piyasada saygın hale getirmek için büyük emek, sermaye ve zaman harcadığını, karşı yanın müvekkilinin izni olmaksızın müvekkili adına tescilli tasarımın aynısını veya belirgin bir şekilde benzerini üretip/ürettirip taklit ederek ürünleri piyasaya sunduğunu, 6769 sayılı kanunun 81.maddesi ve 6102 sayılı TTK’nın 55.maddesine göre davalının eylemlerinin haksız olduğunu, ileri sürerek aleyhine tespit istenen şirketin adresinde tespit yapılmasına, haksız tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması ve sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen/ürettirilen tecavüze konu ürünlere, üretiminde kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullandırılan vasıtalara Türkiye sınırları içerisinde herhangi yerde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahi bulundukları yerde el konularak toplanılmasına ve muhafaza altına alınmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, keşif, bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamına göre, tespit raporundan davacının tescilli tasarımının karşı tarafın iş yerinde tespit edilen ve 2018/10142 başvuru numaralı faydalı model ile başvuru yapmış olduğu ürünler ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, faydalı model araştırma raporunun buluşun yeni olmadığı veya teknik özelliklerin buluş konusuna katkı sağlamadığı, davacının tasarım başvuru tarihinin karşı tarafın 2018/10142 sayılı faydalı model tarihinden sonra olduğu, SMK’nın 159.maddesinde aranan yaklaşık ispat şartının dosya kapsamına göre gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen vekili, karşı yanın 2018/10142 numaralı faydalı model başvurusuna ilişkin araştırma raporu olumsuz geldiğinden tescil talebinin TPE tarafından reddine karar verildiğini, tespit raporunda müvekkili adına tescilli tasarıma konu ürünler ile karşı yanın faydalı model başvurusuna konu ürün arasında benzerlik bulunduğu beyan edilse de kabul anlamına gelmemek kaydıyla karşı yanın başvurusunun sadece 8.1 (…) nolu tasarımın şekil olarak benzeri olup, müvekkilinin tasarım hakkına sahip olduğu diğer ürünler teknik özellik, işlev, boyut, şekil kullanım amacı açısından benzerlik bulunmadığını, karşı yanın faydalı model başvurusuna konu tasarım benzer olsa da yenilik veya teknik özellik bakımından buluş konusuna katkı sağlamadığından koruma altına alınıp tescilli bir hakkın söz konusu olmadığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarını mahkemeye itiraz ettiklerini, müvekkilinin tescilli belgesiyle 10 adet birbirinden farklı şekil, özellik ve işlevli tasarımının koruma altında olduğunu, bilirkişi raporunun müvekkili aleyhine olan değerlendirmelerine katılmadıklarını, raporda 6769 sayılı yasa uyarınca müvekkilinin korunmasını gereken tescilli bir hakkının varlığından bahsedilmesine rağmen ilk derece mahkemesince bu hususun dikkate alınmadığını, yorumda esaslı yanılgı yapıldığını, karşı yan malzemeleri çok önceden kullandığını iddia ederek 2017 ve 2018 tarihli faturaları sunmuş ise de faturalardaki ürünlerin tasarım tescilli ürünlerden olduğunu ispatlayamadığının bilirkişi raporunda belirtildiğini, tasarım sahibince bir tasarım kamuya sunulmuşsa sunumdan itibaren 12 ay içinde tescil başvurusunun yapılmasının zorunlu olduğunu, karşı yanın ise 2017 yılınını 2.ayından bu yana emtia sattığının bilindiğini, karşı yanını başvurusu reddedildikten sonra süresi içinde tasarım tescil için başvurmadığının mahkemece dikkate alınmadığını, bilirkişi raporuyla müvekkilinin çoklu tasarımına tecavüzünün gerçekleştiğinini tespit edilerek fotoğraflandığını, tescil hakkının 6769 sayılı kanunun 159/2-c maddesi gereğince korunması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Talep tarihinde yürürlükte bulunan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği” başlığını taşıyan 159. maddesinde, bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilerin dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilecekleri, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.6100 sayılı yasaya göre, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartının yerine getirilmesi yeterli ise de, SMK’nın 159.maddesine göre, yaklaşık ispat tedbir kararı verilmesini gerektirmez.
Somut olayda, tespit ve ihtiyati tedbir talep eden vekili, müvekkili adına TPE tarafından 11.12.2019 tarihinde 2019/08012 tescil numarası ile panjur tapası faydalı modelinin tescil edildiği, karşı yanın tescile konu ürünleri üreterek veya ürettirerek satış ve ticaret yaptığı, karşı yanın eyleminin 6769 sayılı yasa ile 6102 sayılı TTK’nın haksız rekabet hükümlerine aykırılık oluşturduğu iddiasıyla tecavüz oluşturan ürünler ve ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara el konulmak suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenmektedir.
Karşı yan tarafından, tedbir talep edenin başvurusuna konu olan ürün için daha önceden 17.07.2018 tarihinde tescil başvurusunda bulundukları, ihtiyati tedbir talep eden şirketin sahibi olan tek ortağın, kendi şirketlerinde ortak iken ayrıldığı, tedbire konu ürünlerin daha öncesinde üretildiği ve satışlarını yaptıkları beyan edilerek 2017 ve 2018 yıllarına ait faturalar ve başvuru belgesi dosyaya sunulmuştur. Marka vekili bilirkişi tarafından, aleyhine tedbir istenenin iş yerinden alınan numuneler ile tedbir talep edenin tasarım belgesi ve karşı yanın faydalı model başvurusuna konu olan ürünler karşılaştırılarak benzerlikler tespit edilmiş ise de , benzerlikler yanında aleyhine tedbir istenenin iddialarının açılacak bir davada deliller toplanarak değerlendirilmesi ve sektör bilirkişisinden rapor alınması gerekmektedir. Buna göre, ihtiyati tedbir talep edenin, taleplerinin kabulü için, aleyhine tedbir istenenin kullanımlarının, talep edenin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil ettiğinin ispatı gerekli olup, bu hususun da ancak yargılama sırasında gerekli deliller toplanarak, toplanan delillere göre ürünler üzerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu anlaşılabilecek olması karşısında, bu aşamada talep edilen tedbir isteminin kabulü için gerekli yasal şartların oluşmadığı görülmekle mahkemece tedbir isteminin reddine dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden (davacı) vekilinin dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 38,40 TL’nin ihtiyati tedbir isteyenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati tedbir isteyen tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 25.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.