Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/65 E. 2023/1352 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/65
KARAR NO : 2023/1352

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2017/1428 Esas 2020/415 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.10.2023
KARAR YAZIM TARİH: 04.10.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.09.2020 tarih 2017/1428 Esas 2020/415 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ‘ın maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araçlar 11.10.2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi kazada kusurlu olan … plakalı aracın KZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğu, ayrıca davacıya ait araçta hasar bedelinin tespiti maksadıyla İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/161 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep edildiği ve anılan dosyada düzenlenen raporda davacının aracında 44.761,00 TL tutarında hasar meydana geldiği, iş bu rapor üzerine 06.11.2017 tarihinde davalının elektronik posta adresine başvuru yapıldığı ancak bugüne kadar herhangi bir yanıt verilmediği, bu nedenle davacıya ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/161 D.İş sayılı dosyasından sarf edilen 614,60 TL delil tespit gideri ve 440,00 TL delil tespit vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.054,60 TL’nin davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05.03.2020 tarihli değer arttırım dilekçesi ile, 10.000,00 TL’lik hasar bedeline ilişkin talebini 9.930,00 TL daha arttırarak 19.930,00 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, davacının davasını kabul etmediğini, davalı şirket nezdinde ZMMS sigorta poliçesi ile teminat verilen … plakalı aracın meydana gelen kaza nedeniyle yapılan başvurusunun incelendiği, ancak incelemenin henüz sonlandırılmadığı, davacı tarafın davalı şirkete herhangi bir yazılı başvurusunun bulunmadığı, davalı şirketin sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle araç başına maddi 33.000,00 TL ile sınırlı olduğu, ancak mağdurun gerçek zararının tespit edilmesinin gerektiği, bu nedenle açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alındığını, alınan kök ve ek bilirkişi raporunda dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunu, davacı sürücü … ‘ün kusursuz olduğunu, davacının sürücüsü olduğu … plakalı araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle KDV dahil 44.761,05 TL hasar meydana geldiğini, kaza tarihi itibarıyla davacı aracının piyasa rayiç değerinin ise 30.930,00 TL olduğunu, bu nedenle onarımının ekonomik olmadığını, aracın pert-total olarak kabul edilmesinin gerektiğini, zarar gören aracın sovtaj değerinin 11.000,00 TL olduğunu, bu nedenle dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta (30.930,00- 11.000,00 TL=) 19.930,00 TL hasar meydana geldiği sonuç ve kanatine varılarak hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu gereğince davanın kabulüne, 19.930,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle temlik alan davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, dava konusu maddi tazminat talep hakkının araç sürücüsünde değil araç sahibinde bulunduğunu, araç sürücüsünün tazminat davalarındaki rolünün TBK m. 49 ‘dan anlaşıldığı üzere, kusuru oranında aleyhine dava açılmasına olanak tanındığını, bunun dışında her ne kadar bizzat kazayı yapmış olsa da, hak talep edebilmesi durumu söz konusu olmayacağını, dolayısıyla davacının ilk sahibi … ‘ün hukuki yararı olmadığı gibi aynı zamanda hak sahibi olmadığı bir davada alacak hakkını temlik etmesinin beklenemeyeceğini, bu durumda yine dosya kasamında mevcut temlik sözleşmesinin de geçerli sayılamayacağını, davalı şirket için muaccel bir borç bulunmadığından, buna dayanılarak aleyhe dava açılmasının mümkün olmadığını, tüm bu itirazlar göz önünde bulundurularak, davanın husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 11.10.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının sürücüsü olduğu araçta oluştuğu iddia olunan hasar bedeline ilişkin maddi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dosyada taraf delillerinin toplanıldığı, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alındığı, 20.07.2018 tarihli işbu raporda, tarafların kazaya karışan araç ve sürücülerin durumlarının irdelenerek dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü olan … ‘ın %100 oranında kusurlu ve davacı sürücü … ‘ün herhangi bir kusurunun bulunmadığının rapor edildiği, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden hasar dosyası temin edilmek suretiyle yeniden rapor düzenlenmesinin istenildiği, alınan 03.03.2020 tarihli raporda, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar dikkate alındığında onarımının ekonomik olmayacağının, kaza tarihi itibarıyla piyasa rayiç değerinin 30.930,00 TL, sovtaj değerinin ise 11.000,00 TL olduğunun, buna göre davacı aracında oluşan hasar tutarının (30.930,00-11.000,00)= 19.930,00 TL olduğunun rapor edildiği, alınan ATK raporlarının kazanın oluşuna uygun, dosya kapsamıyla uyumlu ve hükme esas almaya elverişli mahiyette bulunduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yanca davacının davada husumet ehliyetinin ve temlik eden sıfatının bulunmadığı ve aracın ruhsat sahibi olmadığı ileri sürülmüş ise de, davacı kaza tespit tutanağı içeriğine göre dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı aracın sürücüsüdür. Her olaya göre, araç maliki yerine, sürücünün tazmin davası açmasında aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığından doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet v.s.) elinde bulunduran kişi, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmekle yükümlü olup, ödemek zorunda olduğu onarım giderlerini isteyebilecektir. Dolayısıyla, kazaya karışan araç sürücüsü olan davacının hasar tazminatı yönünden zilyet olarak dava açmakta hukuki yararı ve aktif dava ehliyetinin (bu sıfatla alacağı temlik yetkisinin) var olduğunun kabulü gerekir. (Yargıtay 17. HDB’nın 24.10.2011 tarih ve 2010/12391 Esas – 2011/9645 Karar sayılı ilamı) Davalı tarafın aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.361,41 TL’den peşin alınan 340,35 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.021,06 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04.10.2023