Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/641 E. 2021/475 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/641
KARAR NO : 2021/475

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29.12.2020
NUMARASI : 2020/402 D.iş E. – 2020/402 D.iş K.

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 09.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.04.2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.01.2021 tarih 2020/402 D.İş sayılı ek kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili, borçlunun müvekkilinden almış olduğu borca karşılık olmak üzere keşide ettiği 31.12.2018 tanzim, 30.06.2019 vadeli 25.642,00 TL bedelli senede dayalı borcunu ödemediğini, mallarını kaçırmakta olduğunun öğrenildiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş olup, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin ihtiyati haciz talep eden tarafın nezdinde işçi olarak çalıştığını, çalışırken alacaklı iş vereninin kendisine pazarlama işinde kullanmak üzere araç teslim ettiğini, buna karşılık boş senet aldığını, bu sendin düzenleme ve vade tarihi ile borç tutarının doldurulmadığını, verilme sebebinin iş vereni olan alacaklı tarafından kiralık aracı müvekkilinin kullanacağından buna karşılık güvence olarak imzalanıp verildiğini, müvekkilinin gerçekte alacaklıya böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin alacaklıdan yalnızca 10.000,00 TL kredi kartını ödemek amacıyla almış olduğu, bunun da zaten ödendiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz şartlarının da oluşmadığını savunarak ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, ihtiyati hacze konu bono üzerinden senedin teminat senedi olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı gibi bu konuda yazılı bir belge sunulmadığı, ayrıca alacağın rehinle temin edildiğine dair bir itiraz da söz konusu olmadığından, talepte bulunanın yetkili hami olduğu bonodan dolayı alacağın muaccel olup, kararın İİK’nın 257 ve devamı maddelerine uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, müvekkilinin alacaklının nezdinde 09.05.2017-31.12.2018 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, bu işe başlamasına karşılık olarak talebe konu belgenin isim, imza ve adres bilgilerinin doldurularak alacaklıya istemi üzerine verildiğini, bu senedin teminat senedi olduğu ve müvekkilinin kullanımına verilen aracın 31.12.2018 tarihinde işten ayrılışta alacaklıya teslim edildiğini, dosya kapsamına göre ihtiyati haciz verilmesi için gereken kanuni şartların oluşmadığını ileri sürerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Talep; bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, 167/ 1. maddesinde alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır. Talebe konu bonoda itiraz eden borçlunun keşideci olduğu, alacaklı tarafın ise lehtar olup, bononun tüm yasal unsurları taşıdığı görülmüştür. Somut uyuşmazlıkta; ihtiyati haciz talebine ekli keşidecisi borçlu, lehdarı talep eden olan ve vadesi gelen bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, talep konusu bononun teminat bonosu olup teminatın konusu olan aracın iade edildiğini ileri sürmüştür. Bononun tetkikinde, teminat senedi olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı gibi bu bononun teminat senedi olarak verildiğine yönelik herhangi bir yazılı delil de sunulmamıştır. İhtiyati hacze itiraz sebepleri olarak bildirilen bu itirazların İİK.265. maddesinde sınırlı olarak belirtilen itiraz sebepleri arasında olmadığı gibi ayrıca teminat senedi olduğunu gösterir bir delil de sunulmadığından söz konusu itirazların açılacak ayrı bir davada yargılama konusunu oluşturabileceği, bononun illetten mücerret olması ve vadesinin geçmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz için yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup itiraz eden borçlu vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 38,40 TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden borçludan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 09.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.