Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/62 E. 2023/1190 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/62
KARAR NO : 2023/1190

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06.10.2020
NUMARASI : 2018/1218 Esas 2020/569 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.09.2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.10.2020 tarih 2018/1218 Esas 2020/569 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … ve … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı ile davalılar … ve …’ın, diğer davalı … … Şirketi ortakları iken, aralarında düzenledikleri ortaklıktan ayrılma, şirket hissesinin devri ve alacak/borç ilişkisinin tasfiyesine yönelik protokol ile davacının şirketteki hisselerini … ve …’ın eşi …’a devrederek şirket ortaklığından ayrıldığını, ancak davalıların protokolün 12. Maddesi uyarınca müvekkiline ödemeleri gereken 50.000,00 TL’nin ödemediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine İzmir 1. icra Müdürlüğünün 2018/1131 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların borca itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu, davalılarca icra takibine yapılan itirazın iptaline, %20 den aşağıya olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, davacı ile davalılar … ve … arasında şirket ortaklığından ayrılmaya dair protokol yapılmasına karşın, söz konusu protokolde davalı … Şti’nin taraf olmadığını ve protokolün şirketi temsilen imzalanmadığını, protokolün 12. Maddesi uyarınca 50.000 TL ödeme yükümlülüğünün davalılar tarafından yerine getirildiğini, … Şti’nin keşidecisi olduğu, … Şti’nin lehdarı olduğu, keşide yeri Çankırı olan 50.000,00 TL bedelli müşteri çekinin, … Şti. firması tarafından davalı şirkete verildiğini, … Şirketinin, bahse konu çekin 40.000,00 TL’sini … Şirketinin banka hesabına yatırdığını, 10.000,00 TL kısmını ise elden ve nakden …’ın oğlu ve … Şirketinin hissedarı …’a ödediğini, bu şekilde davalılarca protokolün tüm yükümlülüklerinin ifa edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulmasına karşın, ödemenin davacıya yapılmamış olması, bu ödemenin davacı tarafından kabul edildiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmemesi ve mahkemece hatırlatılmasına rağmen davalılarca yemin deliline başvurulmaması karşısında ödeme iddiasının kanıtlamadığı gerekçesiyle davanın davalılar … ve … yönünden kısmen kabulüne, davalı şirket yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalılar … ve … vekili,
davacı …’a protokolden kaynaklı olarak 50.000 TL tutarındaki ödemenin yapıldığı, taraflar arasında imzalanan protokol’ün başlangıcında davacı …’ın hisselerini müvekkiller ve diğer şirket ortakları … ve …’a devredeceği hususunda mutabık kalmış iseler de, daha sonra yapılan görüşmelerde …’ın hisselerini … ve …’a devretmesinin karalaştırıldığı, bu şekilde söz konusu devrin protokolde öngörülen şekilde yapılmadığı, bu durumun protokol imzalandıktan sonra birtakım görüşmeler yapılarak protokolde bazı değişiklikler yapıldığının açık bir kanıtı olduğunu, protokol imzalandıktan sonra taraflar arasında yapılan görüşmelerde devrin … yerine …’a yapılmasına ve ödemenin de protokolde belirtildiğinin aksine nakden defaten …’a değil de, …’ın eşine ait şirkete yapılması konusunda mutabık kalındığını, buna göre; hisse devri karşılığında müvekkil şirket uhdesinde bulunan dava dışı … Şti’nin keşidecisi olduğu, … .Şti’nin lehdarı olduğu, 50.000,00 TL bedelli müşteri çekinin kurucusu ve hissedarı … (…’ın karısı) olan … İnşaat’a ödendiği, … şirketinin çek karşılığı olarak 40.000 TL’yi … şirketinin hesabına yatırdığı, kalan 10.000 TL’yi de …’ın oğlu …’a elden ödendiği, Zira müvekkilleriyle … İnşaat şirketinin hiçbir ticari alışverişi bulunmamakla birlikte … şirketinin de … İnşaat şirketine ödeme yapmasının hiçbir izahatının olmadığını, bu ödemenin protokolde öngörülen bedele karşılık yapıldığı kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava; hisse devrine ilişkin protokolden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın davalılar … ve … yönünden kısmen kabulüne, davalı şirket yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı … ile davalılar … ve … arasında … Şti. ‘ndeki …’a ait hisselerin davalılara devredilmesi konusunda protokol imzalandığı, bu protokolün 12.maddesi uyarınca davacı …’a davalılar … ile … tarafından 50.000,00-TL’nin nakit olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu protokolün davacı, davalı … ve … tarafından imzalandığı, davalı şirketin protokolde taraf olmadığı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesine göre davacı …’ın hissesini davalı …’ın eşi …’a ve davalı …’a devrettiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın protokolün 12.maddesi uyarınca davacı …’a davalılarca ödenmesi gereken 50.000,00 TL’nin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalılarca, 50.000,00-TL tutarındaki ödemenin, dava dışı … Şti’nin keşidecisi olduğu, … Şti’nin lehdarı olduğu, 50.000,00 TL bedelli müşteri çekinin davalı şirkete verildiğini, dava dışı … Şirketinin, bahse konu çekin 40.000,00 TL’sini davacının eşine ait olduğu iddia edilen … Şirketinin banka hesabına yatırdığını, 10.000,00 TL tutarındaki kısmını ise elden ve nakden davacı …’ın oğlu ve … Şirketinin hissedarı …’a ödendiği, bu suretle edimin ifa edildiğinin ileri sürüldüğüne ve davacının bu yönde bir kabulü bulunmadığına göre, ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça söz konusu ödemenin yazılı ve kesin delillerle kanıtlanması gerektiği şüphesizdir. Ödemenin davacıya yapılmamış olması, bu ödemenin davacı tarafından kabul edildiğine dair herhangi bir delil ibraz edilmemesi ve mahkemece hatırlatılmasına karşın davalılarca yemin deliline başvurulmadığının anlaşılması karşısında, ödeme iddiasının kanıtlamadığı gerekçesiyle mahkemece davanın davalılar … ve … yönünden kısmen kabulüne, davalı şirket yönünden ise reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ve … yönünden istinaf karar harcı olan 3.429,78 TL’den peşin alınan 850,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.579,78 TL’nin davalılar … ve …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalılar … ve …’ın yaptığı giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15.09.2023