Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/611
KARAR NO : 2023/1828
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15.09.2020
NUMARASI : 2018/1436 E. – 2020/467 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 13.12.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 13.12.2023
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.09.2020 tarih 2018/1436 E. – 2020/467 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı banka ile borçlu arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeye müteselsil kefil sıfatı ile taraf olduğunu, sözleşme kapsamında davalıya kredi borcun ödenmemesi üzere ihtarname gönderilerek sözleşmenin kat edildiğini, muaccel hale gelen borcu ödemeyen borçlu hakkında takip başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, belirterek; itirazının iptaline ve takibin devamına, % 20 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili, kredinin çek karşlığı rotatif kredi şekline kulandırıldığını, krediye konu borcun müşteri çekleri ile ödendiğini, davalıya toplam 361.487,00-TL ödeme yapıldığını, davalının kötü niyetli olduğunu, belirterek; davanın reddine % 20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile dava dışı … A.Ş. arasında 05/07/2018 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme bedelinin 2.500.000,00-TL olduğu, davalılarının söz konusu sözleşmeye aynı bedel üzerinden müteselsil olarak kefil olduğu, dava dışı şirkete söz konusu sözleşme nedeniyle % 26 akdi faiz ile 344.867,00-TL kredi kullandırıldığı, borcun ödenmemesi üzerine, banka tarafından 22/10/2018 tarihinde hesap kat edilerek 161.412,98-TL anapara, 5.621,79-TL faiz, 141,43-TL komisyon ve 288,16-TL BSMV olmak üzere toplam 167.464,36 TL’nin tebliğden itibaren 1 günlük süre içerisinde ödenmesinin talep edildiği, kat ihtarının davalılara 24/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, krediye 20/09/2018 tarihinde 99.790,00-TL, 01/10/2018 tarihinde 210,00-TL, 17/10/2018 tarihinde 83.380,00-TL, 19/10/2018 tarihinde 74,02-TL olmak üzere toplam 183.454,02-TL tahsilata çek ödemesinin yapıldığı, ayrıca bahse konu 83.380,00-TL ödemenin esasen 100.000,00 TL’lik çeke mahsuben 16.620,00-TL’sinin karşılıksız çıkması ile sağlandığı, karşılıksız kalan tutarın çek karşılığı kullanılan iskonto kredisinden mahsubu sağlandığından aslında gerçek ödemenin 100.000,00-TL olduğu, kat ihtar tarihinden sonra ayrıca 100.000,00-TL’lik bir çek tahsilatının daha yapıldığı, söz konusu çek tahsilatları haricinde dava tarihinden sonra iş bu kredi borcuna mahsuben davacı tarafça dava dışı … banka ait 44.867,00-TL’lik çek tahsilatının daha sağlandığı, ancak kalan borcun ödenmediği, ihtara rağmen borcun belirtilen süre içerisinde borcun ödenmemesi üzerine davalıların iş bu borçtan dolayı 26/10/2018 tarihinde temerrüte düştükleri, yapılan tahsilatın ise BK 100. madde uyarınca hesaplanması neticesinde tahsilat tarihi itibariyle takip tarihi itibariyle davacının davalılardan olan alacağının 70.554,53-TL olduğu, belirtilerek; davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 68.226,31-TL asıl alacak, 2.387,92-TL işlemiş faiz ve 110,87-TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 70.725,10-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, dava tarihinden sonra alacaklı tarafından tahsil edilen 44.867,00-TL’nin İcra Müdürlüğünce hesaplanacak borçtan mahsubuna, asıl alacak olarak belirlenen 68.226,31-TL’ye 09/11/2018 takip tarihinden itibaren % 90 oranında temerrüt faizi işletilmesine, davacının itirazında haksız ve alacağın likit olduğu göz önüne alınarak 14.415,02-TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının dava tarihinden önce ve fakat ihtar tarihinden sonra yukarıda da bahsedildiği üzere 100.000,00-TL’lik çek tahsilat ödemesinin alınmasına rağmen tutar hesaba katılmaksızın icra takibi yapmış olmasına nedeniyle 20.475,14-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak müştereken davalılara verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, icra takibinin bilirkişi raporunda belirlenen tutar üzerinden devamına dair kararı yerinde olmakla birlikte reddedilen tutar üzerinden banka aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olduğunu, kötü niyetinin hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça ispatlanması gerektiğini, tazminata dayanak teşkil eden ödeme hesap kat edilip ihtarname keşide edildikten sonra ve kredi müşterisi firmanın bankaya teslim ettiği müşteri çekinin ödenmesinden kaynaklandığını, kredi müşterisi firmanın bankaya teslim ettiği müşteri çeklerinden ilk ikisinin ödenmesinden sonra bu ödemeler dikkate alınarak keşide edilmiş tazminata dayanak teşkil eden ve ilk iki çekteki ödeme tutarı ile aynı tutardaki üçüncü çek ödemesinin ihtarname keşide edildikten sonra yapılmış olması itibariyle çok yakın tarihte açılmış olan icra takibinde dikkate alınamadığını, davalı borçlularında icra takibine itirazlarında da ilgili ödemeye açıkça yer verilmemiş ve fer’ileri ile birlikte borcun tamamına itiraz ettiklerini, dava sürecinde ilgili çekin ödendiği bildirildiği anda banka tarafından ayrı ayrı derhal tüm müşteri çeklerinin akıbeti ayrıntılı şekilde mahkemeye bildirildiğini, bankanın gerek takip tarihi gerekse de dava tarihi itibariyle halen borçlulardan alacaklı olduğunu, kötü niyet tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı, beliterek; kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ticari kredi sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili istemi ile yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. Toplanan tüm deliller ile hukuki ve maddi vakıalar karşısında; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, borçlu davalı ile alacaklı davacı banka arasındaki temel ilişkinin varlığının ispatlanmasına, davacı bankanın genel kredi sözleşmesine dayalı takibe konu alacağının sözleşme hükümlerine uygun olarak tespit edilmesine, tespit edilen borcunun ödendiğini gösteren her hangi bir delil sunulmamasına, tespit edilen alacağın takip talebi sınırlı olarak hüküm altına alınmasına, dava tarihinden sonra yapılan kısmi ödemenin kararın infazı sırasında dikkate alınmasına karar verilmesine, davalıların kat ihtarından sonra ancak icra takibinden önceki ödemesi yönünden ise davacının tahsil edilen alacağı icra takibine koymakta kötü niyetli sayılmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85-TL’den peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.