Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/58 E. 2021/365 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/58
KARAR NO : 2021/365

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.09.2020
NUMARASI : 2020/300 D.İş 2020/310 K.

TALEBİN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 19.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 19.03.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.09.2020 tarih 2020/300 D.iş E.- 2020/310 D.iş K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen(alacaklı) vekili, müvekkili banka ile talep dışı borçlu şirketler arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine karşı taraf borçluların müşterek ve müteselsil kefil olarak imza attıklarını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefiller hakkında hesabın kat edilerek kat ihtarnamelerinin ve hesap özetlerinin tebliğ edildiğini, ihtarnamenin keşide edilmesine rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek 1.432.546,48 TL alacağın tahsili için borçluların taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile talebe konu alacağın hesap kat ihtarında ortaya konulan toplam 1.171.504,27 TL nakdi alacakla ilgili borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, gayri nakdi alacak ve hesap kat ihtarından sonraki faiz talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili banka ile dava dışı kredi müşterisi şirketler arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini, bu kredi sözleşmelerine aleyhine talepte bulunulan karşı tarafın müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imza attığını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek asıl borçlu ve kefilleri aleyhine kat ihtarnameleri ve eki hesap özetlerinin tebliğ edildiğini, ihtarnamenin keşide edilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine 1.432.546,48-TL ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, ancak mahkemece 261.042,21-TL gayrinakdi alacak ve hesap kat ihtarından sonraki faiz alacağına ilişkin ihtiyati haczi talebinin teminat alacaklarının ihtiyaten haczedilemeyeceği ve İİK 257. maddesinin koşulları oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, kısmi red kararının usule, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati hacze esas olan alacakların, genel haciz yoluyla takibe paralel şekilde para ve teminat alacakları olup para borcu kavramının teminat alacaklarını da içine alacak şekilde geniş anlaşıldığını, İİK m.257 maddesinde 4949 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrası konusu paradan farklı olan teminat alacakları için ihtiyati haciz istenemeyeceğini, ancak konusu para olan ve özellikle bir miktar paranın tevdi edilmesi şeklinde olan teminatlarda ihtiyati haciz talep edilmesinde bir sorun bulunmadığını, gösterilmesi taahhüt edilen teminatın gösterilmemesi durumunda alacaklının bu paranın depo edilmesi için dava açabileceği gibi ilamsız icra takibi de yapabileceğini, ileride açılacak bir davaya veya icra takibine konu olabilecek istemlere yönelik olarak geçici koruma tedbiri niteliğinde ihtiyati haciz de istenebileceğini, ihtiyati haczin amacının para alacakları için yapılan takipleri güvence altına almak olduğunu, İİK 257/1’de geçen ”para borcu” kavramının, konusu para olan teminatları da kapsadığı açık olduğundun para borcu şartının da gerçekleştiğini, müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinde karşılıksız kalan çek yaprağı bedelinin depo edilmesine ilişkin hüküm bulunduğundan hesabın kat’ı ile birlikte bu bedeller yönünden de depo davası açılması, ilamsız icra takibi yapılması veya ihtiyati haciz istenebilmesi için muacceliyet koşulunun da gerçekleştiğini, gönderilen ihtarnameler ile gayrinakit alacaklarının da muaccel hale geldiğini, sözleşme hukukuna göre de hesabın kat’ı ile birlikte alacak-depo talebinin de muaccel hale geleceğini, teminat mektubu bedeli bakımından banka ile lehtar arasındaki ilişki ve henüz ibraz edilmemiş çek yapraklarına ait kanuni sorumluluk tutarı bakımından banka ile çek hesabı sahibi arasındaki ilişkinin öncelikle sözleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, gerek bankacılık uygulaması ve gerek çekler bakımından Çek Kanunu’nun 3/III-2 maddesi uyarınca bu iki talebin dayanağının da gayri nakdi kredi niteliğinde olduğu ve gayri nakdi kredi alacakları ile ilgili olarak İcra ve İflas Kanunu’nun 257’nci maddesindeki koşulların varlığı halinde ihtiyati haciz istenebileceğini, bankalar ile teminat mektubu lehtarı ve çek hesabı sahipleri arasındaki sözleşmelerdeki alacakların muacceliyeti konusundaki düzenlemeler esas alınarak, bu alacakların muaccel olup olmadığı değerlendirilerek sonuca varılması gerektiğini,müvekkili Banka ile borçlular arasındaki gayrinakdi kredinin de teminat teşkil ettiği ve bu teminatın paraya ilişkin bulunduğu, ayrıca söz konusu gayri nakdi bedeller yönünden müvekkili bankanın ilamsız icra takibi de yapabileceği göz önüne alındığında, İİK m.257/1’deki ”para borcu” kapsamında bulunduğu açık olan teminat alacakları için de ihtiyati hacze karar verilebileceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle 261.042,21 TL gayrinakdi alacağa yönelik ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müteselsil kefiller hakkında ihtiyati haciz talebine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle nakdi alacakla ilgili ihtiyati haciz talebinin kabulüne, gayri nakdi alacak ve hesap kat ihtarından sonraki faiz talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Alacaklı banka ile talep dışı borçlu şirketler arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri, hakkında ihtiyati haciz talep edilen borçlular tarafından müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Mahkemece nakdi alacak yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne, gayri nakdi alacak ve hesap kat ihtarından sonraki faiz talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun, meri teminat mektuplarının bedelleri ve henüz ibraz edilmemiş çek yapraklarının kanuni karşılıkları yönünden bankanın talebi üzerine, ihtiyati haciz kararı verilip verilemeyeceği hususunda 29 Haziran 2018 tarihli ve 30463 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 2016/1 E. ve 2017/6 K. numaralı kararı ile ” Çek Kanunu’nun 3. maddesi tahtında, muhatap banka süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; karşılığının kısmen bulunması durumunda ise kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Bu ödeme külfeti, hesap sahibi ile muhatap banka arasındaki gayri nakdi kredi sözleşmesi ile bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü gerekir. Bankanın verdiği çek karnesinde bulunan her bir çek yaprağının kullanılıp kullanılmadığı, özellikle 31.12.2020 tarihine kadar, düzenleme tarihinden önce çekin ibrazının yasaklanmış olması nedeniyle çekte fiilen vadenin kabul edilmiş olması karşısında bankanın riskinin ancak kullanılan ve karşılıksız kalan çekler açısından söz konusu olabileceği, risk gerçekleşmemişse muaccel bir alacaktan söz edilemeyeceği ve dolayısıyla muaccel olmayan bir alacak için de ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği açıktır. Sonuç olarak; ihtiyati haciz, icra işlemi değil, özel geçici hukuki koruma müessesesi olup, ancak İcra ve İflas Kanunu’nun 257. maddesindeki şartlar çerçevesinde sadece para alacakları için öngörüldüğünden, teminat alacakları için ihtiyati haciz kararı verilemez.” şeklinde içtihadı birleştirme kararı vermiştir. Somut olayda, alacaklı banka tarafından, borçlu şirkete verilen çek yaprakları için banka sorumluluk bedeli risk oluşturduğundan bahisle gayri nakdi alacak, nakdi alacağa eklenerek, ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 27.12.2017 tarih ve 2016/1 ve 2017/6 sayılı kararı gereği İİK’nın 257/1. maddesi hükmüne göre ancak bir miktar para alacağı için ihtiyati haciz kararı verilebileceği, çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisinin söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi istenebilir olduğunu da göstermeyeceği, o halde teminatın “depo edilmesi” için ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, alacaklı banka tarafından çekten kaynaklanan gayri nakdi alacağın nakde dönüştüğüne ilişkin bir belge de sunulmadığı, gayri nakdi alacağın talep tarihi itibarıyla muaccel olmadığı, bu nedenlerle alacaklı vekilinin gayri nakdi alacağa ilişkin ihtiyati haciz kararı verilmesi isteminin yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmakla; mahkemece gayri nakdi alacak ile ilgili ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) 4603 sayılı Yasa’nın geçici 4/2. maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan talep halinde ödediği istinaf karar harcının kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 19.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.