Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/56 E. 2023/1255 K. 22.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/56
KARAR NO : 2023/1255

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2020
NUMARASI : 2017/485 Esas 2020/641 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 22.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.09.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.10.2020 tarih 2017/485 Esas 2020/641 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili asıl ve birleşen davada keşidecisi … Şti ile …. olan toplam 1.300.000-TL bedelli 6 adet hatır çekinin davacının işletmesinden çalındığını, çalınan çeklerden … Şti tarafından … Bankası AŞ Fevzipaşa Bulvarı Şubesinden ödenmek üzere keşide edilen 8862331 numaralı 31/01/2017 tarihli 200.000,00-TL bedelli çekin takas bank tarafından sorgulandığının bildirilmesi üzerine müvekkili tarafından ödeme yasağı başvurusunda bulunmasına fırsat dahi kalmadan ödemek zorunda kalındığını ileri sürerek, ödenen çek bedeli yönünden istirdat, diğer çek yönünden menfi tespit talebinde bulunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin 27/12/2016 tarihinde … Şti’ndeki hisselerinin yarısını ve şirketin yönetimini davacı …’a devrettiğini, davacının devir bedeli olarak toplam 1.300.000,00-TL bedelli 6 adet çekin arkasını tanıkların huzurunda ciro ederek müvekkiline verdiğini, dava konusu çeklerin bu çeklerden ilk ikisi olduğunu, çeklerin çalındığı yönündeki iddiaların gerçek dışı ve ödemeleri geciktirmek yada ödememeye yönelik olduğunu, davacının dava konusu çeklerden ilkini hiçbir ihtirazı kayıt koymadan aslını müvekkilinden isteyerek haricen ödediğini çeki iade aldığını ancak dava konusu 31/03/2017 tarihli 160.000,00-TL bedelli çekin bankaya ibraz edildiğini, davacının 4 ATM’nin 2017/347 esas sayılı dosyasından aldığı ihtiyati tedbir kararı nedeniyle işlem yapılamadığını ödenemediğini, 4 ATM’nin 2017/347 esas sayılı çek zayi davasına müdahil olduklarını, davanın usul şartları yerine getirilmediğinden reddedildiğini, dava konusu çeklerin çalındığı iddiasının İzmir CBS’nin 2016/12717 sayılı soruşturmasına konu olduğunu, ancak iddianın CBS’ce kabul görmediğini, soruşturma aşamasında dinlenen tanıkların beyanı karşısında çeklerin bizzat davacı tarafından borca karşılık davalıya verildiğinin teyit edildiğini, müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacı hakkında ise İzmir 29 ASCM’nin 2017/394 esas sayılı iftira suçundan kamu davası açıldığını,savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, söz konusu çeklerin davalının … Şti.’ndeki hissesinin devri karşılığında davacı tarafından davalıya verildiği 200.000,00-TL bedelli ilk çekin davacı tarafından haricen davalıya ödenerek çekin alındığı, kalan çeklerle ilgili olarak davalının masasından çalındığından bahisle suç duyurusunda bulunduğu, İzmir CBS’nin 2017/12717 sor. Sayılı dosyasında dinlenen tanık beyanları karşısında çeklerin çalınmadığı, hisse bedeli karşılığında verildiği kabul edilerek davalı hakkında hırsızlık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, gerek yürütülen bu soruşturma dosyasında verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar, gerekse mahkemece dinlenen tanık beyanları karşısında dava konusu çeklerinin çalındığının sübuta ermediği, İİK’nun 72.maddesi kapsamında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulması söz konusu olmadığından davalı alacaklının şartları oluşmayan inkar tazminatı talebi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, dava konusu çeklerin müvekkilinin elinden rızası dışında çıktığını, (çalındığını) bu çeklerden … Bankası A.Ş. Fevzi Paşa Bulvarı Şubesi’ne ait keşidecisi … Şti. bedeli 200.000,00-TL, 31.01.2017 tarihli olan çekin … Bank tarafından sorgulandığının 31.01.2017 tarihinde bildirilmesi üzerine öğrendiğini, ödeme yasağı başvurusu yapma fırsatı dahi kalmadığından çeki ödemek zorunda kaldığını, çeklerin hatır çeki olduğunu, mahkeme kararının aksine müvekkilinin, davalıya şirket hisse devir bedeli borcu bulunmadığı gibi, taraflar arasında dava konusu çeklerin davalıya teslimini gerektirecek herhangi bir borç ilişkisinin de olmadığını, müvekkilinin … Şti. nin yüzde elli hissesini bedelini ödeyerek, davalıdan 27.12.2016 tarihinde devraldığını, devrin İzmir 25. Noterliği’nin 27.12.2016 tarihli, 37745 yevmiye numaralı işlemi ile gerçekleştirildiğini, yapılan Limited Şirket Payı Devri Sözleşmesi’nde davalının açıkça devir bedelini nakten ve tamamen aldığını bildirmesine karşın, dava konusu çeklerin de içinde bulunduğu toplamda 1.300.000,00 TL bedelli 6 adet çekin şirket hisse devir sözleşmesi nedeniyle verildiğini iddia etmesine rağmen resmi belgenin aksini, aynı mahiyette belgeyle ispat etmesi gerektiğini, noter huzurunda düzenlenen mezkûr resmi sözleşme kesin delil niteliğinde olup, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, ispat yükünün davalıda olduğunu, davanın niteliği ve miktarı dikkate alındığında, imzası inkar edilmeyen resmi devir sözleşmesinin aksinin tanık delili ile ispat edilemeyeceğini, davalı tanıklarının davalının eşi veya maiyetinde çalışan kişiler olduğunu, bu nedenle salt davalı tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, dinlenen ve davalı tanık beyanlarına nazaran tarafsız davacı tanık beyanlarının dikkate alınmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Asıl dava menfi tespit ve istirdat, birleşen dava ise menfi tespit talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda İzmir 25 Noterliği’nin 27/12/2016 tarihli 37745 yevmiye nolu limited şirket pay devri sözleşmesiyle davalı … tarafından dava dışı … Şti’ndeki 400 payın davacıya devredildiği anlaşılmıştır.
Çalındığı belirtilen çeklerden 8862331 numaralı 31/01/2017 tarihli ve 200.000,00-TL bedelli ilk çekin davacı tarafından haricen davalıya ödenerek çekin alındığı, kalan çeklerle ilgili olarak davalının masasından çalındığından bahisle suç duyurusunda bulunduğu, İzmir CBS’nin 2017/12717 soruşturma sayılı evrakının incelenmesinde; … tarafından … aleyhine davaya konu çeklerinde aralarında bulunduğu toplam 1.300.000,00-TL bedelli 6 adet çekinin çalındığından bahisle şikayette bulunulduğu, soruşturma sonunda 18/04/2017 tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla 6 adet çekin müştekinin şüpheliden satın almış olduğu … Şti hissesi karşılığında verildiği, daha sonra müştekinin şirket hissesini devralmaktan vazgeçip anlaşmayı bozmaya çalıştığı şüphelinin buna yanaşmaması üzerine müştekinin bu kez çeklerin rızası dışında elinden çıktığı yönünde şikayette bulunduğu kabul edilerek, davalı … hakkındaki hırsızlık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, davacının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen dosya davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen dosya davacı yönünden istinaf karar harcı olan 539,70 TL’den peşin alınan 108,80 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 430,9‬0 TL’nin asıl ve birleşen dosya davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile asıl ve birleşen dosya davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22.09.2023