Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/518 E. 2023/1922 K. 27.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/518
KARAR NO : 2023/1922

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.09.2020
NUMARASI : 2018/543 Esas 2020/396 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02.05.2018
KARAR TARİHİ : 27.12.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.12.2023

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.09.2020 tarih 2018/543 Esas 2020/396 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalılar … ile … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 06/05/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı …’in maliki olduğu … plakalı araç ile velayet altında bulunan davacı …’nın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin trafik kazası yaptığı, kaza sebebiyle davacı …’nın yaralandığı, yaralanmaya bağlı olarak geçici iş göremezlik zararı olarak 25,00 TL, kalıcı iş göremezlik zararı olarak 50,00 TL ve 25,00 TL bakıcı tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın davalı … Sigorta AŞ’den poliçe limiti dahilinde olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yine davacı için 25.000,00 TL manevi tazminatın diğer davalılar olan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22.11.2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile, maddi tazminata ilişkin taleplerini ıslah yoluyla değil, HMK 107/2.maddesi uyarınca arttırdıklarını, maddi tazminatı tüm davalılar yönünden ıslah ettiklerini beyanla 25,00 TL’lik geçici iş göremezlik talebini 8.771,48 TL’ye, 50,00 TL’lik kalıcı iş göremezlik tazminatı talebini 28.352,29 TL’ye 25,00 TL’lik bakıcı gideri tazminatı talebini 8.771,48 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP : Davalı … ve … vekili, velayet altında bulunan ve kazaya karışan …’nın 13 yaşında olduğunu, reşit olmadığını, sürücü belgesi olmadan motosiklet kullandığını, bu sebeple ailesinin kusurlu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde …’nın tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurlu olmadığını, talep edilen tazminat iddiasının gerçekçi olmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 06/05/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı …’in maliki olduğu … plakalı araç ile velayet altında bulunan davacı …’nın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin trafik kazası yaptığı, kaza sebebiyle …’nın yaralandığı, yaralanmaya bağlı olarak geçici iş göremezlik zararı, kalıcı iş göremezlik zararı, bakıcı giderinin davalı … Sigorta A.Ş’den, manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsilinin talep edildiği, alınan bilirkişi raporlarına göre davacının yaralanması sebebiyle maluliyet oranının % 5, iyileşme süresinin 9 ay olduğu, meydana gelen kazada sürücü …’nın % 25 oranında, sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının 8.771,48-TL geçici iş göremezlik zararının oluştuğu, 2019 yılı verilerine göre 31.970,09-TL, 2020 verisine göre 35.385,80-TL kalıcı iş gücü kaybının olduğu ancak davacı taraf kalıcı iş gücü kayıp talebinin miktar artırım dilekçesi ile 28.352,29-TL olarak belirtmiş olduğundan bu miktarla bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği, bakıcı gideri tazminatının 8.771,48-TL olduğu, zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu, tazmininden 2918 sayılı Yasanın 91. maddesine göre sigorta şirketi faiziyle birlikte sorumlu olduğu, araç maliki …’in 85. maddeye göre faiziyle birlikte sorumlu, sürücü … 6098 Sayılı Yasanın 49. maddesi haksız fiil hükümlerine göre faiziyle birlikte sorumlu olduğu, geçici iş göremezlik bakımından kazada yaralanan …, kaza tarihinde 14 yaşında olduğu, okul yaşına gelen küçüğün okula kendisinin gidip gelebildiği, anne bakımına muhtaç olmadığı, kendi işlerini yapabilecek durumda olduğu ancak yaralanması ve maluliyeti sebebiyle çocukların tedavi ve iyileşme süresi içinde normal yaşamsal faaliyetlerini sürdürememesinin bir ekonomik değeri olması gerektiğinden ve akranlarına göre daha fazla çaba ve efor sarfetmesi gerektiğinden geçici iş göremezlik zararının oluştuğunun mahkemece kabul edildiği, meydana gelen kazada davacı … yaralanmış olduğundan acı, üzüntü, elem, korku ve panik yaşamasının muhakkak olduğu, sürücülerin kusur durumları, davacının yaralanmasının derecesi, iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davacı için manevi tazminat taktir edilmesi gerektiği, kısa kararda 1. bentte ve son paragrafta sehven … Sigorta A.Ş. denilmiş olup doğrusu … Sigorta A.Ş olduğundan gerekçeli kararda … Sigorta A.Ş olarak yazıldığı, maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile, 8.771,48-TL geçici iş göremezlik zararı, 28.352,29-TL kalıcı iş gücü kaybı zararı, 8.771,48-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 45.895,25-TL’nin 19/04/2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ den alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile, 10.000-TL manevi tazminatın 06/04/2017 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalılar … ile … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, takdir edilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu, davalı tarafın kusurunun ağırlığı ve talep edilen manevi tazminat miktarları ortadayken, davacı lehine takdir edilen manevi tazminat miktarları pek düşük olup, manevi tazminatın işlevini yerine getiremeyecek düzeyde olduğunu, davacıda meydana gelen kaza sonucunda kalıcı olarak sakatlığın mevcut olduğunu, bunun doktor raporları ile sabit olduğunu, davayı tüm davalılar yönünden ıslah ettiklerini, Mahkeme kararında bu konu ile ilgili bir karar verilmediğini, maddi tazminat taleplerinin tüm davalılar yönünden müştereken ve müteselsilen kabul edilmesini talep ettiklerini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … ile … vekili, Yargıtay’ ın kökleşmiş kararlarına göre manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukuka ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediğini, zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerektiğini, taktir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiğini, davacının yaralanması sebebiyle taktir edilen 10.000.TL. manevi tazminatın, olayın oluş şekli, maluliyet derecesinin %5 olması, davacının kasksız ve sürücü belgesiz oluşu, tarafların kusur oranları dikkate alındığında yüksek olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 06.05.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle karşı araç sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesini tanzim eden şirkete yönelik maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile, 8.771,48-TL geçici iş göremezlik zararı, 28.352,29-TL kalıcı iş gücü kaybı zararı, 8.771,48-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 45.895,25-TL’nin 19/04/2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta AŞ den alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden kısmen kabulü ile, 10.000-TL manevi tazminatın 06/04/2017 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Olay tarihi olan 06.05.2017 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Sütçüler istikametinden, Dr. Ali Akman caddesini takiben gelip bu caddenin devamı olan yol bölümüne geçmek için Sütçüler kavşağında Kirazlı caddesi üzerinden geçiş yaptığı esnada aracının sağ ön teker kısmına sağındarı Kirazlı caddesi üzerinden, Torbalı istikametine doğru seyir halinde bulunan davacı sürücü … ‘ un sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin ön teker kısmıyla çarpması sonucunda motosiklet sürücüsünün olay mahallinde yaralanması ile neticelenen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Maluliyete yönelik olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 14/05/2019 tarihli adli sağlık kurulu raporunun alındığı, işbu raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre hazırlanarak, davacının trafik kazasına bağlı sakatlık oranı % 5, tıbbi iyileşme süresinin ise 9 ay olduğu yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Yerel Mahkemece taraf delillerinin toplanılmasından sonra tarafların kusur oranlarının tespiti için mahallinde trafik bilirkişisi refakatinde keşif yapıldığı, bilahare dosyanın trafik bilirkişisi, aktüerya bilirkişisi ve sigorta uzmanı bilirkişiden oluşan üçlü bilirkişi heyetine tevdii edilmek suretiyle rapor alındığı, alınan kusur raporlarına nazaran somut olayda; davalı sürücü …’in gündüz vakti görüş mesafesinin açık olduğu meskun mahal sınırlarında bulunan bu kavşak içerisini ve yolun ilerisini kontrolü altında tutup, kendisine hitap eden kavşak girişindeki “Dur” irafik işaret levhasının bulunduğu noktada durup, sağından anayoldan gelen ve direk seyretmekte oları motosikletin hız ve mesafesi dikkate alarak geçişini beklemesi ve bu motosiklete ilk geçiş hakkını tanıdıktan sonra emniyetli ve müsait ortam oluştuktan sonra güvenle kavşağa giriş yapması gerekirken, bu hususlara riayet etmeyerek kendisine hitap eden “Dur” trafik işaret levhasını dikkate almayarak, yol kontrolü yapmadan dikkatsiz ve kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yaptığı, sağından gelen ve ilk geçiş hakkına sahip olan motosikletin seyir yönünü kapatarak karıştığı olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-c ve 57/1-a maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %75 oranında asli derecede kusurlu bulunduğu, davacı sürücü …’un ise yönetimindeki motosikleti ile görüş mesafesinin açık olduğu gidiş ve geliş olan iki yönlü yol üzerinde seyir halinde iken yola ve yol üzerinde bulunan araç trafiğine gereken dikkat ve özeni göstermesi, olay mahalline yaklaşırken ilerisindeki kavşaktan her an seyir yönüne çıkabilecek bir aracın olabileceği bilinci ile seyrini sürdürüp, kavşakta yaşayabileceği bir olumsuzluğu yaşamamak için hızını etkin fren ile durabileceği asgari hadde düşürüp kavşağa teyakkuzla yaklaşması ve bu yaklaşımı esnasında, solundaki yoldan seyir yönüne çıkıp belirli bir mesafe kat eden aracı gördüğünde mevcudiyetini belirtecek tarzda korna çalarak ikazda bulunup, düşürmüş olduğu hızı ile etkin fren tedbirine başvurup kazayı önlemeye çalışması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek, sürücü belgesiz bir şekilde motosikletini sevk ve idare ederken yola gereken dikkat ve özeni göstermeyerek, motosikletinin hızını yol, görüş, hava, trafik ve vasıtanın teknik özelliğini kale alarak, müteyakkız şekil ve tedbir alabilecek düzeyde tutmadığı, görüş mesafesini kontrol altında bulundurmadığı, ön tedbirsiz bir şekilde kavşağa girmesiyle olayda, dikkat ve özen hükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a (Aracın huzını, Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmamak) maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda %25 oranında tali derecede kusurlu bulunduğu yönündeki kusur raporunun olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunduğu değerlendirilmekle, davalılar vekilinin kusura ilişkin istinaf nedenleri yerinde değildir.
Belirlenen kusur oranları ve maluliyet durumuna nazaran davaya konu kazanın poliçe teminatı limiti ve süresi içerisinde meydana geldiği, davaya konu kaza sonrası davacının % 5 oranında daimi maluliyete, 9 ay süreyle de geçici iş göremezliğe uğradığı, buna göre yapılan hesaplama ile tarafların tespit edilen kusur oranlarına göre davacının kendi kusuruna isabet eden % 25’lik kısmın mahsubu ile davacının davalılardan % 75 kusuru oranında 8.771,48-TL geçici iş gücü kaybı tazminatı, 28.352,29-TL kalıcı iş gücü kaybı tazminatı toplamı 37.123,77-TL maddi tazminat ile 8.771,48-TL bakıcı gideri talep hakkı bulunduğu yönündeki değerlendirme yerinde olmakla birlikte, açılan maddi tazminat davasının tüm davalılar yönünden ıslahı dikkate alınmaksızın sadece sigorta şirketi yönünden maddi tazminata ilişkin hüküm kurulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf nedeni haklıdır.
Manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarına gelince; manevi tazminat, ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve sosyal yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut olayda hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı kazanın oluş şekli, kusur durumu, olay tarihi, sosyal ve ekonomik koşullar, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında makul ve ılımlı bulunmuş olmakla manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Kabule göre ise; Mahkemece verilen kararın kısa hükmünün (1) bendinde Mahkemece kabul edilen maddi tazminat tutarının davada taraf olmayan … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine yönelik hüküm ihdas edilmesine karşın gerekçeli kararın (1) nolu bendinde söz konusu maddi hatanın fark edilerek belirlenen tazminatın … Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine şeklinde gerekçeli kararın ihdas edildiği, ancak kabul edilen manevi tazminat yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verildiği halde kaza tarihinin 06.05.2017 tarihi olmasına karşın hükümde 06.04.2017 olarak gösterilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu durumda, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ilk derece mahkemesi kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.09.2020 tarih 2018/543 Esas 2020/396 sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın maddi tazminat istemi yönünden KABULÜ ile, 8.771,48-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 28.352,29-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 8.771,48-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 45.895,25-TL maddi tazminatın davalılar … ve … açısından olay tarihi olan 06.05.2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta açısından poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 19.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
3-A)Davanın manevi tazminat istemi yönünden KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06.05.2017 tarihinden itibaren, davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
B)Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat talebi yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 3.135,10 TL den ıslah harcı olarak alınan 156,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.978,67 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat talebi yönünden karar tarihi itibariyle alınması gereken 683,10 TL den peşin olarak alınan 85,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 597,37 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 85,73 TL peşin harç, 156,43 TL ıslah harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davanın maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davanın manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 314,00 TL keşif harcı, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 626,20 TL posta masrafı, 380,00 TL sağlık kurulu raporu ücreti olmak üzere toplam 2.411,30‬ TL yargılama giderinden kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen taktiren 1.880,81 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yoluna başvuran davacının ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 38,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 187,1‬0 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar … ve … yönünden istinaf karar harcı olan 3.818,20 TL’den peşin alınan 954,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.863,3‬0 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-İstinaf başvurusu nedeni ile davalıların yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27.12.2023