Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/491 E. 2023/1786 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/491
KARAR NO : 2023/1786

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20.01.2021
NUMARASI : 2019/67 E. – 2021/14 K.
DAVANIN KONUSU : Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ : 05.12.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.12.2023

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 20.01.2021 tarih 2019/67 E. – 2021/14 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacının 11.03.2018 tarih ve 2018/01696 no ile metal bağlantı sacı aparatı tasarımının tescili başvurusunun davalının itiraz ile YİDK kararı ile iptal edildiğini, iptal kararının iptali için açılan davanın halen derdest olduğunu, davalının tasarımı taklit ettiğini, tasarım ile ilgili kötü niyetle başvuru yaptığını, davalının 2018/03656 nolu tasarımının yenilik taşımadığını, belirterek; davalının 2018/03656 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının kötü niyetli olduğunu, 2018/03656 no ile tasarımın tescil edildiğini, davacının tasarım başvurusunun iptal edildiğini, tasarımın ürünlerin birbirine benzemediğini, davacının sunmuş olduğu faturaların dava konusu tasarım ile ilgili olmadığını, belirterek; davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tasarımının yeni olduğu ancak bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattığı genel izlenimin benzer olduğu, ayırt edicilik unsurunun mevcut olmadığı belirtilerek; hükümsüzlük talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, rapora itirazların karşılanmadığını, davalıya ait ait tasarımın ayırt edicilik kriterine sahip olduğunu, kimin tarafından ne zaman yüklendiğinin tam olarak tespit edilmesi mümkün olmayan … görüntüsünü baz alınarak değerlendirme yapılamayacağını, diğer delillerin değerlendirilmediğini, davaya konu ürünün bilgilenmiş kullanıcısının satıcısı, salıncak tamiri ile uğraşan kişiler olduğunu, … Ev Gereçleri Youtube videosunda görünen metal bağlantı sacı aparatı tasarımı ile hükümsüzlük davasına konu metal bağlantı sacı aparatı tasarımı arasındaki ayırt edicilik testi karşılaştırması, bilgilenmiş kullanıcı gözüyle yapılmadığını, davaya konu metal bağlantı sacı aparatı tasarımındaki kabartmalar, işlevin zorunlu kıldığı teknik özellikler dışarıda bırakılırsa, bu ürüne belirgin bir farklılık kazandırdığını, tescil edilen bu tasarımların davalının kendi özgün tasarımları olup yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine uygun olduğunu, davacının ürünü birbirine benzemediğini, davanın kötüniyetli şekilde açıldığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile davalının istinaf talebinin reddini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. Davalının, 30.05.2018 tarih ve 2018/03656 sayılı ” bağlantı elamanı ” tasarım başlığı ile 08-08 lokarno sınıfında endüstriyel tasarım sahibi olduğu anlaşılmaktadır.
3.Endüstriyel tasarım, kavram olarak; bir ürün veya ürün parçasının görünümüdür. Korumanın kapsamı, ürünün görünüm özellikleriyle sınırlıdır. Bir tasarımın tescil edilebilmesi için, tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, bir başka deyişle mutlak yenilik koşulu kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir. Tasarımın ayırt edicilik unsuru ise yeni olan bir tasarımı ortak özelliklerinin dışında ve bilgilenmiş kullanıcı gözüyle kıyaslanan diğer tasarımlardan farklı kılan ve böylece yeni olan bir tasarıma sağlanan hukuki korumanın da kapsamını belirleyen özelliktir. ( Yargıtay 11. HDB’nın 05.03.2014 tarih ve 2013/11345 E – 2014/420 K. )
4.Ayırt edicilik unsurunun tespitinde ise, koruma talep edilen tasarımın bütününün önceki tasarımlara nazaran genel izlenim itibariyle farklı olduğu hissini uyandırması gerekir. Birden fazla tasarımın farklı unsurlarının birleştirilmesiyle elde edilen tasarımların ayırt edici olduğu söylenemez. Koruma telep edilen tasarım ürünün bütününe yönelik olabileceği gibi bir kısmına ilişkin de olabilir. Ürünün tamamı yönünden koruma talep edilmiş ise tasarımın tamamının tüm unsurları yönünden bilinen önceki tasarımlara nazaran ayırt edici nitelikte olması gerekir. Ayırt edicilik değerlendirmesinde markalardaki hedef tüketici kitlesinden farklı olarak “bilgilenmiş kullanıcı” kitlesinin görüşleri dikkate alınır. Bilgilenmiş kullanıcı o ürün grubunda uzman olan kişiler değil, ancak tasarıma konu ürünün kullanıcıları arasında bulunan ve genel kitleye nazaran ürünlerin dış görünüşüne değer veren yeteri kadar bilgi sahibi, titiz ve dikkatli kişilerdir. ( Yargıtay 11. HD’nin 08.03.2022 tarih ve 2020/7358 E . – 2022/1612 K. )
5.Tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmaması, teknik fonksiyonun tasarımı şekillendirmesi, tasarımın kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olması, tasarımın gerçek sahibinin başkası olması, sonradan kamuya açıklanmış olmakla birlikte, aynı veya benzer başka bir tasarımın başvuru (veya varsa rüçhan) tarihinin daha önce olması halerinde tasarımım hükümsüzlüğüne karar verilebilir. Tasarımın hükümsüzlüğü, istisnai haller dışında menfaati olan herkes tarafından istenebilir. Tasarımın hükümsüzlüğü davası, davanın açıldığı anda Tasarım Sicili’nde tasarım belgesi sahibi olarak kayıtlı kişiye karşı açılır.
6.Somut olayda mahkemece hükme essa alınan bilirkişi raporunda seçenek özgürlüğü değerlendirilerek dava konusu tasarımlarda geniş seçenek özgürlüğü bulunduğu, bu tasarımlarda tasarımlar arasındaki farklılığın derecesinin yüksek olmasının beklendiği, bilgilenmiş kullanıcının son kullanıcı olabileceği gibi bu ürünlerin satışında bulunan satış görevlileri olabileceği, rüçhan tarihinden önce kamuya sunulduğu, incelemeye konu tasarım yanında davalının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığı belirtilmiştir.
7.Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olmasına, davaya konu davalıya ait ürünün ayırt edilemeyecek kadar benzerlerinin tasarım tescili için başvuru tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğunun tespit edilmesine, bu hali ile tasarım yönünden yenilik ve ayırt edicilik niteliğine haiz olmamasına, hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85-TL’den peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 210,55-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.