Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/441 E. 2021/886 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/441
KARAR NO : 2021/886

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.12.2020
NUMARASI : 2020/625 E. – 2020/642 K.

DAVANIN KONUSU : Şirket İhyası
KARAR TARİHİ : 14.07.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.07.2021

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.12.2020 tarih 2020/625 E. – 2020/642 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin … aleyhine İzmir 14. İş Mahkemesi’nin 2016/347E sayılı dosyasıyla dava açtığını, davanın son aşamasına gelindiğinde şirketin 18.09.2015 tarihinde sicilden resen silindiğini öğrendiklerini, müvekkillerinin çalışmalarının tespiti amacıyla açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması amacıyla şirketin davaya dahil edilmesi gerektiğini ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili,ihyası istenen şirketin 18.09.2015 tarihinde TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince sicilden resen terkin edildiğini, davanın ise 18.11.2020 tarihinde TTK’nın 7/15 maddesinde düzenlenen 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin yasal hasım olması nedeniyle aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ihya davası beş yıllık süreden sonra açılmış ise de bu davanın dayanağı olan İzmir 14. İş Mahkemesinin 2016/347 Esas sayılı dosyasındaki davanın hak düşürücü süre içinde 15.08.2016 tarihinde açıldığı, bu nedenle hak düşürücü sürenin ihya davasının açıldığı tarihe göre uygulanmasının mümkün bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlanması için ihya kararı verilmesi gerektiği, şirketin tasfiye edilmeksizin TTK’ nun geçici 7. maddesi hükmü gereği sicilden silindiği, ihyanın yalnız görülmekte olan dava ile sınırlı yapılmasına karar verilmesi nedeni ile ek tasfiye işlemlerine ihtiyaç olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne şirketin İzmir 14. İş Mahkemesinin 2016/347 E saylı dava dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infaz işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla ihyasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, TTK’nın 7/15. maddesi yoruma mahal vermeyecek şekilde şirketin terkin tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ihya davası açılabileceğini, düzenlediğini, terkin ile ihya davası arasında 5 yıllık zamanaşımının geçtiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda davacı vekili müvekkilinin sicilden resen terkin olunan şirket aleyhine açtığı dava nedeniyle taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyası isteminde bulunmuştur. Dosyadaki belgelere göre şirketin 18.09.2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, ihya isteminin dayanağı olan davanın 15.08.2016 tarihinde, ihya istemine konu eldeki davanın ise 18.11.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. TTK’nın geçici 7/15. maddesi uyarınca silinme tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü sürede şirketin ihyası istenmesi gerekmekte olup alacaklının açtığı ihya davasında dava tarihi itibariyle beş yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise de beş yıllık hak düşürücü sürede şirket aleyhine alacak davası açılmasının ihya istemini de kapsayacağı gözetilerek mahkemece davanın hak düşürücü sürede açıldığı kabul edilerek taraf teşkilinin sağlanması amacıyla ihya kararı verilmesi doğru bulunmuş, davalı … vekilinin istinaf itirazları reddedilmiştir.
Ancak TTK’nın 547/2. maddesinde “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” hükmüne yer verilmiş olup mahkemece derdest davayla ilgili olarak sınırlı ihya kararı verilmiş olmasına rağmen ek tasfiye işlemleri için tasfiye memuru atanmaması doğru görülmemiş, Dairemizce karar bu yönden resen kaldırılarak şirket eski yöneticisi …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına dair hüküm kurulmuştur.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı resen kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.12.2020 tarih 2020/625 E, 2020/642 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca resen KALDIRILMASINA,

2-Davanın kabulü ile …’nün 3999 sicil numarasında kayıtlı iken 6102 sayılı Yasanın geçici 7. maddesi gereğince sicil kaydı kapatılan …’nin, İzmir 14. İş Mahkemesinin 2016/347 esas sayılı dava dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle ilgili ek tasfiye işlemleriyle sınırlı olmak kaydıyla Ticaret Siciline yeniden tescili ile ihyasına,
TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için şirket eski yöneticisi …ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
Kararın Ticaret Siciline tescil ve ilanına,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf yargılaması nedeniyle davalı … tarafından yapılan 162,10 TL başvurma harcından oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Müdürlüğüne verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 14.007.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.