Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/425 E. 2023/1717 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/425
KARAR NO : 2023/1717

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2020
NUMARASI : 2016/4 Esas 2020/466 Karar
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 29.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 29.11.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.10.2020 tarih 2016/4 Esas 2020/466 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı tarafından 11301380 numaralı ” Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesi” ile teminat altına alınan sigortalı … AŞ tarafından üstlenilen … Tesislerindeki ” Çimento Öğütme ve Paketleme Tesisi ” montajı projesinin vince ihtiyaç gösteren işlerinin davalılardan … Şti. firmasına verildiğini, proje yürütülmekte iken ” Dik Farin Değirmeni Sistemi ” olarak adlandırılan kısmın 10/06/2013 tarihinde yapılan montajı sırasında MK-22 olarak tabir edilen gaz borusunun davalı … firmasına ait ve onun personeli olan operatör tarafından kullanılan … vince bağlanarak monte edilmek üzere kaldırıldığını ancak vincin FLY-BOOM kısmının kırılarak gaz borusunun aşağıya düştüğünü, gerek boruda gerekse üzerine düştüğü tesisatta zarar meydana geldiğini, davacının borunun vinçten düşmesi sonucunda iş sahibinin uğradığı zararın tazmini karşılığı olarak sigortalısına 10/10/2013 tarihinde 150.000,00 TL ve 21/02/2014 tarihinde 282.776,00 TL olmak üzere toplamda 432.776,00 TL ödeyerek bu miktar için zarar sorumlularına karşı rücu hakkına sahip olduğunu, davadan önce yapılan keşif ve bilirkişi incelemeleri ile vincin kırılan bölümünden alınan numuneler üzerindeki laboratuvar tetkikleri sonucunda düşürülen borunun ağırlığının vincin kaldırma kapasitesini aşmadığını, harici bir etkinliğin söz konusu olmadığını, vincin özelliğine uygun şekilde kaynak yapılmadığını ve kırılmanın bu bölümde meydana geldiği kanaatine varıldığını, bu tespitlerden hareketle zararın borunun montajı için kullanılan vinçteki imalat hatasından ve veya bakım – tutum ve kontroldeki kusurdan kaynaklandığının anlaşıldığını, gerek vincin sahibi ve davacı şirketin sigortalısının yüklenicisi olan davalı … Şti. ve gerekse vincin imalatçısı olan … firmasının meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduklarını, her iki davalının kusur sorumluluğunun yanı sıra buna ilaveten imal edilen şeydeki ayıp, eksik, kusur nedeniyle üçüncü kişilerin uğradığı zarardan kusursuz sorumluluk ilkesine göre de sorumlu bulunduklarını, … firmasının Almanya merkezli bir firma olup internet sitesinde de belirtildiği üzere Türkiye ‘de … AŞ. tarafından temsil edildiğini, bu nedenle … AŞ ‘nin …’a izafeten hasım gösterildiğini, … AŞ ‘nin söz konusu alacaktan şahsen sorumluluğunun söz konusu olmadığını ileri sürerek 432.776,00 TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılar … Şti ile … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Şti vekili, davacının sigortalısı … AŞ. ile davalı arasında yapılan anlaşma sonucu sigortalı şirketin … fabrikasında yüklenici olarak aldığı, dik farin değirmen sistemi işinde çalışmak üzere 02/03/2013 tarihinde vinci fabrikaya götürüp FLY ‘yi kurduğunu, kazanın gerçekleştiği 10/06/2013 tarihine kadar davalı şirkete ait vincin … firmasının ilave tesis ve revizyon işini yapan … Firmasının denetiminde çalıştığını, kazanın oluşumunda davalı şirketin bir kusurunun bulunmadığını, kaza nedeniyle 17/06/2013 tarihinde davalı şirketin vincine ait 3403021673100000 poliçe numaralı … Sigorta tarafından görevlendirilen … Şti tarafından yapılan incelemede müvekkili şirketin kazada bir ihmal ve kusurunun olmadığının rapor edildiğini, bu nedenle … Sigortaya ait 2013/64000571 hasar sayılı dosyanın istenmesinin talep ettiklerini, davacı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan eksper raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, davacının kendi eksperinin raporuna rağmen davacının vinçteki imalat hatasından veya bakım, tutum ve kontroldeki kusurdan kaynaklandığını iddia ettiğini, bu iddianın doğru olmadığını, eksper raporundan anlaşılacağı üzere davalıya kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, davacının İzmir 4. ATM’nin 2013/296 D. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını ancak davalının bu tespitte taraf gösterilmediğini, dosyaya sunulan 07/12/2013 tarihli bilirkişi raporunda yükün kayıp düşmesinin sorumluluğunun montajda çalışan operatörlere ait olduğunun vurgulandığını, montajda çalışan operatörlerin davacı sigorta şirketinin sigortalısı … AŞ.’nin çalışanları olduğunu, davalı şirket çalışanı vinç operatörünün dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmasının söz konusu olmadığını ayrıca hasara konu işler ve bu işler için ödendiği iddia edilen tazminat miktarına itiraz ettiklerini, İzmir 7. SHM’nin 2013/66 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespitin yokluklarında yapıldığını ve kendilerine tebliğ edilmediğini, alınan 20/06/2013 tarihli raporu kabul etmediklerini, davacı sigortanın rücu konusu yaptığı ödemenin dava dışı sigortalısı … AŞ ‘nin kendilerinden talep ettiğini, … AŞ’nin müvekkili şirketin çalışmalarına ilişkin 161.992,07 TL fatura bedelini ödemediğinden İzmir 4. İcra Müd’nün 2013/13441 sayılı dosyasından takip yapıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, bu sebeple İzmir 3 ATM’nin 2013/446 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, borçlu … AŞ.’nin davaya verdiği cevap dilekçesinde kaza nedeni ile 456.781,48 TL zarar gördüğünü ve bu miktarın mahsubunu talep ettiğini, davacının ödediğini iddia ettiği zararların ödeme yaptığını iddia ettiği sigortalısı … AŞ. tarafından dava konusu yapılarak mahsup edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … ‘ e izafeten Türkiye temsilcisi … AŞ vekili, davalının …’ın acentesi veya temsilcisi sıfatına haiz olmadığını, müvekkilinin husumet ehliyeti bulunmadığını ve davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacı tarafından talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, … ‘nin dava konusu vincinde içerisinde bulunduğu mobil vinçlere ilişkin kısmının 2002 yılında … ünvanlı bir şirkete devredildiğini, bu sebeple … ‘nin davacı tarafça sigorta şirketine ödenen tutardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın … AŞ. yönünden husumet yönünden reddine, alacak zamanaşımına uğramış olduğundan davanın zamanaşımından reddine, bunların kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargılama sırasında her ne kadar … adına duruşma gün ve saatini bildirir tebligat yapılmış ise de, ara kararlarında belirtilmemiş olmakla birlikte yürürlükte bulunan HMK hükümleri gereğince davaya dahil müessesesi hukukumuzda bulunmadığından işbu tebligatın davanın ihbarı mahiyetinde bulunduğunun kabulü ile, ilgili şirket vekilinin dosyaya sunmuş olduğu beyan ve cevap dilekçesi bu kapsamda değerlendirilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça davacı şirkete sigortalı … Tic tarafından üstlenilen … tesislerindeki çimento öğütme ve paketleme tesisi montajı projesi doğrultusunda Dik Marin değirmen sistemi olarak adlandırılan kısmın 10/06/2013 tarihinde yapılmakta olan montajı sırasında davalı … firmasına ait ve onun personeli olan operatör tarafından kullanılan … vincinin FLY BOOM kısmının kırılarak zararın meydana geldiği, meydana gelen zararın sigorta poliçesi doğrultusunda giderildiği ve sigortalının haklarına halef olunduğundan bahisle yapılan ödemenin rücuen tahsiline yönelik olarak davalılar hakkında dava açıldığı, mahkemece alınan ayrıntılı gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli görülen 1 ve 3 nolu bilirkişi kurulu raporlarında da belirtildiği gibi vincin fly boom kafes sisteminde oluşan yükün dinamik yük olduğu ve dinamik yükün MK 22 borusunun montajı yapılacak dirseğe bağlantı yapılacağı esnada dirseğe teması sonrası kayması neticesinde oluştuğu , dava konusu fly boom kırılmasının davacının sigortalısı … AŞ.nin montaj işleminde görev yapan çalışanlarının hatalı işlem yürütmeleri ve kusuru ile olduğu , imalattan kaynaklı kırılma olmadığı, davalılardan … ‘ye atfı kabil kusur olmayacağı, vinç operatörüne kusur izafesi yapılmadığından da davalı …Şti firmasına atfı kabil kusur olmayacağı ,bu hususlar göz önüne alındığında davacı … AŞ.’nin davalılara sigortacıya rücu etme hakkını sağlayan TTK’nun 1472 maddesi kapsamında rücu etme hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, dava dışı davacı şirket sigortalısı … firması ile davalı vinç firması … Şti. arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu dikkate alınmalı ve davalı firmanın kusur durumu buna göre değerlendirilmesi gerektiğini, eğer zararın nedeni gerçekten de taşınan parçanın 1 saat 15 dakika boyunca vince asılı bırakılarak, sonrasında hatalı bağlantı yapılmaya çalışılması ise bu konuda uzman olan vinç operatörünün iş sahibi personelini uyarması, gerekli izahatta bulunması ve söz konusu parçayı 1 saat 15 dakika süre ile vinçte tutmayarak uygun bir yere indirmesi de yüklenicinin sorumluluğunda olduğunu, belirtilen hususların tartışılmadığını, eser sözleşmesi kapsamında yüklenicinin konumu ve özen ve bilgilendirme yükümlülüğü değerlendirilmediği cihetle rapor bu yönü ile eser sözleşmesi hükümleri ile Yargıtay kararlarına aykırı olup, bu raporlara göre tesis edilen kararın da hatalı olduğunu, dosyaya sunulan yegane bilimsel raporun metalografik bir inceleme sonucu kaleme alındığını, makine mühendisi bilirkişilerin metal ve malzeme direnci konusunda uzmanlığı belli olmadığı gibi sigortacılık uzmanı olarak atanan bilirkişinin de eser sözleşmelerindeki uzmanlığının anlaşılamadığını, dolayısıyla iki heyet raporu arasındaki çelişkiyi de gidermek için, malzeme ve metal direnimi konularında uzman metalurji ve malzeme mühendisi ile makine mühendisi ve eser sözleşmesi konusunda uzman akademisyen bir bilirkişi heyetinden, yüklenici ve iş sahibinin hak ve borçları ile kusur durumu konusunda rapor alınması ve zarar miktarı konusunda da değerlendirme yapılmasının istenilmesi suretiyle karar tesis edilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Şirketi vekili, davada kendilerine husumet yönetilemeyeceğini, davalı şirketin …’ın yalnızca ağır hizmetlere uygun standart, köprü, vinç, zincirli ve elektrikli ceraskal elektrikli ve mekanik komponentler ile bunların yedek parçaları ile sınırlı olarak acentası olduğunu, acentalık sözleşmesi çerçevesi dışında mobil vincin söz konusu olduğundan kendileri ile ilgili herhangi bir temsilcilik veya acentelik ilişkisinin bulunmadığını, kaldı ki meydana gelen olayda imalattan kaynaklı bir kırılmanın bulunmadığından müvekkil şirkete atfı kabil kusur olmadığını, kırılmanın davacının sigortalısının kusuru ile meydana geldiğinin bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, kendilerinin ne yüklenici sıfatını ne de iş sahibi sıfatını haiz olmadıklarını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle davacının istinaf başvurusunun reddi ile ilk derece mahkemesinin kararının talepleri gibi düzeltilerek esas hakkında karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı sigortanın dava dışı şirket ile arasındaki sigorta poliçesine dayalı olarak sigortalısına ödemiş olduğu bedelin davalı şirketlerden rücuen tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Sigortalının zararını poliçe kapsamında ödeyip ona halef olan sigorta şirketi zarar sorumlularına karşı akdi ya da kanundan doğan talep haklarını, halefiyet kuralı gereğince ileri sürebilir. Davacı, dava dışı sigortalı iş yerinde meydana gelen olay nedeni ile oluşan zarara ilişkin sigortalısına yapılan ödemenin halefiyet ilkesi kapsamında ödenen bedelinin, davalı şirketlerden tahsilini talep etmiştir.
Davacı ile dava dışı … A.Ş arasında 02.01.2012-30.06.2013 vadeli montaj süresi 30.06.2013-30.06.2014 vadeli bakım devresi süresi için 200200011301380 Poliçe Nolu Montaj Tüm Riskler Sigorta Poliçesinin düzenlendiği, proje konusunun “Çimento Öğütme ve Paketleme Tesis Montajı” olduğunun belirtildiği, Yerel Mahkemece taraf delillerinin toplanıldığı, bu kapsamda İzmir 4. ATM’nin 2013/296 D. İş dosyasında, tespit isteyen … Sigorta AŞ. tarafından … AŞ. aleyhine, hasar gören vinç fly boomu üzerinde malzeme analizlerinin yaptırılmak üzere inceleme yapılarak kırılma sebebinin tespiti talebi nedeniyle alınan 07/11/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda çalışma sırasında sorunsuz kaldırılan bir yükün vinci hasara uğratması için belli bir yükseklikten yükün düşmesi neticesi dinamik yük etkisi ile olacağı burada hasarı kolaylaştıran etkenin kaynak kusurların varlığı olduğu ancak dosyada iddia edilen yorulma hasarı belirtisi bulunmadığı, kaynak kusurlarının kullanıma bağlı oluşan değil imalat sırasında var olan kusurlar olduğu, vincin tam kapasite ile çalışması ve bütün yükleme testlerini geçmesine engel teşkil etmeyip sadece emniyetli çalışma oranını azaltıcı etki gösterdiği, bu nedenle kapasitenin çok az aşılması ile hasar oluşabilecek şekilde yapının hassaslaşmasına neden olduğu, aşırı yükleme oluşturacak şekilde vincin dinamik yüklenmesi hatası ve vincin emniyetli çalışma oranını azaltıp aşırı yüke karşı hassas hale getirdiği kaynak imalat hatası da buna eklendiğinde vincin fly boomunun hasara uğradığı kanaatini içerir rapor tanzim edildiği; İzmir 7. SHM’nin 2013/66 D. İş dosyasında ise, tespit isteyen … AŞ, karşı taraf … Sigorta AŞ olduğu halde yapılan inceleme sonunda alınan 20/06/2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda dava tarihi itibariyle … fabrikasında vincin kırılması nedeniyle meydana gelen toplam hasar bedelinin KDV hariç 433.548,00 TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığının rapor edildiği, … Sigorta AŞ.’nin alınan rapora ve tespite itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Yanlarca delil olarak dayanılan İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/446 Esas 2015/332 Karar sayılı dosyasında davacı … Şti tarafından davalı … AŞ aleyhine açılan itirazın iptali davasında, 12.05.2015 tarihinde davalının takas mahsup isteğinin reddi ile davanın kabulüne, İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2013/13441 sayılı dosyasında davalının toplam 161.992,07 TL borca itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline yönelik karar verilmiş olduğu görülmüştür.
Davacının istemde bulunduğu tazminata konu olay sebebiyle tarafların kusurlarına ilişkin dosyada talimat mahkemesi kanalıyla sırasıyla 23.03.2015 tarihli, 21.12.2016 tarihli raporlar ile 02.11.2017 tarihli ek raporların aldırıldığı, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek alınan 27.08.2019 tarihli bilirkişi raporundan sonra meydana gelen olay nedeniyle davalılara atfı kabil kusur bulunmadığının kabulü ile, davanın reddine karar verildiği, buna göre vincin kullanımı esnasında görev yapan başlıca kişilerin vinç operatörü, sapancı ve manevracı (işaretçi) olduğu, somut olayda işaretçi ile sapancının aynı kişi olduğunun anlaşıldığı, vinç operatörünün ise, vinç ile birlikte bulundurulan bir çalışan olduğundan davalı … Şti. firması tarafından görevlendirildiğinin anlaşıldığı, vinç operatörü ile haberleşmenin telsiz vasıtasıyla olduğunun belirtildiği, buna göre vinç operatörünün kendisine verilen talimat ve komutlar doğrultusunda vinci doğru ve güvenli bir şekilde kullanmakla görevli olduğu, meydana gelen fly boom kırılmasının MK 22 borusunun dirseğe teması ile oluşan dinamik yüke yaptığı işin etkisi ile olmadığı, kendisinin sadece yapacağı iş için yönlendirilen çalışan olması nedeniyle kusurlu kabul edilemeyeceği, vinç operatörüne kusur izafesi yapılamadığından, davalı … Şti’nin meydana gelen olayda atfi kabil kusurunun bulunmadığı, vince bağlı yükün vinçten çıkarılması veya yerine montajının davacının sigortalısı … A.Ş, çalışanlarının sorumluluğunda olduğu, dava konusu vincin fly boom kafes sisteminde oluşan yükün dinamik yük olduğu ve dinamik yükün MK 22 borusunun montajı yapılacak dirseğe bağlantı yapılacağı esnada dirseğe teması sonrası kayması neticesinde oluşan fly boom kırılmasında montaj işleminde görev yapan çalışanların hatalı işlem yürütmelerinin neden olup, imalattan kaynaklı kırılma olmadığı kanaatini içerir bilirkişi heyet raporunun hükme esas almaya yeterli ve denetime elverişli mahiyette tanzim edildiği görülmüş, bu nedenle taraf vekillerinin istinaf istemlerinin yerinde bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ve davalı Davalı … ‘ye izafeten Türkiye temsilcisi … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,45‬ TL’nin davacıdan tahsiline,
3-Davalı … ‘ye izafeten Türkiye temsilcisi … AŞ yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 210,55 TL’nin davalı … ‘ye izafeten Türkiye temsilcisi … AŞ’den tahsiline,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile tarafların yaptıkları giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29.11.2023