Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/403 E. 2023/1735 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/403
KARAR NO : 2023/1735

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.06.2019
NUMARASI : 2018/1121 E. – 2019/679 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 30.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30.11.2023

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.06.2019 tarih 2018/1121 E. – 2019/679 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza neticesinde davacının 16.500,0-TL maddi zarara uğradığını kusurun davalı tarafta bulunduğunu, zararın davlılar tarafından karşılanması gerektiğini, zararın tahsili istemi ile yapılan takibe davalıların haksız yere itiraz ettiğini, belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına % 20 icra inkar tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kazada kusuru bulunmayan taraftan tazminat talep edilemeyeceğini, davalının gerçek zararın tespiti halinde kusura göre poliçe limitleri dahilinde sorumlu olabileceğini, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve …, davacının iddialarını kabul etmediklerini, kazanın plakası alınamayan bir aracın davalıların işleteni olduğu araca çarpması neticesinde aracın hakimiyetinin kaybedilmesi nedeniyle davacı mobilya şirketinin mallarına zarar verildiğini, kazada araç sürücüsü davalının kusurunun bulunmadığını, davalıların tazminattan sorumlu tutulamayacağını, ürün bedellerinin fahiş olduğunu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücüsünün kusursuz olduğu, belirtilerek; davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, trafik kazası tespit tutanağın sadece davalı sürücü beyanına göre tanzim edildiğini, davalı sürücününde kazada kusurunun bulunduğunu, hasar tazminatından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, işletenin bu sorumluluğunun tehlike sorumluluğu olduğunu, kusura dayanmadığını, sigorta şirketinin zararı karşılaması gerektiğini, davalıların kusursuz olduklarını ispat edemediklerini, kaza tespit tuanağına itibar edilemeyeceğini, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir
GEREKÇE : Dava, işletenin hukuki sorumluluğu ve ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının cismani zararından davalı sigorta şirketi ile işleten sıfatına haiz araç maliki ve sürücünün, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu amirdir.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’ nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K.)
3. Davalıların sorumluluğunun belirlenebilmesi için olayın oluşumunda tarafların mevcut kusur durumun tespiti önem arz eder. Bu çerçvevede, dosyaya kazandırılan açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu bilirkişi raporu ile olaya ilişkin belirlenen maddi olgular çerçevesinde, oluş şekline uygun düşecek biçimde, taraflara kusur atfını gerektiren sebeplerin somut olarak açıklanması suretiyle, kusur değerlendirilmesi yapılarak, dava dışı plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu, davalı sürücüsünün ise kusursuz olduğunun tespitinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, tarafların kusur durumun anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, davalı sürücünün atfı kabil kusuru bulunmaması nedeniyle tazminat koşullarının oluşmamasına, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmamakla, istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85-TL’den peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.