Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/394 E. 2023/1552 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/394
KARAR NO : 2023/1552

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/10/2020
NUMARASI : 2019/512 Esas 2020/421 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.11.2023

İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.10.2020 tarih 2019/512 Esas 2020/421 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 16.05.2019 tarihinde müvekkiline ait ve dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ve davalı şirket tarafından İMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in asli kusurlu olduğunu, hasarın 36.000,00 TL’sinin … plakalı aracın sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından ödendiğini, sigorta kapsamında … Sigorta nezdinde atanan ekspertizin raporunda 118.442,00-TL tutarında hasar tespit edildiğini, sovtaj değerinin 18.585,00 TL olarak tespit edildiğini, aracın müvekkilince çekme belgeli ve hasarlı vaziyette 19.500,00-TL’ye satıldığını, aracın ortalama rayiç değerinin 100.000,00 TL olduğunu, tanzim edilemeyen hasar için davalı … şirketine başvurulduğunu, hasar dosyası açıldığını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak; kaza tespit tutanağındaki asli kusur iddiasının kesinlik arz etmediğini, kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacıya ait aracın rayiç değerinin 100.000-TL olduğu iddia edilmiş ise de, dava dışı eksper şirketince aracın 17/12/2016 tarihli kazasında ağır hasar kaydı olduğunun tespit edildiğini, ağır hasar kaydı olan aracın rayicinin 100.000,00-TL olamayacağını, … Sigorta hasar dosyasında eksper rayiç değerinin 88.500,00-TL olduğunu, işbu bedel üzerinden davacı ile mutabakat sağlandığını, sovtajın düşük tutulduğunu, aracın 19.500,00-TL sovtaj değerine satıldığının iddia edildiğini ancak müvekkili tarafından yapılan ihalede araç hasarlı hali ile 54.398,00-TL sovtaj teklifi alındığını, trafik sigortasından alınan 36.000-TL göz önüne alındığında davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, alınan bilirkişi raporunda davalı … şirketi tarafından sigortalanan … araç sürücüsü …’in dava konusu trafik kazasının oluşumunda %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’in ise kusurunun bulunmadığı, dava konusu aracın 17.12.2016 tarihinde gerçekleşen başka bir trafik kazası neticesinde ağır hasar aldığı, dava konusu aracın aynı özelliklere sahip hasarsız emsalinin piyasa şartları göz önünde bulundurulduğunda 112.500,00 TL bedelle temin edilebileceği, ancak 17.12.2016 tarihinde gerçekleşen başka bir trafik kazası neticesinde ağır hasar aldığı dikkate alındığında dava konusu aracın rayiç değerinin 88.500,00 TL olduğu, aracın onarımının ekonomik olmayacağı ve pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği, gerçek zararın aracın rayiç değeri 88.500,00-TL ile sovtaj değeri 19.500,00-TL arasındaki fark olan 69.000,00-TL olduğu, dava açılmadan önce davalı … şirketi tarafından yapılan 36.000,00-TL bedelli ödeme düşüldüğünde bakiye hasar bedelinin 33.000,00-TL olduğu yönünde tespit yapıldığı, davacı vekilince davanın bu tutar üzerinden ıslah edildiği, davalı vekilinin itirazı doğrultusunda alınan ek raporda dava konusu aracın sovtaj değerinin 39.750,00-TL olarak belirlendiği, gerçek zararının aracın rayiç değeri olan 85.000,00-TL ile sovtaj değeri olan 39.750,00-TL arasındaki fark miktarı olan 48.750,00-TL olduğu, önceden yapılan 36.000,00-TL ödeme hesaplanan değerden düşüldüğünde kalan bakiye hasar miktarının 12.000,00-TL olduğunun tespit edildiği, yerleşik Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları gereğince mahkemece re’sen yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği gerçek zararının, hasar bedeli olan 48.750,00-TL’den dava açılmadan önce davalı … şirketi tarafından yapılan ödeme miktarı 36.000,00-TL ve yapılan ödemenin ödeme tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş faizi (36.000,00-TL*9*393/100/365) 3.488,55-TL’nin mahsubu neticesinde 9.261,45-TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 9.261,45-TL maddi tazminatın poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’nden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkiline ait ait aracın kaza tarihi itibariyle kasko değeri 137.000,00 TL olmasına rağmen geçmiş ağır hasar kaydı olduğundan bahisle 88.000,00 TL rayiç bedel biçilerek bu bedel üzerinden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu, zira aracın kaza anında eski hasarı giderilmiş ve yürür halde olduğunu, ağır hasar kaydı olan bir aracın %40 nispetinde daha düşük değerleme yapılmasının piyasa koşullarına göre çok düşük olduğunu, esasen %10-15 düzeyinde iskonto uygulanabileceğini, öte yandan ek raporda 39.750 TL sovtaj bedeli değerlemesi yapıldığını, 116.000,00 TL onarım maliyeti olan bir aracın 39.750,00 TL’ye alıcı bulmasının mümkün olmadığını, raporda verildiği belirtilen tekliflerin gerçek teklif olup olmadığının belli olmadığını, davalının yapılan başvuruya rağmen hasar bedelini ödemekten imtina ettiğini, aracın hurdasının üçüncü kişiye 19.500,00 TL bedelle satıldığını, davalının hasar başvurusuna icabet etmediğini, araç hurdasını kendi uhdesine almadığını veya kendi imkanlarıyla satışına aracılık etmeyerek 19.500,00 TL bedelle satılmasına sebebiyet verdiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, mahkemece hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan ihale föyü gereğince en yüksek teklifin 39.750,00 TL olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığını, oysa müvekkili tarafından 54.398,00 TL sovtaj teklifi alındığını, mahkemenin de bilirkişi raporuna bağlı kalarak sovtaj değerini yapılan ihalede son teklif değeri üzerinden hesapladığını, araç ile ilgili gerekli bir değerlendirme teknik ve hasara göre hurda değeri hesaplanmadığını, arabulucu ücretinin davanın kısmen kabul oranına göre indirilmesi gerektiğini, mahkemece davanın kısmen kabul edilmesine rağmen müvekkili sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan bakiye hasar bedelinin karşı aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı nezdinde sigortalı aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek hasar bedeli isteminde bulunmuştur. Dosyada bulunan trafik kazası tespit tutanağının incelenmesinde, 16.05.2019 tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halinde iken aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek o esnada kavşakta kırmızı ışıkta bekleyen … plakalı aracın sağ arka kısmına çarptığı, çarpışmanın etkisiyle … plakalı aracın önünde bekleyen … plakalı araca çarptığı, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 s. KTK’nun 52/1A maddesinde yer alan “aracının hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmak” kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, sigortalı araç sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, aracın onarım bedelinin işçilik hariç sadece değişecek parça bedelinin KDV dahil 118.442,50 TL olduğu, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde bir önceki kazasındaki pert kaydı ve ekonomik olmayan onarımı da göz önünde bulundurulduğunda rayiç değerinin 88.500,00 TL olduğu, aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde sovtaj değerinin 19.500,00 TL olduğu, aracın onarım bedelinin rayiç değerinin %50’sini aşması onarımının ekonomik olmayacağı, pert-total işlemine tabı tutulması gerektiği, (88.500,00 TL – 19.500,00 TL = 69.000,00 TL) olduğu, daha önce ZMMS sigortacısı tarafından yapılan 36.000,00 TL düşüldüğünde, kalan bakiye hasar miktarının 33.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine alınan ek raporda ise, aracın davaya konu kaza öncesindeki önceki çekme belgeli pert-total kaydı nedeniyle rayiç değerinin 88.500,00 TL’ye düştüğü, aracın sovtaj değerinin de buna paralel düştüğü, davalı tarafın iddia ettiği gibi 54.388,00 TL sovtaj teklifinin piyasa rayicinin üzerinde yüksek bir değer olduğu, ZMMS Sigortacısı … Sigorta’nın dosyaya sistemden atattığı eksper raporuna göre aracın sovtaj değerinin 18.585,00 TL olarak tespit edildiği, davacının sunduğu araç satış sözleşmesinde aracın 3. kişiye 19.500,00 TL sovtaj bedeline satıldığı, ancak noter satışının bedel yönünden beyana bağlı olduğu, gerçek satış değerini de kapsamayabileceği, davalı … şirketinin sunduğu belge ekleri içerisinde …’a …@….com.tr tarafından gönderilmiş ihale sonuç foyüne bakıldığında, dosyada bulunan davaya konu araca toplam 18 teklif olduğu, bu teklifler içerisinde en yüksek teklif değerinin 39.780,00 TL olduğu, davalı vekilinin itiraz ve beyanları dikkate alınarak, dosya içeriği yeniden incelenerek, piyasada yeniden yapılan inceleme neticesinde, hasar konusunda uzman bazı kişilerle görüşülerek, otomotiv firmalarının da görüşü alınarak aracın en yüksek sovtaj değerinin 39.750,00 TL olduğu, gerçek zararın rayiç değeri (88.500,00 TL) ile sovtaj değeri (39.750,00 TL) fark miktarı 48.750,00 TL olduğu, daha önceden ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. tarafından davacıya ödenen 36.000,00 TL düşüldüğünde, kalan bakiye hasar miktarının 12.000,00 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesince, bilirkişi asıl ve ek raporunda, davadan önce ZMMS sigortacısı tarafından ödenen tutarın güncellenmemesi nedeniyle bu tutar güncellenerek mahsubu sonucunda davacının bakiye hasar bedelinin 9.261,45 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının bilirkişi ek raporu ile karşılanmış olduğu, ek raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli, dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olduğu, tespit edilen tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 215,45‬ TL’nin davacıdan tahsiline,
3-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 632,64 TL’den peşin alınan 158,16 TL’nin mahsubu ile bakiye 474,48‬ TL’nin davalıdan tahsiline,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle tarafların yaptığı giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.02.11.2023