Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/390 E. 2023/1626 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/389
KARAR NO : 2023/1614

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.09.2020
NUMARASI : 2019/333 E. 2020/349 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19.09.2019
KARAR TARİHİ : 09.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.11.2023

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.09.2020 gün ve 2019/333 E. 2020/349 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, müvekkili kooperatif ortağı olan davalının, kooperatifçe kullanılan krediden kendi hissesine düşen tutarını ve genel giderlere katılım borcunu ödemediğini, kooperatife teslim yükümlülüğü altında olduğu ürünleri teslim etmediğini, söz konusu alacağın tahsili için Seferihisar İcra Müdürlüğünün 2018/736 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı hakkında başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile müvekkili yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin kooperatif ortağı olduğu dönemde yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kooperatifin amacından uzaklaşarak çiftçiyi mağdur etmeye başladığını, kooperatife ait işletmenin kapatıldığını, bu döneme ilişkin müvekkilinden kredi geri ödemesi payı ve genel gider payı olarak bedel talep ediliğini, müvekkilinin ürün teslim borcunu da yerine getirdiğini ve davacının bu konularda müvekkilinden bir alacağı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, davalının, davacı kooperatifin, yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle ortaklıktan çıkarıldığını, davalının, kooperatifin borcundan sorumlu olduğunu, bunun talep edilmesinin eşitlik ilkesine aykırı olmadığını, kredi borcunun, üyelere ait mandalina bahçelerine bakım, ilaçlama, gübreleme, ürün elde etme ve ürün satışından gelir elde etme doğrultusunda kooperatif üyesi adına yapılan masraflar için çekildiğini, kooperatifin yükümlülüklerini yerine getiren üyeleri ile yükümlülüklerine aykırı davranarak ortaklıktan çıkma sebebi oluşturan üyelerinin durumlarının eşit olmasının beklenemeyeceğini, kooperatif tarafından kredi borcu için ödeme yapıldığını, en azından her ay bankalara yapılan ödemelerden ortakların payına düşen miktardan sorumlu olduğunu, diğer taraftan bilirkişi ve mahkemece genel giderlere katılım payına ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmadığını, hükmedilen kötüniyet tazminatı haksız olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kooperatif alacağına dayanan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK’nun 67. Maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, asıl alacak olarak talep edilen 62.312,64 TL’den 26.295,00 TL’nin kooperatifçe kullanılan banka kredisinden davalının payına düşen tutar olarak, 36.017,64 TL’sinin ise genel giderlere katılım bedeli olarak talep edildiği, Kooperatifler Kanunun 17/1. Maddesi ile davacı Kooperatif Anasözleşmesi’nin 23/1. Maddesi uyarınca “çıkan ve çıkarılan ortaklarla yapılacak hesaplaşmanın, ortağın ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre yapılması” gerektiği buna göre 09/02/2018 tarihli genel kurul kararı ile ortaklıktan çıkarılan davalının hak ve alacakları ile genel giderlerden sorumlu olacağı meblağın 2018 yıl sonu bilançosuna göre hesaplanmasının gerekeceği, kooperatifçe … Bankası Seferihisar Şubesinden çekilen kredinin vadesinin en son 30/09/2019 tarihinde bir yıl ertelenerek vadenin 30/10/2020 tarihine ötelendiği, ayrıca ödeme emri tarihi itibariyle talep edebileceği bir alacağının mevcut olduğunun tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere göre; netice itibariyle ilk derece mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu yönüyle istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmadığı değerlendirilmiş ise de, somut olay açısından davacı kooperatifin İİK’nun 67. Maddesi uyarınca alacaklının dava sonucunda haksız çıkmasının başlı başına kötü niyetli olarak takip başlattığı sonucunu doğurmayacağı, davacının takibe girişmekte kötü niyetli olduğu acıkça kanıtlanmadıkça davacı alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği, buna göre somut olay açısından davacı aleyhine kötü niyet tazminatı koşullarının gerçekleştiğinin kanıtlanamadığı, buna göre davalı tarafın kötü niyet tazminatına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı gerekçeyle bu talebin kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamış, ancak belirtilen hususların yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği dikkate alınarak, bu yönüyle yerinde görülen davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince yerel mahkememe kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.09.2020 gün ve 2019/333 E. 2020/349 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 800,64 TL harçtan mahsubuna, artan 530,79 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Davalı duruşmada kendisi vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7155 Sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14 maddesi gereğince ilerde haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320.00 TL zorunlu Arabuluculuk yargılama giderinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından sarf olunan 1 adet tebligat gideri 16,20- TL, 5 adet elektronik tebligat gideri 27,50-TL, 1 adet KEP gideri 0,50 TL, 800,64-TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı ve 1000,00- TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplamda 1.889,24 -TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 16,50 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 178,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10.11.2023