Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/373
KARAR NO : 2023/1598
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.10.2020
NUMARASI : 2019/488 E. – 2020/338 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.11.2023
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.10.2020 tarih 2019/488 E. – 2020/338 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı … adına kayıtlı ve İzmir … Devlet Hastanesinde evde bakım ambulansı olarak hizmet vermekte olan … plakalı ambulans ile 18.11.2014 tarihinde hastanede görevli şoför yönetiminde İzmir merkeze hasta nakli esnasında Menemen İlçesi kavşağında davalı şoför … yönetimindeki diğer davalı … adına kayıtlı … plakalı minibüs ile trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya karışan … plakalı minibüsün diğer davalı … Sigorta Şirketi tarafından 89819546 poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamında olduğunu, davalı sigorta şirketine 17/07/2019 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğunu ancak sigorta şirketi tarafından başvuru dilekçemize herhangi bir cevap verilmediğini, hasar bedelinin davalı taraflardan, dava açılmadan alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan arabuluculuk kurumu ile çözülmesi için arabulucuya başvuru yapıldığını ancak tarafların arabuluculuk aşamasında anlaşamadıklarını, kazayla ilgili araç şoförü tarafından maddi manevi tazminat talebiyle, Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/27 E. 2016/139 K. sayılı dosyası üzerinden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, kazayla ilgili taksirle yaralamalara sebebiyet verilmesi sebebiyle, Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/15 E. – 2015/650 K. sayılı dosyası ile olaya karışan şoförler hakkında yargılamanın yapıldığını, yargılamada İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporda, sanık …’in kendi yönetimindeki … plakalı minibüs ile kırmızı ışıkta sola dönüş yapması ve bu şekilde kırmızı ışık ihlali nedeniyle asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, davaya konu … plakalı ambulansta oluşan mevcut hasarların tespiti için Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/89 D.İş sayılı dosyası üzerinden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde araçta oluşan maddi zararın 14.075,00-TL olduğunun tespit edildiğini, Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/89 D.İş sayılı hasar tespit dosyasına yapılan 1.000,00-TL masraf yapıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, kuruma ait … plakalı araçta meydana gelen 14,075,00-TL hasar bedelinin maddi hasarın olay tarihi olan 18.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/89 D.İş sayılı hasar tespit dosyasına yapılan 1.000,00-TL tespit masrafının tespit tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle yargılama giderlerine dahil edilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili, davayı kabul etmediklerini, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davaya konu kazada oluşan kaza sebebiyle y yaralanan bir kimsenin olmadığını, davaya konu kazanın maddi hasarlı bir trafik kazası olduğunu, taleplerin sadece maddi hasar ve zararlara ilişkin olduğundan kaza tarihi itibariyle açılan takip ve davanın zamanaşımına uğradığını, kazaya sebebiyet verdiği öne sürülen … plakalı aracın, davalı sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigorta olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, araç başına maddi zararlarda poliçede belirtilen üst limit ile sınırlı olduğunu, mahkemece ilk olarak kusur ve zarar miktarının tespit edilmesini ve poliçe teminat limitleri dahilinde tespit edilecek kusur oranına göre, kazanın meydana geliş şekli, araçların çarpma noktaları, hasarlandığı iddia edilen parçalar tek tek irdelenmek ve birbiriyle kıyaslanmak suretiyle gerçek zarar miktarının belirlenmesini, ceza mahkemesince verilen karar ve kusur değerlendirmesi hukuk mahkemesi için bağlı nitelikte olmadığını, talep edilen hasar bedelini kabul etmediklerini, 18.11.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasının üzerinden tam 5 yıl geçtikten sonra, tespitin amacına ve ruhuna da aykırı şekilde hukuki yarardan, illiyet bağından yoksun ve hukuka aykırı bir tespit yaptırıp bu raporu davasına dayanak yapıldığını, aradaki illiyet bağının neye göre kurulduğunu anlamanın da mümkün olmadığını, tespit raporunun kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla miktar ve davaya konu edilen kalemler yönünden de açılan davanın hatalı olduğunu, davacının davasına teşkil eden raporların dahi çelişkili olduğunu, tespit raporunun incelendiğinde raporda dahi araçta oluşan hasar bedeli talebe konu edildiği şekilde 14.075,00-TL değil, 9.075,00-TL olarak hesaplamanın yapıldığını, ancak davacı tarafın sanki sadece hasar bedeli 14.075,00-TL olarak hesaplanmış gibi, hasar bedeli olarak gerçeğe aykırı ve hatalı bir talepte bulunduğunu, tespit raporunda davalının taraf bile olmadığını, davacının olay tarihinden itibaren avans faiz isteminin yerinde olmadığını, davalı sigorta şirketinden ancak belirlenecek temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini savunarak haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … süresinde cevap dilekçesi sunmamış, bilahare sunmuş olduğu dilekçesinde, kusurlunun davacı tarafın olduğunu, hasara ilişkin yapılan tespite karşı itirazda bulunduğunu, kazaya karışan aracın eski bir araç olduğunu, tespit edilen rakamın abartılı olduğunu, kusura göre tespit edilen hasardan düşme yapılması gerektiğini bu konuda bilirkişi raporunun alınmasını, davacının davasında haksız olduğunu savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı … adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davaya konu olan kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/15 E. – 2015/650 K., sayılı dosyasında alınan Adli tıp raporu ile de davalı …’in in asli ve tam kusurlu bulunduğunun tespit edildiği, Trafik sigortası genel şartları c.8. Maddesi 2.fıkrasında (karayolları trafik kanunun 109. maddesi 2. fıkrasına ve B.K 60/2. maddesi (yeni B.K 72. maddesi ) koşut olarak) ölüm ve yaralanmalarda sigortacının sorumluluğu yönünde uzamış ceza zaman aşımı sürelerinin uygulanacağı hükmünün yer aldığı, uzamış (ceza) zaman aşımı süreleri eski 765. sayılı T.CK’nun 455-456 maddelerindeki eylemler nedeniyle 102. maddeye göre bir ölü veya bir yaralı varsa 5 yıl birden fazla ölü ile bir veya birden fazla yaralı varsa 10 yıl iken 5237 sayılı Yeni TCK 66 maddesine göre, 1 yolcu ölmüş veya biri yaralanmış ise zaman aşımı 8 yıl olacak ölü sayısı birden fazla ise ya da bir ölümle birlikte bir veya birden fazla yaralı varsa zaman aşımı 15 yıl olmuştur. Somut olayda, 1 yaralı olması nedeni ile uzamış zaman aşımı 5 yıl olup, kazanın 18/11/2014 tarihinde olduğu dikkate alınarak 5 yıllık zaman aşımının 18.11.2019 tarihinde dolduğu, davanın 03/10/2019 tarihinde açıldığı,davacının dava dilekçesinde hasar bedelinin tazminini istediği bilirkişi raporu ile hasar bedelinin 4.678,00-TL olarak tespit edildiği, davacının bu miktarı davalıdan isteyebileceği tespit edilerek davanın kısmen kabulü ile, 4.678,00-TL’nin davalılar … ve …’dan 18/11/2014 kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının 1.000,00-TL tespit masrafı isteminin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin (9.367,00-TL) istemin reddine verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, mahkemece yeni bir bilirkişiden rapor alınması taleplerinin reddine karar verildiğini, dosyanın eksik inceleme ile karara çıkarıldığını, dosyaya sunulan 24/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda miktarlar açısından yapılan tespitleri kabul etmediklerini, hesaplara açıkça itiraz ettiklerini bildirip yeniden inceleme yapılmasını talep etmelerine rağmen, talebin mahkeme tarafından kabul edilmediğini, ambulansta oluşan zarar, değer kaybı ve diğer husus açısından yapılan hesaplamaların çok düşük olduğunu, davaya konu ambulansta oluşan mevcut hasarların tespiti için dava öncesinde Bergama 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/89 D. İş sayılı dosyası üzerinden yaptırmış oldukları tespit ile iş bu dosyadan alınan rapor arasında, hesaplamalar yönünden bariz çelişkiler bulunduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, 18.11.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeline yönelik karşı aracın şoföründen, işleteninden ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısından maddi zararın tazmini istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulü ile, 4.678,00-TL’nin davalılar … ve …’dan 18/11/2014 kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının 1.000,00-TL tespit masrafı isteminin yargılama gideri kapsamında değerlendirilmesine, fazlaya ilişkin (9.367,00-TL) istemin reddine verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
18/11/2014 günü saat 09:03 civarında sanık sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı minibüs ile İzmir ili merkezi istikametinden Menemen garajı trafik ışıklarında kırmızı ışıkta geçiş yapıp sola garaj tarafına döndüğü esnada aracının sağ yan kısmı ile Aliağa ilçesi istikametinden gelerek İzmir ili merkezi istikametine seyreden ve trafik ışığında yeşilden sonra yanan sarı ışıkta geçiş yapan sanık … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı hasta nakil aracının ön kısmının çarpışmalarını takiben minibüsün devrilmesiyle yaralamalı – maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin Menemen 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/15 E. – 2015/650 K., sayılı dosyasında, sanık …’nun beraatine, sanık …’ın asli kusurlu olarak taksirle yaralama suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasına dair karar verildiği, dosyada makine mühendisi bilirkişisi tarafından tanzim kılınan 06/05/2020 havale tarihli bilirkişi raporda, … plaka sayılı minibüs sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tam kusurlu bulunduğu, … plaka sayılı ambulans sürücüsü …’nun kusursuz olduğu, … plaka sayılı ambulansta 18/11/2014 tarihinde karıştığı kaza ile ilgili riziko tarihi itibariyle meydana gelen gerçek zarar bedelinin KDV dahil 4.678,00-TL olduğu, … plaka sayılı ambulansın … Devlet Hastanesi bahçesinde hasarlı olarak park halinde ve tamir edilmemiş olduğu yönünde alınan bilirkişi raporunun hükme esas almaya ve denetime elverişli mahiyette tanzim edildiği görülmüş, her ne kadar davacı vekili tarafından işbu raporda tespit edilen bedeller ile Bergama Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/89 D.İş dosyasındaki bedeller arasında çelişki bulunduğu iddia edilmiş ise de, tespit dosyasındaki 14.075,00 TL tutarındaki bedelin malzeme işçilik fiyatları, aracın değer kaybı bedeli ve 10 günlük iş kaybı bedeli toplamına ilişkin olduğu, davacı vekilinin ise dava dilekçesinde sadece hasar bedeline yönelik maddi zararının giderilmesi isteminde bulunduğu, talep edilen tazminatı hasar bedeline hasrettiği anlaşılmakla, dosyada alınan bilirkişi raporunda hasar bedeli yönünden miktarlar arasındaki farkın tespit raporunda tespit tarihi olan Mayıs 2019 tarihindeki güncel verilerle hesaplama yapıldığı, oysa ki kazanın 18.11.2014 tarihinde meydana gelmesi sebebiyle riziko tarihinin esas alınmak suretiyle hasar bedelinin dosyada alınan bilirkişi raporunda hesaplanarak buna ilişkin gerekçenin belirtildiği görülmekle, davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.