Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/358 E. 2021/617 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/358
KARAR NO : 2021/617
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 30.09.2020
NUMARASI : 2020/20 D.İş
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbire İtiraz
KARAR TARİHİ : 18.05.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.05.2021
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 30.09.2020 tarih 2020/20 D.İş sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin 2016/09029 sayılı “Bir kompozit streç ipliğe ve bu tür bir ipliği içeren streç dokuma kumaşı ile bahsedilen streç ipliğin üretimi için bir tertibata ve usule ilişkin” incelemeli patent tescili bulunduğunu, müvekkilinin patent tescillerini ve lisanslarını korumak amacıyla yapmış olduğu gümrük başvuruları kapsamında İzmir Gümrük Müdürlüğünün 24.01.2020 tarihli yazısı ile aleyhine tedbir talep edilen şirketin Türkiye’de ticari dolaşıma sokmayı hedeflediği 79 kap brüt 26216.00 “kumaş” ürününün gümrükte durdurulduğundan haberdar olunduğunu, şüpheli ürünlerden numune temin edildiğini, müvekkili tarafından gerçekleştirilen labratuvar analizleri sonucunda söz konusu kumaşların müvekkilinin patentine tecavüz ettiğinin tespit edildiğini, karşı tarafın kumaşlarının müvekkilinin patentinin 1 nolu istemini ve 7 ile 8 nolu bağımlı istemlerini ihlal ettiğini ileri sürerek, İzmir Gümrük Müdürlüğü kararı ile durdurulan mallar dahil tüm ürünlerin üretiminin, satışının, pazarlanmasının, dağıtımının, ithalinin ve ihracının, sergilenmesinin ve/veya herhangi bir şekilde tanıtımının yapılmasının önlenmesine, bu ürünlerden imal edilmiş, depolanmış ve/veya dağıtılmış bululanların bulundukları yerlerden toplanarak zapt edilmesine ve emin bir yerde muhafaza altına alınmasına, bu ürünlere ilişkin her türlü ilan, reklam ve tanıtımın yapılmasının engellenmesine, bu şekilde bastırılmış olan materyalin dahi bulundukları yerlerden toplanarak muhafaza altına alınmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiş, mahkemece 30.09.2020 tarihli celsede 50.000,00TL teminat karşılığında İzmir Gümrük Müdürlüğü’nün kararı ile durdurulmuş olan “…” kodlu ürünlerin ilan, reklam ve tanıtımın yapılması engellenerek, Gümrük Müdürlüğü bünyesinde bulunan materyallerin muhafaza altına alınmasına, ithalinin, ihracatının, dağıtımının tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, 30.09.2020 tarihli tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu kumaşlarla ilgili gümrük beyannameleri incelendiğinde bu kumaşların bedelsiz olarak işleme izni ile gönderildiğinin açıkça görüleceğini, dahilde işleme izninin Çin’e gönderilen ham madde ve aksesuarların işlendikten sonra gönderici firmaya gelen malın tamamının iadesi anlamını taşıdığını, kanunun aradığı şekilde ithal etme veya satışa sunma veya diğer tecavüz fiillerinin gerçekleşmediğini, müvekkilinin dava konusu kumaşların alım satımında hiç bir rol üstlenmediği gibi dava konusu kumaşları ilk defa davacı ile birlikte gümrükte gördüğünü, müvekkili tarafından dava konusu kumaşların hiçbir zaman teslim alınmadığını ve ticari mahiyette yedinde bulundurulmadığını, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, tedbir ile hükmedilen teminat miktarının çok düşük kaldığını savunarak ihtiyati tedbire itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde, SMK’nın 159/2-b fıkrası dikkate alındığında patent sahibinin tecavüze konu ithal edilen ürünlere el koyma talep etme hakkı bulunduğu, gümrük beyannamesi dikkate alındığında tecavüz olduğu iddia edilen ürünlerin alıcısının karşı taraf olduğu, malı ithal eden vasfının bulunduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbire itiraz eden vekili, dava konusu malların hukuken ve fiilen müvekkilinin zilyetliğine geçmediğini, dava konusu malların alım satımında müvekkilinin hiçbir şekilde dahli bulunmadığını, müvekkilinin işlemlerinin durdurulması ile durumdan haberdar olduğunu, dava dışı üçüncü kişi … şirketinin dava konusu kumaşların da aralarında bulunduğu 16.12.2019 tarih ve 37.292,76 Euro bedelli fatura ile almış olduğu ham madde ve aksesuarların işlenerek mamul haline getirilmesi için müvekkiline teklifte bulunduğunu, malların bu şekilde müvekkiline gönderdiğini, bu firmanın tüm dünyaya internet üzerinden satış yapan köklü ve güçlü tekstil firması olduğunu, müvekkilinin kumaşları aldıktan sonra işleyip işlemeyeceği belli olmadığı gibi, işbu kumaşların göndericiye aynen iade edilme ihtimalinin söz konusu olabileceğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, 20.02.2020 tarihli bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi tarafından müvekkil şirket ile … şirketi arasında yapılan bir takım anlaşma, sipariş ve tarihlerden bahsettiğini, ancak bilirkişinin bu beyanlarının hiçbir maddi gerçeğe ve belgeye dayanmadığını, raporda beyan edilenin aksine müvekkil ile … firması arasında 04.11.2019 günü yapılan bir sipariş anlaşması bulunmadığını, müvekkili ile … firması uzun süredir çalışmadığını, muhtemelen ilk işi gerçekleştiğini, ayrıca raporun sonuç bölümünde, laboratuvar testi yapılması gerektiğinin belirtildiğini, ihtiyati tedbir dilekçesi ekinde sunulan raporun ihtiyati tedbir isteyenin hizmet akti ile uzun yıllardır çalışan bir personel tarafından tanzim edildiğini, dürüst ve itibarlı bir tüccar olan müvekkilin bu nedenle çok yüksek itibar kaybı ve zarara uğradığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesinde öngörülen ispat şartı tam bir ispat değildir. Delillerin değerlendirilmesi sonucu ulaşılacak ön ispat tedbir kararı verilmesi için yeterlidir. Mahkeme tarafından ön ispatın tespiti, yargılama aşamasında Kanun gereği yapılması gereken bir tespit olup, ihsası rey olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Yine, ileride verilecek olan hükmün etkinliğini temin etmek üzere verilen ihtiyati tedbir kararının dava konusu ile aynı sonucu doğuracak bir ihtiyati tedbir kararı olduğunu iddia etmek mümkün değildir.
Yasal düzenlemeler ışığında somut uyuşmazlığa gelince; ihtiyati tedbir isteyen taraf incelemeli patente dayanarak ihtiyati tedbir talep etmiş olup alınan bilirkişi raporu gözetildiğinde ihtiyati tedbir kararının verilmesi için yeterli ispat koşulunun yerine getirildiği kanaatine varılmakla ihtiyati tedbire itirazın reddine dair verilen karar yerinde görülmüştür.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbire itiraz eden yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile kalan 38,40 TL’nin ihtiyati tedbire itiraz edenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbire itiraz edenin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 18.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.