Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/347 E. 2023/1594 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/347
KARAR NO : 2023/1594

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21.01.2021
NUMARASI : 2020/170 E. 2021/10 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.11.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.01.2021 tarih 2020/170 E. 2021/10 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacı şirkete ait … plakalı römorkun 28/12/2018 başlangıç tarihli 365 gün süreli genişletilmiş kasko poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, davacıya ait … plakalı çekici arkasındaki belirtilen römork ile Türkiyeden Fransaya doğru seyir halinde iken 18/04/2019 tarihinde Almanya’nın Rutesheim şehrinde, bilinmeyen bir neden ile yanmaya başladığını, itfaiyenin acil müdahalesi ile yangının söndürüldüğünü, ancak davacıya ait treyler – römorkun tamamen yanarak hasarlandığını ve sigorta şirketine ihbar üzerine dosya açıldığını ve davacıya 80.000,00TL araç hasar bedeli ile 5.835,00TL olmak üzere toplam 85.835,00TL ödeme yapıldığını, oysa sigorta anlaşması çerçevesinde kasko teminat bedeline ek olarak rayiç araç değeri kadar teminat verildiğini, kurtarma masrafları ile çektirme masraflarının ibraz edilerek fatura bedelini geçmemek üzere sigorta tarafından karşılanacağını, yine aracın yurt dışı çekme ve kurtarılması için 5000 Euro teminat verildiğini, zorunlu söndürme ve önleme çalışmaları nedeni ile Rutesheim belediyesince davacının ödemesi için düzenlenen 22.536,92 Euro fatura bedeli kadar müvekkilinin zararının oluştuğunu, yine aracın kurtarılması, teknik destek v.s hizmetler karşılığında 12.899 Euro ödeme yapmak zorunda kaldığını, yangın hasarlı dorsenin 4000Euro ödenmek sureti ile Almanyadan İzmire karayolu ile çekildiğini ve fatura bedelinin … uluslar arası nakliye ve ticaret şirketine ödendiğini, açıklanan zararların ödenmesi konusunda davalı sigorta şirketine 13/02/2020 tarihinde ihtarname çekildiğini ve davalı tarafın cevap vermediğini bildirerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000TL ( aksi belirtilmediği için 250,00-TL’lik bölümün 5000 Euro teminata ilişkin, 250,00-TL’lik bölümün 22.536,92 Euro fatura bedeline ilişkin, 250,00-TL’lik bölümün 12.899 Euro aracın kurtarılması , teknik destek v.s hizmetlere ilişkin, 250,00-TL’lik bölümün 4000 Euro Almanyadan İzmire karayolu ile taşıma bedeline ilişkin olmak üzere) bakiye sigorta tazminatını ilk başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09.12.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, 1.000,00 TL’lik tazminat alacağını 22.668,35 TL arttırarak toplam 23.668,35 TL’ye arttırmıştır.
CEVAP : Davalı vekili, davalının ikametgahının Üsküdar İstanbul olması nedeni ile mahkemenin yetkisiz olduğunu, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin işbu davaya bakmakla yetkili bulunduğunu, taleplerinin belirlenebilir olması nedeni ile belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, davalı şirketinin davacı tarafa mutabakatname şeklinde ödeme yaparak üzerine düşen bütün sorumluluğu yerine getirdiğini, karşı tarafın ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, poliçede yer alan ” Yurt dışı asistans limitleri ” başlığı altında araç çekilmesine ilişkin olarak verilen üst limitin davacı tarafa ödendiğini, fazlaya ilişkin talep ile ilgili ihtirazi kayıt düşülmediğini, öte yandan TTK’nun 1476 ‘ıncı maddesinde öngörülen makul giderler kapsamı dışında kalan dava konusu isteklerin akla ve mantığa aykırı olduğunu, yine ekspertiz mahalline kadar çekme masrafı dışındaki teminat dışı her türlü işlem nakliye , parçalama ve bu nedenle davacının buna ilişkin taleplerinin haksız olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin 10/10/2020 tarihli ön inceleme celsesi 3 ve 4 nolu ara kararları ile “…Dava dayanağı kasko poliçesinin davalı sigorta şirketini temsilen … sigorta acentası tarafından düzenlenmesine göre, HMK’nun 14/1 ve 2918 sayılı kanunun 110/2 mad. uyarınca mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşıldığından davalı vekili tarafından ileri sürülen yetki ilk itirazının reddine,… davanın kısmi dava niteliğinde açılmasına göre, belirsiz alacak davası açılamayacağı ile ilgili davalı vekili itirazı konusunda karar verilmesine yer olmadığına,…” karar verildiği, bu yöndeki savunmaya itibar edilmediği, davanın esası yönünden taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesinde araç rayiç değerinin 80.000,00 TL olarak belirtildiği, taraflarca düzenlenen mutabakatnamede araç maliki olan davacının aracın sovtajının satışına izin vereceği belirtilmiş olup, aracın hurdasının davalı sigorta şirketine bırakıldığı ve 18/10/2019 tarih, 36876 yevmiye nolu noter belgesi ile hurda niteliğindeki dorsenin davacı tarafından … Ltd Şti’ne 4.000,00 TL bedelle satıldığının anlaşıldığı, davacıya ait aracın pert total işlemine tabii tutulması gerektiği ve gerçek hasarın 80.000,00 TL olduğu, nitekim mutabakatname ile de taraflarca bu hususun kabul edildiği, bu mutabakatnamenin her iki tarafı bağladığı, 80.000,00 TL hasar bedelinin 25/10/2019 tarihinde davacı tarafa ödendiği, kaldı ki poliçenin üst limitinin 80.000,00 TL ile sınırlandırıldığının aşikar olduğu, öte yandan davalı sigorta şirketi kasko araç hasar dışında sair masraflar adı altında ayrıca 5.835,00 TL’sını 18/01/2020 tarihinde davalıya ödediği, davalı tarafın ise yangın söndürme ve kurtarma, aracın parçalanması ve yüklenmesi, aracın Almanya’dan nakli için toplam 39.435,92 AVRO masraf yapmış olup, bu masrafların kasko poliçesi teminatı kapsamında kaldığını iddia ettiği, davacı tarafından yapılan bu harcamaların hepsi kurtarma, yükleme ve çekme masrafları olduğu, davaya konu genişletilmiş kasko poliçesinin 7.sayfasında “yurtdışı asistans limitleri” başlığı altında “aracın çekilmesi 1.500 AVRO, “yurtdışı kurtarma 3.000 AVRO” teminat verildiği, hasardan sonra çekme ve kurtarma asistans hizmetleri çerçevesinde sayıldığı, davacı taraf söndürme, kurtarma ve nakil için harcama yaptığından poliçe limiti olan toplam 4.500 AVRO’nun tamamını talep etmesinin mümkün olduğu, hasar tarihi itibariyle AVRO satış kuru esas alındığında 4.500 AVRO x 6,5563 TL = 29.503,35 TL’sının davacının -kurtarma, çekme ve nakil adı altında talep edebileceği tazminat miktarı olduğu, bu tutardan kısmi ödeme 5.835,00 TL’nin düşülmesi sonucu davacının davalıdan 23.668,35 TL bakiye tazminatı talep edebileceği, dava konusu tazminatın talep edildiği dilekçenin davalı sigorta şirketine 13/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve dilekçe ile tanınan 15 günlük atıfet mehli eklendiğinde, tespit edilen alacağa ilişkin olarak davalının 28/02/2020 tarihinde temerüde düştüğünün aşikar olduğu, bu açıklamalar ışığında, dava bölümünde 4 ayrı kalemde 250,00’şer TL olarak istenen alacak kalemlerinin hepsinin yurtdışı kurtarma, çekme ve nakil kapsamında yer aldığı hususu da dikkate alınarak, davanın kabulü ile, 23.668,35 TL bakiye tazminatın temerrüt tarihi 28/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacı tarafından iddia edilen söz konusu masrafların fahiş olduğunu, davalı şirket ile davacı arasında mutabakatname imzalanmış olup mutabakatnamenin bağlayıcı olduğunun hukuken sabit olduğunu, bilirkişi tarafından 02.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda çekme bedeli, nakil, kurtarma ve söndürme masrafları için poliçe limiti olan 4.500,00 EURO olarak hesaplama yapıldığını, yapılan hesaplamanın poliçenin içeriğine aykırı olduğunu, yurt dışı teminatını belirleyen c bendinde “kurtarma masrafları, ekspertiz mahalline gelene kadar yapılacak çektirme masrafları, ibraz edilecek fatura bedelini geçmemek üzere şirket tarafından takdir edilecek meblağa kadar, kendisine ödenmesini kabul ve taahhüt eder” şeklinde belirtilmiş olması dolayısıyla davalı şirket tarafından 5.835,00 TL ödeme yapıldığından davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, poliçe teminatlarına girmeyen aşırı istemlerin poliçe ile uyumlu olmayıp, TTK 1426.maddesindeki makul giderler kapsamında kabul edilemeyeceğini, TMK 2.maddesine davacının uyması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan yurtdışında hasarlanan araç nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile, 23.668,35 TL bakiye tazminatın temerrüt tarihi 28/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dosyada taraf delillerinin toplanılmak suretiyle dosyanın bilirkişi heyetine tevdii edildiği, bilirkişi heyetince 02.10.2020 tarihli sigorta uzmanı ve makine mühendisi bilirkişilerden oluşan heyet raporunda, davacı yanca dosyaya sunulan belgelerin irdelenmek suretiyle rapor tanzim edildiği, davaya konu 18.04.2019 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde olan … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı davalıya sigortalı dorse ile Fransaya gitmek üzere seyir halinde olduğu esnada Almanya’nın Rutesheim şehrinde dorse arka yan kısımlarında alevli yanmanın başladığı, olay yerine intikal eden itfaiye görevlileri tarafından müdahale edilerek söndürüldüğü ve olayla ilgili tahkikat yapılarak rapor düzenlendiği, hasarın niteliği ve tahribat kısımları incelendiğinde dorse tekerlek kısımlarında yoğunlaştığı, bu kısımda yangına sebep olacak hususun aracın fren sistemi ya da patlayan bir lastiğin sürtünme kuvvetiyle tutuşması olabileceğinin değerlendirildiği, yerel görevlilerce düzenlenen tutanağın da bu yönde olduğu, yangında dorsenin tamamen yandığı, onarılması ve yeniden kullanılmasının teknik olarak ve ekonomik olarak uygun olamayacağı hurdaya ayrılmasının daha taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesinde araç rayiç değerinin 80.000,00 TL olarak belirtildiği, taraflarca düzenlenen mutabakatnamede araç maliki olan davacının aracın sovtajının satışına izin vereceği belirtilmiş olup, aracın hurdasının davalı sigorta şirketine bırakıldığı ve 18/10/2019 tarih, 36876 yevmiye nolu noter belgesi ile hurda niteliğindeki dorsenin davacı tarafından … Şti’ne 4.000,00 TL bedelle satıldığı, davacıya ait aracın pert total işlemine tabi tutulması gerektiği ve gerçek hasarın 80.000,00 TL olduğu, nitekim mutabakatname ile de taraflarca bu hususun kabul edildiği, bu mutabakatnamenin her iki tarafı bağladığı, 80.000,00 TL hasar bedelinin 25/10/2019 tarihinde davacı tarafa ödendiği, poliçe üst limitinin 80.000,00 TL ile sınırlandırıldığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin kasko araç hasarı dışında sair masraflar adı altında ayrıca 5.835,00 TL’yi 18/01/2020 tarihinde davalıya ödediği, davalının yangın söndürme ve kurtarma, aracın parçalanması ve yüklenmesi, aracın Almanya’dan nakli için toplam 39.435,92 Avro masraf yaptığından bahisle, davacıdan tazminat isteminde bulunduğu, davacı tarafından yapılan bu harcamaların hepsinin kurtarma, yükleme ve çekme masrafları olduğunun hükme esas almaya ve denetime elverişli bilirkişi heyet raporundan anlaşıldığı, taraflar arasındaki Genişletilmiş Kasko Poliçesi’nin 7.sayfasında “Yurtdışı asistans limitleri” başlığı altında aracın çekilmesinin 1.500 Avro, yurtdışı kurtarmanın 3.000 Avro olarak teminat verildiği, bu bedellerin hasardan sonra çekme ve kurtarma asistan hizmetleri çerçevesinde sayılarak, davacı tarafça yapılan söndürme, kurtarma ve nakil için harcama yapıldığından poliçe limiti olan toplam 4.500 Avro’nun talep edilmesinin kabulü ile, hasar tarihi itibariyle Avro satış kuru esas alındığında 4.500 Avro x 6,5563 TL = 29.503,35 TL’sının davacının -kurtarma, çekme ve nakil adı altında- talep edebileceği tazminat miktarı olduğu, bu tutardan kısmi ödeme tutarı olan 5.835,00 TL’nin mahsubu ile davacının davalıdan 23.668,35 TL bakiye tazminat alacağının bulunduğu yönündeki İDM kararında herhangi bir usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.616,78-TL’den peşin alınan 405,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.211,78-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 08.11.2023 oy birliğiyle karar verildi.