Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/335 E. 2021/317 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/335
KARAR NO : 2021/317
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2020
NUMARASI : 2020/78 D.İş 2020/78 Karar
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 09.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.03.2021
İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.06.2020 tarih 2020/78 D.İş 2020/78 Karar sayılı ek kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen alacaklı banka vekili, müvekkilinin 04.10.2017 tanzim 31.01.2020 vade tarihli 84.000,00 TL bedelli bonodan dolayı bononun keşidecisi olan borçlulardan alacaklı olduğunu, senedin vadesinde ödenmediğini ileri sürerek 81.000,00 TL’lik kısmı yönünden alacaklarını teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda talebin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili, müvekkilleri ile banka arasında genel kredi sözleşmesine dayalı temel ilişki bulunduğunu, bu kredi gereğince talebe konu senedi boş olarak imzalatıldığını, ödemelerin düzenli olarak gerçekleştirildiğini, sadece son üç taksiti kaldığını, dosya kapsamından kayıtsız şartsız ödeme şartına ilişkin şartın söz konusu olmadığını, zira ilgili evrakın belli bazı şartlara bağlı olarak kullanılmak üzere verildiğini, buna göre teminat niteliğinde olması sebebi ile yargılamayı gerektirir nitelikte bulunduğunu savunarak ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme neticesinde, talebe konu senedin davalı bankadan kullanılan krediye ilişkin teminat senedi olduğu ile alacağın ödenmeyen kısmına ilişkin düzenlendiğine yönelik itirazların İİK 265.maddesi kapsamında sınırlı sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı ve itiraz kapsamında incelenmesine yasal olanak bulunmadığı, itirazların ayrı bir yargılama konusu olduğu sonucuna varılarak itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili, takibe konu evrakın taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi kapsamında olup teminat mahiyetinde bulunduğundan kambiyo vasfı niteliği taşımadığı, TTK 776.maddesi gereğince zorunlu olan kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödemek şartını taşımadığı, belli bir kredinin teminatı olarak alınan senetlerin kambiyo evraklarına has haciz yolu ile doğrudan takibe konu edilemeyeceğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istinaf konusu etmiştir.
GEREKÇE :Talep; bonoya dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ve ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
İcra İflas Kanunu’nun 265. maddesinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edilebileceği, 167/ 1. maddesinde alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflâs yolu ile takipte bulunabileceği hükme bağlanmıştır. Somut uyuşmazlıkta; ihtiyati haciz talebine ekli keşidecisi borçlu, lehdarı talep eden banka olan ve vadesi gelen bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, talep konusu bononun taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olduğunu, bu nedenle davacı alacağı hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini itiraz sebepleri olarak ileri sürmüştür. İhtiyati hacze itiraz sebepleri olarak bildirilen bu itirazların İİK.265. maddesinde sınırlı olarak belirtilen itiraz sebepleri arasında olmadığı, söz konusu itirazların açılacak ayrı bir davada yargılama konusunu oluşturabileceği, İİK’nın 167. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacak olsa bile kambiyo senedine dayalı olarak takip yapılmasının mümkün olduğu, bononun illetten mücerret olması ve vadesinin geçmiş olması nedeniyle ihtiyati haciz için yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesince itirazların reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olup itiraz eden borçlu vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden borçlular yönünden istinaf karar harcı olan 97,70 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 38,40 TL’nin ihtiyati hacze itiraz eden borçlulardan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati hacze itiraz eden borçluların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09.03.2021