Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/322
KARAR NO : 2023/1548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24.11.2020
NUMARASI : 2017/825 E. – 2020/716 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.11.2023
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.11.2020 tarih 2017/825 E. – 2020/716 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 04.05.2017 tarihinde, davalı şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybedip tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, araçta yolcu olan müvekkilinin ağır yaralandığını, müvekkilinin davalı sigorta şirketine 04.07.2017 tarihinde başvuru yaptığını, ancak 15 günlük yasal süre içinde cevap alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden sigortalının kusuru oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 03.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatı istemini 8.424,36 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 164.013,56 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının usulüne uygun başvuru şartını yerine getirmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, kusur, maluliyet durumu ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatından SGK’nın sorumlu olduğunu, hatır taşıması bulunup bulunmadığının ve davacının müterafik kusurunun araştırılması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsü dava dışı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan 21.10.2019 tarihli raporda davacının %23 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, geçici iş gücü kaybının ise 6 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, aktüerya raporuna göre davacının 8.424,36-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 164.013,56-TL sürekli iş göremezlik tazminatına hak kazandığının tespit edildiği, davalı vekilince hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiği ileri sürülmüş ise de davacı ile sigortalı araç sürücüsünün resmi nikahsız birlikte yaşadıkları, gayriresmi nitelikte de olsa eşinin aracında taşınması durumunda hatır taşıması halinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 164.013,56-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı, 8.424,36-TL geçici işgöremezlik tazminatı, olmak üzere toplam 172.437,92TL tazminatın temerrüt tarihi olan 17.07.2017’den itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kaza nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu hususta sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’na ait olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davacının yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören, 6098 Sayılı TBK’nun 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereğince motorlu aracın işletenine, TTK’nın 1402. ve devamı maddeleri uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigortacısı şirkete karşı dava açabilir. Sigorta şirketi ve işleten de sürücü ile birlikte zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
İlk derece mahkemesince trafik bilirkişisinden alınan raporda davacının yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 oranında tam kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Yine ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 21.10.2019 tarihli rapora göre davacının kaza nedeniyle %23 oranında sürekli iş göremezliğinin meydana geldiği, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 ay olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece alınan aktüerya bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik nedeniyle 8.424,36 TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle 164.013,56 TL maddi tazminata hak kazandığı tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince bu tutarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili hüküm altına alınan geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere geçici işgöremezlik talebi yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden mahkemece gecici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. (Yargıtay 4. H.D. 13.09.2021 tarih 2021/3454E, 2021/4465 K. sayılı kararı).
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 11.779,23 TL’den peşin alınan 2.945,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.834,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.