Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/317
KARAR NO : 2023/1611
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.10.2020
NUMARASI : 2018/485 E. 2020/640 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18.04.2018
KARAR TARİHİ : 09.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.11.2023
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.10.2020 tarih 2018/485 E. 2020/640 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar … Sigorta A.Ş. İle … tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davacıya ait yabancı plakalı araç ile davalıların maliki, sürücüsü ve ZMM sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının aracının zarar gördüğünü, yurt dışında oluşan zararın 11.167,96-Euro, değer kaybının 2.250,00-Euro, ekspertiz ücretinin 2.207,43-Euro olarak tespit edildiğini, davalıların oluşan zararı karşılamak ile yükümlü olduğunu, belirterek; toplam 13.417,96-Euro zarar ile 2.207,43-Euro ekspertiz ücretinin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş. vekili, davacının teminat göstermesi gerektiğini, davalı şirketin kazanın gerçekleştiği tarihde aracın işleteni olmadığını, davalı şirket ile dava dışı … A.Ş. arasında 29/09/2015 tarihinde 36 ay süreli motorlu kara nakil araçları kiralama sözleşmesi akdedildiğini, aracın kiralık araç olduğunu, davalının işleten sıfatının bulunmadığını, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarar nispetinde poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davadan önce usulüne uygun başvuru yapılmadığını, zarar ve ekspertiz ücreti talebinin fahiş olduğunu, ekspertiz raporunun davalının yokluğunda tek taraflı düzenlendiğini, aracın onarımının yapılıp yapılmadığının belli olmadığını, zararın ülkemizdeki piyasa raiçlerine göre hesaplanması gerektiğini, eskpertiz ücretinin dava değerine dahil edilemeyeceğini, uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu, belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı … Sigorta A.Ş.’nin aracın zorunlu ZMM sigortacısı, … A.Ş.’nin maraç maliki, diğer davalı … ise aracın sürücüsü olduğu, Alman vatandaşlarının Türkiye Mahkemelerinde dava açmaları halinde teminat göstermekten muaf oldukları, sigortalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda % 100 asli tam kusurlu olduğu, araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 11.167,96-Euro hasar meydana geldiği, kaza nedeniyle 2.250,00-Euro değer kaybı oluştuğu ekspertiz raporu ücretinin 2.207,43-Euro olduğu, aracın davalı … Ticaret A.Ş. tarafından dava dışı üçüncü kişiye kiralandığı, davalı … Ticaret A.Ş. işleten sıfatının bulunmadığı, sürücü ile araç sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’nin araç sürücüsünün kusuru ile sorumluluk altında olduğu ve poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere sorumluluğunun bulunduğu, belirtilerek; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar … Sigorta A.Ş. ile … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, sigorta teminat limitinin aşıldığını, davalınının sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zararı nispetinde olup teminat tutarı olan 33.000-TL ile sınırlı olduğunu, araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, davalının poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olup, masraf ve vekalet ücreti yönünden de bu miktara isabet eden oranlarda sorumlu olduğunu, davalının temerrüde düşmediğini, davalı tarafından eksper atanarak bu ekspere ücret ödendiğini, Euro üzerinden ekspertiz ücreti hesaplanmasının fahiş olduğunu, yabancı paraya uygulanacak kurun gerekçeli kararda belirtilmediğini, davalı araç sürücüsünün yabancı ülkesinde kasko teminatı bulunup bulunmadığı araştırılmadığını, eksik inceleme yapıldığını, belireterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan, eksik incelemeye dayalı şekilde karar verildiğini, ATK ve İTÜ den hasar ve kusur raporu alınmadığını, tazminat miktarı ile kaza fotoğraflarında görünen hasar arasında aşırı orantısızlık olduğunu, yapılan işlere ilişkin fatura vs sunulmadığını, davacının aracını herhangi bir aciliyet ya da zorunluluk yok ise yurtdışında tamir ettirmesi kabul edilemeyeceğini, bilirkişi ücretinin de Türkiye de mevcut tarifeye göre ve TL cinsinden olması gerektiğni, davacı aracın kasko poliçesinin bulunup bulunmadığı ve buradan bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususu da araştırılmadığını, yanlış vekalet ücreti takdir edildiğini, yabancı para cinsinden hüküm kurulması ve hangi kurun uygulanacağına dair bir açıklık olmaması yasaya aykırı olduğunu, belireterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, işletenin hukuki sorumluluğu ile ZMMS poliçesi kapsamında trafik kazası nedeni ile davacının maddi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın araç maliki yönünden husumetten reddine, diğer davalılar yönünden kabulüne, karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. 85/1. ve 85/son maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre trafik kazası nedeni ile davacının aracında oluşan maddi zarardan davalı sigorta şirketi, işleten sıfatına haiz sigortalı araç maliki ile araç sürücüsünün, sürücünün kusuru oranında sorumlu oldukları amirdir.(Yargıtay HGK’nun 15.6.2011 tarih ve 2011/17-142 E. – 2011/411 K., 17. HD’ nın 20/05/2013 tarih ve 2012/8984 E. – 2013/7276 K. )
3. Davalıların sorumluluğunun belirlenebilmesi için olayın oluşumunda tarafların mevcut kusur durumun tespiti önem arzeder. Bu kapsamda, dosyaya kazandırılan açıklamalı, ayrıntılı, denetime elverişli bilirkişi raporu ile olaya ilişkin belirlenen maddi olgular çerçevesinde, oluş şekline uygun düşecek biçimde, taraflara kusur atfını gerektiren sebeplerin somut olarak açıklanması suretiyle, kusur değerlendirilmesi yapılarak, sigortalı araç sürücüsü davalının % 100 oranında asli kusurlu, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunun tespitinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
4. Davalı işletenler ile sigorta şirketi tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğundan, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide zarar görene ödemek zorundadır. (Yargıtay 17 HD’nın 05.06.2014 tarih ve 2014/9038 E. – 2014/9078 K. )
5. Sigorta şirketi, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumludur ve kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigorta şirketi tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Bir başka ifade ile zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunda ispat külfeti üzerinde davalı sigorta şirketindedir. Sigorta şirketinin, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığını somut deliller ile ispat etmesi gerekir. Eldeki dava dosyasına konu somut olayda, aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge olan kaza tespit tutanağı içeriği ile sigorta şirketi tarafından sunulan deliller ve hasar dosyası kapsamında zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı hususunun davalılar şirketi tarafından ispat edilemediğinin anlaşılması karşısında, sigorta şirketi ile davalı sürücünün davacının oluşan gerçek zararından sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
6. Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına, kusur, hasar ve değer kaybı bedelinin anılan ilke ve esaslar ile örtüşecek şekilde olayın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak tespit edilmesine, aracın hasarlı ve hasarsız ikinci el bedelinin piyasa rayiçlerine göre belirlenmesine, zararın poliçe kapsamı dışında kaldığının davalı sigorta şirketi tarafından ispat edilememesine, tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin doğru nitelendirilmesine, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
7. Davacının Almanya’da ikamet edip, geçici olarak Türkiye’ye getirdiği aracının trafik kazası sonucunda hasara uğradığı, davacının aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamayacağı, aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahip olduğu, araç sahibinin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerekir. (Yargıtay HGK’nun 24.06.2015 tarih ve 2014/17-28 E. – 2015/1745 K.) 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir. ( Yargıtay 17. HD’nin 17.05.2018 tarih ve 2015/8003 E. – 2018/5155 K.) Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun’un “Yabancı para borcunda faiz” kenar başlıklı 4/a maddesinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
8. İstikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerekmektedir. ( Yargıtay 11. HD’nin 12/05/2022 tarih ve 2020/6387 E. – 2022/3774 K. )
9. Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekir.( Yargıtay 17. HD’nın 21.10.2019 tarih ve 2017/1822 E.- 2019/9723 K. )
10. Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca kabul edilen dava değerinin poliçe limitini aşması halinde davalıya yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin toplam tazminatın, dava değerinin limite oranı dahilinde hüküm altına alınması gerekir. ( Yargıtay 17.HD’nin 14.06.2017 tarih ve 2016/12075 E. – 2017/5498 K. )
11. Davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumludur. Davalı nezdinde düzenlenen zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinde araç başına teminat limiti kaza tarihi itibariyle 33.000,00-TL olup gerek KTK’da gerek Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yabancı plakalı araçlar için poliçe limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para birimine göre belirleneceğine dair açık hüküm bulunmaması karşısında, İDM tarafından davalı sigorta şirketi yönünden limiti aşmayacak şekilde dava değerini oluşturan hasar ve değer kaybı bedeli yönünden yabancı para alacağının fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığı üzerinden davalıların sorumluluğu cihetine gidilmesi ve dava değeri yapılan yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı olan ( 68.206,17-TL) Türk Lirası esas alınarak kabul edilen miktar üzerinden harç ile karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti hesaplanması, kabul edilen dava değerinin poliçe limitini aşması halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden sigorta şirketinin sorumluluğunun kabul edilen dava değerinin limite oranı dahilinde belirlenmesi gerekirken aksi şekilde verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Bu itibarla, belirtilen hususlar yönünden tarafların istinaf başvurusu yerindedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca açıklanan nedenlerle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesine, yerinde olmayan sair istinaf itirazlarının ise reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.10.2020 tarih 2018/485 E. 2020/640 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Kaldırılan kararın yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile;
Davacının davasının KABULÜ ile 11.167,96-EURO hasar ve 2250,00-EURO değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 13.417,96-EURO maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ( poliçe limiti olan 33.000,00-TL yi aşmamak kaydı ile) temerrüt tarihi olan 05.02.2018, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 02.12.2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının EURO ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kurunun TL karşılığının davalılardan müşterek ve müteselislen tahsili ile davacıya ödenmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.659,16-TL harçtan peşin olarak alınan 1.166,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.492,80-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 1.676,54-TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselislen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.166,36-TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 559,85-TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müşterek ve müteselislen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 8.592,00-TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan toplam 1.300,90-TL ve ekspertiz ücreti 2.207,43-Euro’nun dava tarihindeki değeri olan 11.220,80-TL olmak üzere toplam 12.521,70-TL yargılama giderinin davalı … A.Ş. yönünden 6.010,41-TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazla yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
4-Davalıların yerinde görülmeyen sair istinaf itirazlarının reddine,
5-İstinaf yoluna başvuran tarafların ödedikleri istinaf harçlarının istek halinde istinaf yoluna başvuranlara iadesine,
6-İstinaf yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan162,10-TL istinaf yoluna başvuru harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
7-İstinaf yoluna başvuran davalı … tarafından yapılan 162,10-TL istinaf yoluna başvuru harcı istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.