Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/307 E. 2021/982 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/307
KARAR NO : 2021/982

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI : 2019/319 Esas 2020/91 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.09.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.02.2020 tarih 2019/319 Esas 2020/91 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde nakliyat emtia abonman sigorta sözleşmesiyle teminat altına alınan emtianın taşındığı araca, davalı şirkete ait araç sürücüsünün, aracın geri manevrasını yaptığı sırada çarpmasıyla meydana gelen trafik kazasında sigortalı emtiaların hasarlandığını, açılan hasar dosyasında alınan ekspertiz raporunda belirlenen 36.643,50 TL’nin sigortalıya ödendiğini, rücu şartları oluştuğunda davalı hakkında icra takibi başlatıldığı ancak icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili şirket çalışanı olan şoförün olayda kusurunun bulunmadığını, geri manevra sırasında meydana gelen kazada diğer araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, başlangıçta sayı olarak az olan emtia sayısının sonradan çoğaltılarak hasar oranının şişirildiğini, bu nedenle istenilen zarar miktarını kabul etmediklerini, zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN ÖNCEKİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirkete ait araç sürücüsünün olayda tamamen kusurlu olduğu, dava dışı sigortalıya ait emtiada kaza nedeniyle oluşan zararın 36.463,50 TL olup, bu miktarın davacı tarafça sigortalıya ödenmiş olduğundan rücu şartlarının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI :Dairemizce, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan sigorta hukukçusu ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda; ayrıntılı olarak kazanın gerçekleşme şekli ve kusur dağılımı irdelenerek olayda davalı şirkete ait aracın sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece raporda belirlenen kusurun benimsenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak aynı raporda bilirkişinin hasar gören sigortalı emtiaların değeri ve hurda bedeli yönünden düzenlenen eksper raporuna aynen iştirak edildiğini belirtmekle yetindiği, elde edilen hangi veriler sebebiyle iştirak edildiğinin ayrıntılı olarak açıklanmadığı, rapor içeriğinde veya ekinde elde edilen verilere ilişkin bilgi bulunmadığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a 6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI SONRASI İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davalı şirkete ait araç sürücüsünün olayda tamamen kusurlu olduğu, dava dışı sigortalıya ait emtiada kaza nedeniyle oluşan zararın 36.463,50 TL olduğu, bu miktar davacı tarafça sigortalıya ödendiğinden rücu şartlarının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, itirazın iptali davasının 1 yıl içerisinde açılmasının zorunlu olduğunu, tırın olaydaki birleşik kusurunun dikkate alınmadığı, kusur dağılımının adaletsiz ve gerçeğe aykırı yapıldığını, hükme esas alınan 31.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda zarar araştırması ve piyasa araştırması yapılmadığı, ek raporların yeni verilere dayanmadan davacı sigorta şirketinin verileri kullanılarak düzenlendiği nedenlerine dayanarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava; davacının nakliyat emtia abonman sigorta poliçesiyle teminat altına aldığı emtianın trafik kazasında hasarlanması ve davacının sigortalısına ödeme yapması nedeniyle halefiyet ilkesine dayanılarak alacağın tahsili amaçlı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen 28.09.2017 tarih 2016/905 E. 2017/1006 K. sayılı kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda verilen 05.07.2019 tarih 2019/1058 E. 2019/1051 K. sayılı ilam ile, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kazanın gerçekleşme şeklinin ve kusur dağılımının ayrıntılı olarak irdelenerek, olayda davalı şirkete ait aracın sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkemece raporda belirlenen kusurun benimsenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak aynı raporda hasar gören sigortalı emtiaların değeri ve hurda bedeli yönünden dayanılan somut ve özel nedenlerin bilimsel verilere uygun olarak gösterilmediği, bilirkişi raporunun bu yönden denetime elverişli olmadığı belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince Dairemizin kararına uygun olarak bilirkişi kurulundan ek raporlar alınmıştır.
Dosyadaki delillerden, davacı şirket nezdinde nakliyat emtia abonman sigorta sözleşmesiyle teminat altına alınan, dava dışı …’ye ait emtianın taşındığı araca, davalı şirkete ait aracın çarpması nedeniyle sigortalı emtiaların hasarlandığı, açılan hasar dosyasında alınan ekspertiz raporunda belirlenen 36.643,50 TL’nin davacı şirket tarafından dava dışı sigortalıya ödendiği, mahkemece hükme esas alınan asıl bilirkişi raporunda davalıya ait aracın sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, emtiayı taşıyan aracın sürücüsünün kusursuz olduğunun belirlendiği, 27/08/2019 tarihli ek raporda, meydana gelen kaza sonucunda 24 palet silindir gömleği ve pimin hasar gördüğünün belirtildiği, 29.12.2019 tarihli ek raporda ise hasar gören emtianın dökümü yapılarak hasar bedelinin 36.643,50 TL olarak belirlendiği, mahkemece kazanın oluşumundaki kusur durumu yönünden asıl bilirkişi raporu ve hasar bedeli yönünden ek bilirkişi raporlarına göre verilen kararın esas yönünden yerinde olduğu, davalı vekilinin zamanaşımı, hak düşürücü süre, kusur dağılımı ve zarar miktarı hakkındaki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak, davalı vekilinin ilk derece mahkemesince hükmedilen icra inkar tazminatının yerinde olmadığına ilişkin istinaf sebebi yönünden yapılan değerlendirmede, dava konusu tazminat miktarı likit (belirli, muayyen) olmayıp hükmedilecek tazminat miktarının tespiti yargılamayı ve bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden, davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin hükmedilen icra inkar tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının bu sebeplerle kaldırılmasına, sair istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.09.2018 tarih 2016/905 Esas 2017/1006 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ ile; İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8333 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
492 sayılı harçlar kanunu gereğince alınması gereken 2.503,12 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 442,56 TL nispi harcın mahsubu ile kalan 2.060,56 TL harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacının yapmış olduğu 471,76 TL harç, 272,60 TL tebligat gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.544,36 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.496,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen takdiren 81,05 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14.09.2021