Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/294 E. 2023/1810 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/294
KARAR NO : 2023/1810

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI : 2019/52 Esas 2019/1312 Karar

DAVANIN KONUSU: Tazminat (Kooperatif Üyeliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06.12.2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 06.12.2023

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.12.2019 gün ve 2019/52 Esas 2019/1312 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1280 E. Sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde; davacılar … ve …’ın diğer davacı …. Kooperatifinin denetçileri olduğunu, davalılardan …, …, … , … , … , … ve … ‘ın eski yönetim kurulu üyesi, … , … , … ve … ‘ın eski denetçileri, … ‘ın aynı zamanda kooperatifin işini üstlenen … Şti.’nin de yöneticisi olduğunu, davalılardan … , … ve … ‘ın kooperatifin ilk ortakları ve kurucu üyeleri olduğunu, kooperatifin ilk genel kurulunun 06.08.2007 tarihinde yapıldığını ve bu kişilerin yönetim kurulu üyesi seçildiklerini, davalı … ‘ın ilk kooperatif başkanı olduğunu, … ‘in denetim kurulu üyeliğinden istifasıyla … ‘ın seçildiğini, bu kişinin aynı zamanda davalı … Şti. ‘nin sahibi ve yetkili müdürü olduğunu, kooperatifin 22.05.2010 tarihinde yapılan genel kurulunda … ve … yerine, … ve … ‘in yönetim kurulu üyesi seçildiğini, … ve … ‘in de denetim kurulu üyesi olduğunu, 12.02.2011, 21.04.2012, 30.03.2013, 05.04.2014 tarihli genel kurulların yapıldığını ve 13.09.2014 tarihli olağan genel kurulda eski yöneticilerin ibra edilmeyerek hesap tetkik komisyonu kurulmasına karar verildiğini, … , … ve … ‘in yönetim kurulu üyesi, … ve … ‘in de denetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, … ‘in istifasıyla … ‘ın yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, kooperatifin … … … … Mevki toplam … parselde bulunan taşınmaz üzerine villa tipi dubleks yazlık yapmak için kurulduğunu, kooperatifin inşaat işini üstlenen … Şti.’nin 18.02.2008 tarihli inşaat sözleşmesini imzaladığını, müteahhit firmanın sözleşmenin imzalanması üzerine inşaata başladığını, ancak teknik şartnameye aykırı iş yaptığından işi bıraktığını, üyelerin ödemeleri tam olmasına rağmen inşaatın tamamlanamaması ve yarım bırakılması üzerine 13.09.2014 tarihli olağan genel kurulda yöneticilerin azledildiğini, genel kurul kararı gereğince, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinde 2014/129 D.İş sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği ve rapor alındığını, kooperatif eski yönetim kurulu üyelerinin sahtekarlık yaparak toplantıları engellediğini ve karar alınamadığını, davalı … Şti.’nin İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2014/12909 Esas sayılı dosyasıyla kooperatiften 2.171.709,51 TL alacaklı olduğundan bahisle icra takibi başlattığını, itiraz üzerine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1354 Esas sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını, aynı müteahhidin İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2015/10885 Esas sayılı dosyayla icra takibi başlattığını ve trafo parasını istediğini, önceki yöneticilerin kötü yönetimi nedeniyle işin bitirilemediğini, kooperatifin şu anda zor durumda bulunduğunu, 12.02.2011 tarihli genel kurul kararı ile, 2007 yılında her biri 11.500,00 TL bedelle alınan 49 adet arsanın bir kısmının müteahhit firmaya devredilmesi yönünde karar alındığını, 12 adet arsanın 03.09.2014 tarihinde rayicin çok altında bir bedelle …’a tapuda devredildiğini, 182.400,00 TL satış bedelinin ise kooperatif kayıtlarına şirket alacağı olarak geçirildiğini, ayrıca kooperatif başkanı olan … ve … ‘e de arsalar verildiğini, kalan arsalardan 13’ünün de üyeler ve geri kalan 13’ünün de kooperatif adına kayıtlı olduğunu, bunun dışında 11 adet arsanın akıbetini tespit edemediklerini, … ‘a verilen 12 adet arsa nedeniyle kooperatifin 400.000,00 TL zararının olduğunu, eski başkan … ‘ın kooperatif başkanı olarak kendisini üye kaydetmek için … ‘ten 70.000,00 Euro para aldığını, bu paranın 100.000,00 TL olarak kooperatif kayıtlarına geçirildiğini, fazlasının … ‘ın zimmetinde kaldığını, bu kişinin parasını geri alamadığını, yine bazı üyelerin üyelikten çıktığı halde paralarını geri alamadıklarını, müteahhit şirket yöneticisi ve müdürü kooperatif ortağı … ‘ın … ile kooperatifin şimdiki başkanı … ‘ı dolandırdıklarını, … ‘ın davacı kooperatife ait alt yapı ve su tesisatı işlerini tamamladığı halde, bu işlere karşılık alacağı olan 80.000,00 TL’nin aradaki anlaşma gereği üyelik aidat borcu olarak kooperatif kayıtlarına geçmesini beklerken sadece 36.000,00 TL’lik kısmının mahsup edildiğini öğrendiğini, piyasada pek çok müteahhidin bayındırlık birim fiyatları adı altında kırımla iş yaparken davalıların birim fiyatları üzerine %17 artışla iş verdiğini ve ayrıca eskalasyon farkı ödemek suretiyle kooperatifi zarara uğrattıklarını, davalıların kooperatifin inşaat işlerini tamamen müteahhidin insiyatifine bıraktıklarını, hak edişlerin sözleşmeye uygun olarak ve düzenli bir şeklide hazırlanması için hiçbir çaba sarf etmediklerini, yapılan işlerin sözleşmeye ve düzenlenen hak edişlerin yapılan işlere uygun olup olmadığını denetleyecek bir teknik eleman dahi görevlendirmediklerini, müteahhit şirketin bütün projeleri kendisi hazırlayıp kooperatife sunmaksızın kabul ettirdiğini, davalı yönetim kurulu üyesi … ‘in kooperatif yöneticisi olduğu halde 10/04/2008 ve 31/12/2000 tarihlerinde kooperatiften proje bedeli altında 15.000,00 TL’nin üzerinde para aldığını, kooperatif adına alınması gereken kredilerin şahsi olarak alındığını, tutulması gereken defterlerin tasdiklerinin yapılmadığını, kooperatifin defterlerinin usul ve kanuna uygun tutulmadığını, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan tespitte müteahhit firmaya 339.650,50 TL fazla para ödendiğinin tespit edildiğini, yine trafo bedelinin de müteahhide ödendiği halde … AŞ’ye uygun sözleşme koşulları yerine getirilmediğinden elektriğin bağlanamadığını, bu paranın ikinci kez talep edildiğini, ayrıca inşaatların süresinde tamamlanmaması nedeniyle inşaat ruhsatlarının iptal edilerek yeniden ve cezalı harç ödenmesi, yarım bırakılmış olan inşaatların demir aksanının erezyona uğraması nedeniyle de bunların yıkılıp yeniden yaptırılması gibi zorunlulukların meydana geldiğini, bu şekilde davalıların kooperatifi zarara uğrattıklarını, müteahhit şirketin işe başladığı 2008 tarihinden itibaren kooperatiften 1,5 Trilyona yakın para tahsil etmesine karşın hiçbir fatura kesmediğini, son genel kurulda eski yöneticilerin devrileceğinin anlaşılması üzerine hak ediş düzenleyerek kooperatife gönderdiğini, gerçek olmayan tarihli tutanaklar tanzim edilerek imzalandığını, inşaat sözleşmesinin imzalandığı 2008 yılından itibaren tahsil edilen paralara ilişkin olarak tamamı 2014 yılı Ağustos ve Eylül aylarına kesilmiş olan 6 adet faturanın elden kooperatif başkanınca teslim alındığını, kooperatifi borç altına sokacak bu tür işlemlerde ana sözleşme ve yasa hükümlerine göre en az 2 yönetim kurulu üyesinin imzasının bulunması gerektiğini, ancak tutakların … tarafından tek imza ile teslim alındığını, davalı … ‘ın görevini kötüye kullandığını, kooperatifin 22/06/2016 tarihinde yapılan son genel kurulunda önceki yönetici ve deneticiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve tazminat davaları açılması hususunda kooperatif deneticilerine yetki verildiğini iddia ederek, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit sonucu ortaya çıkan ve raporda belirtilmiş olan toplam 339.650,50 TL fazla ödemenin dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … , kooperatif yönetimine 06.08.2007 tarihinde katıldığını, 15.03.2008 tarihinde ayrıldığını, yönetimde olduğu tarihler arasında herhangi bir ihale yapım işi ve benzeri hiçbir tasarrufta bulunmadığını, yönetim kurulu üyeliği süresinde yaptığı işlerin mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … , 25.07.2007 tarihinde kurucu üye olarak kooperatife dahil olduğunu, 2008 yılında istifa ettiğini, dava sebebi gerekçelerin ve uyuşmazlıkların kendisinin yönetim kurulu üyeliğinden ve yapmış olduğu hisse devir tarihinden çok sonraki tarihlerde meydana geldiğini, davacı kooperatifin ilk genel kurulunun 06/08/2007 ikinci genel kurulunun da 14/03/2008 tarihinde gerçekleştirildiğini, her iki genel kurulun ibralarının usulüne uygun olarak yapıldığını, kooperatifin ruhsat ve yapım aşamaları gerçekleşmeden önce inşaat projelerinin oda birim fiyatları baz alınarak kırımlı olarak 06/11/2007 tarihinde … ‘a verildiğini, yapım işinin de 18/02/2008 bayındırlık birim fiyatlarının altında yüklenici firma olan … Şirketine kırımlı olarak verildiğini, bu esnada hem projeler hem de arsa dolguları için fatura karşılığında bazı ufak çapta ödemeler yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Şti. vekili, inşaat ve imalat alacaklarının ödenmemesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından kooperatif aleyhine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1354 Esas sayılı dosyasıyla alacak davası açtığını, kooperatifin o davada Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/129 D.İş sayılı tespit dosyasına dayanarak müvekkiline borçlu değil 339.350,50 TL alacağı olduğunu savunduğunu, alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin davacı kooperatiften 1.494.508,63 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin imalatları eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkili şirkete süresinde ihbar ve ihtar yapılmadığını, davanın hak düşürücü süre ve zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, … ve … ‘in denetçi sıfatıyla dava açamayacağını, davayı yönetim kurulunun açması gerektiğini, müvekkili … ‘ın yüklenici şirketin ortağı olduğunu ve denetçi sıfatıyla sorumluluk davası açıldığını, fazla ödeme iddiasının doğru olmadığını, müvekkil … ‘ın şirketin yetkili ortağı olduğunu, ancak denetçi olmadığını, denetçiler hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurul kararı alınması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin kooperatif ortaklığından ve denetim kurulu üyeliğinden 2009 yılında istifa ile ayrıldığını, dava dilekçesinde müvekkilinin hangi tarihteki hangi eyleminden dolayı sorumlu tutulduğuna ilişkin açıklık bulunmadığını, 2007-2009 yılları arasında denetim kurulu üyeliği yapan müvekkili hakkında sorumluluk davası açılabilmesi için genel kurul kararının bulunması ve bu karara göre davanın kooperatif yönetimince açılması gerektiğini, müvekilinin 2009 yılına kadar süren denetim kurulu üyeliği süresince görevini kooperatif ana sözleşmesine, mevzuata uygun olarak yerine getirdiğini, kooperatif genel kurulu adına sunulan denetim kurulu raporlarının genel kurul toplantılarında görüşüldüğünü ve onaylanarak ibra edildiğini, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde tamamı genel kurullarda onaylanan ve ibra edilen yüklenicinin sözleşmeler ile yükümlendiği işler ve yapılan ödemelerin yönetim kurulu faaliyet raporlarında bilançolarda, kooperatifin resmi defter ve kayıtlarında yer aldığını, genel kurullarda görüşüldüğünü ve yönetim kurullarda ibra edildiğini, müvekkilinin yönetimde olduğu dönemlerde yüklenici şirkete fazladan bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin üyesi olduğu kooperatifin yüklenici şirkete 339.650,50 TL fazla ödeme yaptığına dair iddianın yüklenicinin açmış olduğu alacak davasında yargılamanın konusu olduğundan ortada derdest bir dava bulunduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, davanın kooperatif yönetimi tarafından açılması gerektiğini, davacılar … ve … ‘in denetçi sıfatıyla dava açamayacaklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde tamamı genel kurullarda onaylanan ve ibra edilen yüklenicinin sözleşmeler ile yükümlendiği işler ve yapılan ödemelerin yönetim kurulu faaliyet raporlarında bilançolarda, kooperatifin resmi defter ve kayıtlarında yer aldığını, genel kurullarda görüşüldüğünü ve yönetim kurullarının ibra edilmiş olduğunu, açık olduğunu, müvekkilinin yönetim dönemlerinde yüklenici şirkete fazladan bir ödemenin bulunmadığını, aksine kooperatifin yükleniciye borçlu bulunduğunun kooperatif kayıtlarından belli olduğunu, müvekkilinin üyesi olduğu kooperatifin yüklenici şirkete 339.650,50 TL fazla ödeme yapmış olduğu iddiasının yüklenicinin açmış olduğu alacak davasında yargılamanın konusu olduğundan ortada derdest bir dava bulunduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, müvekkilinin fazla ödeme iddiasına dayalı olarak hangi tarihteki, hangi eyleminden dolayı sorumlu tutulduğuna dair bir açıklık bulunmadığnı, iddianın somutlaştırılması gerektiğini, hak dürüşücü süre ve zamanaşımının geçtiğini, davanın kooperatif yönetimi tarafından açılmasının gerektiğini, … ve … ‘in denetçi sıfatıyla dava açamayacaklarını, bu kişiler yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, yüklenici şirketin ayrıca trafo yapım işinden de alacaklı olduğunu, bu alacağını da 339.411,60 TL olarak İzmir 18. İcra Müd’nün 2015/10885 sayılı dosyası ile icra takibine konu yaptığını, trafo yapım işi ile ilgili olarak ödeme yapıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, kooperatif ortağı … ile birlikte …’ı dolandırdıklarına dair iddianın da asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, ‘in İzmir 5 ATM’ye verdiği 15.12.2016 tarihli cevap dilekçesinde; davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife 105.000,00 TL para ödemiş olmasına rağmen konutunun halen tamamlanmadığını ve noksansız olarak kendisine teslim edilmediğini, kooperatifin 2006 yılınında kurulduğunu, aradan 10 yılı aşkın bir süre geçmiş olmasına rağmen henüz inşaatına başlanmamış konutların mevcut olduğunu, inşaatların uzamasına sebebinin kooperatif kurucusu ve başkanı olan … olduğunu, kooperatifin inşaat işlerini akrabası olduğunu sandığı …’ın inşaat şirketi olan … firmasına ihale yapmadan ve başkaca teklif almadan verdiğini, kooperatife ait pek çok arsanın değerinin altında firmalara karşılık olarak müteahhit firmasına verildiğini, pek çok üyenin ödediği paranın kooperatif kayıtlarına tam olarak nakliye edilmediğini, müteahhit firmaya hak edişlerin çok üzerinde paralar ödendiğini, kendisinin 2010-2011 yıllarında kısa bir süre yöneticilik yaptığını, iddia edilen zararların yöneticilik yaptığı döneme ilişkin olmayıp daha öncesine dayandığını, davada tazminatla sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, kusurunun bulunmadığını, kendi döneminde alınan kararların tümünün başkan tarafından alındığını, alınan kararlardan kendisinin ve diğer yönetici ve denetçilerin haberinin olmadığını ayrıca zamanaşımı süresinin geçtiğini belirtmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça 339.650,50 TL kooperatif zararının dava tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine yönelik olarak davalılar hakkında İzmir 5 ATM’nin 2016/1280 E. sayılı dosyasında dava açıldığı, İzmir 5 ATM tarafından, dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan bahisle dosyaların birleştirilmesine karar verilerek dosyanın İzmir 1 ATM’nin 2014/1354 Esas sayılı dosyasına gönderildiği, 2014/1354 Esas sayılı dosyasında 28.02.2019 tarihinde birleşen İzmir 5 ATM’nin 2016/1280 E. sayılı dosyasının tefriki ile başka bir esasa kaydedilmesine karar verildiği, davacı kooperatif ile davalılardan … Şti. arasında davacı kooperatife ait arsa üzerinde 49 adet villanın yol, yeşil alan, zemin iyileştirme ile dolgularının yapılması 49 adet villanın anahtar teslime kadar yapılması ve çevre düzenlemesi işinin üstlenilmesine yönelik 08.02.2008 tarihli inşaat sözleşmesinin imzalandığı, davacının talebinin Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan tespit sonucu ortaya çıkan toplam 339.650,50 TL fazla ödemenin dava tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik olduğu; ancak 2014/1354 Esas sayılı dosyasında, sözleşme bedelinin götürü olarak değil birim fiyat üzerinden belirlendiği, tespit raporundaki işin fiziki seviyesi ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri göz önüne alınarak yapılan hesaplama sonucu yüklenici tarafından yapılan iş bedelinin 2.741.962,79 TL tutarında olduğu, kooperatif tarafından yükleniciye satış ve devri yapılan 14 adet taşınmazın bedelinin 208.100,00 TL de dahil olmak üzere yükleniciye yapılan ödeme toplamının 1.236.364,16 TL olduğu, ödeme tutarının yapılan iş bedelinden mahsubu sonucu yüklenicinin kooperatiften sözleşme dolayısıyla 1.505.598,63 TL tutarında alacaklı olduğu hususlarının tespit edildiği; eldeki dosya davacısı kooperatif tarafından yapılmış fazla bir ödeme olmadığı gibi davalı yüklenici … Şti.’nin davacı kooperatiften 1.505.598,63 TL tutarında alacaklı olduğu, 339.650,50 TL fazla ödeme iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, fiziki görgü ve bilgiye dayalı olarak tanzim edilen Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/129 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi heyet raporunda toplam imalat bedelinin 1.055,821,66 TL olduğu, bu kapsamda 339.650,50 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, Dikili Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 22.01.2019 tarih ve 729 sayılı yazısında dava konusu … Mah. …, … ve … parselin temel üstü vizesinin olmadığının belirtildiğini, temel üstü vizesi olmayan binaların kaçak yapı durumunda olduğunu, bilirkişi raporunda proje hazırlama bedeli adı altında 357.419,00 TL yüklenici şirket alacaklı gösterilmişse de müvekkili kooperatife ait taşınmazların projesinin dava dışı … Şti. mimarı … tarafından hazırlandığını, kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığının tespit edildiğini, tespit dosyasında hazırlanan bilirkişi raporu dışında, dosyada alınan tüm bilirkişi raporlarının dava konusu inşaatlar incelenmeksizin dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde hazırlandığını, İmar Kanunu’na 18.05.2018 tarihinde 7143 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 16. maddesiyle imar barışı getirilince binalar kaçak olduğundan 24 kooperatif üyesi 4.500,00’er TL ödeyerek yapı kayıt belgesi aldığını, binalar kaçak olduğundan, temel üstü vizesi, iskan ruhsatı, projesi bulunmadığından yüklenici şirket sadece yapılan iş tutarını talep edebileceğini, bilirkişi raporunda yapılan iş tutarının 1.693,878,78 TL olarak beyan edildiğini, oysa gözlem neticesinde hazırlanan Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/129 D.İş sayılı dosyasında alınan raporda yapılan iş tutarının 1.055,821,66 TL gösterildiğini, yüklenici şirketin, hakediş raporlarında, metraj listelerinde yazılı olduğu gibi bir harcaması ve hizmetinin bulunmadığını, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak yüklenici şirketin yaptığını iddia ettiği edimlerin yerinde incelenmesi gerektiğini, yüklenici davalı … Şti.nin yetkilisi ve sahibi olan aynı zamanda kooperatif üyesi …’ın geriye dönük olarak faturalar ve hakediş raporları tanzim ederek önceki yönetim kurulu üyelerine imzalattığını ve İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/12909 E. sayılı icra takibi başlatıldığını, dosyaya sunulan tüm hakediş raporları ve faturaların eski tarihli olarak düzenlenen sahte belgeler olduğunu, 15.09.2008 tarihli hak ediş raporu altında müvekkili kooperatif kaşesi üzerine atılı bulunan imzaların …, … ve …’e ait olduğunu, ancak 15.09.2008 tarihinde müvekkil kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin …, … ve … olduğunu, … ve … ‘in 15.09.2008 tarihinde yönetim kurulu üyesi olmadıklarını, 20.12.2008 tarihli hakediş raporu altında müvekkili kooperatif kaşesi altında yine …, … ve …’in imzalarının bulunduğunu, ancak o tarihte yine … ‘in yönetim kurulu üyesi olmadığını, o tarihte yönetim kurulu üyesinin … olduğunu, 08.02.2008 tarihli inşaat sözleşmesi ile davacı şirket tarafından yapılan hizmetlerin karşılığının fazlasıyla ödendiğini, 13.05.2016 tarihli kök rapor ile davacı şirket tarafından ibraz edilen metraj listeleri ve hakediş raporları uyarınca kesin hesap çıkartıldığını, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tespit dosyasıyla tezat halde olduğunu, yüklenici şirket tarafından düzenlenen evrakların sahte olduğuna dair iddiaların mahkemece değerlendirilmediğini, davalı şirket tarafından dosyaya ve bilirkişi incelemesi neticesinde inşaat mühendisine ibraz edilen metraj cetvelleri, yıllık tespit cetvelleri, yaklaşık maliyet hesaplama tablolarının fiili duruma aykırı olduğunu, müvekkili kooperatifin hiçbir zaman münferid imza ile temsil edilmediğini, davalı şirket tarafından yapılan imalatlara ilişkin geçici kabul veya kesin kabul yapılmadığını, yine tüm villaların bitirilerek kooperatife teslim edilmemiş olduğunu, iş bitirilmiş gibi davalı yüklenici lehine kesin hesabın çıkartılarak eskalasyon imalat bedelerinin ve ihale zamlı tutarın hesaplanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 13.09.2014 tarihli genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin değiştirildiğini, bu genel kuruldan 10 gün önce müvekkili kooperatife ait 14 adet arsanın bir tanesinin 15.200,00 TL bedelle davalı şirket sahibi …’a satıldığını, bu satışın Dikili Tapu Müdürlüğünde 14.02.2011 tarihli genel kurul kararı ibraz edilerek yapıldığını, 14.02.2011 tarihli 2010 yılı olağan genel kurul toplantısında kooperatife üye kazandırılması için yönetim kuruluna arsa satışı için yetki verilmiş olduğunu, bu genel kuruldan 3 yıl 7 ay sonra, yönetimin değiştirildiği genel kuruldan 10 gün önce, davalı şirket yetkilisine 14 adet arsanın yok pahasına satıldığını, müvekkili kooperatifin devredilen bu taşınmazlar nedeniyle 2014 yılında 450.000,00 TL zarara uğratıldığını, satış tarihinde arsaların en az 50.000 TL değerinde olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri ve eski denetçileri olan davalılar tarafından davalı … Şti.’ne eser sözleşmesi kapsamında yapılan fazla ödemenin davalılardan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62/3. maddesi uyarınca yönetim kurulu üyeleri, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludur. Anılan yasanın 98. maddesi hükmüne göre ise, özel yasada açıklık bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu’nun anonim şirketlere ilişkin hükümleri uygulanır.
6762 sayılı TTK’nın 341. maddesinde şirket namına dava açmak yetkisinin denetim kuruluna ait olduğuna ilişkin düzenlemeye 6102 sayılı TTK’da yer verilmemiş ve denetim kurulu bir organ olarak yasal düzenlemeden çıkarılmış ise de, anonim şirketlerden farklı olarak 1163 sayılı Kooperatifler Kanununda denetim kurulu bir organ olarak varlığını devam ettirmektedir. Tip Anasözleşmenin 36/3 maddesinde de bir değişiklik yapılmamıştır. Bu maddeye göre davanın genel kurulda alınacak karar doğrultusunda kooperatif denetçileri tarafından açılacağına ilişkin hüküm devam etmektedir. Diğer yandan, aksi halde görevdeki yönetim kurulu üyelerinin davacı ve davalı sıfatı birleşerek menfaat çatışması yaratacak şekilde kendileri hakkında sorumluluk davası açamayacağı da gözetildiğinde bu davanın kooperatif denetim kurulu tarafından açılması gereklidir. Davacı denetim kurulu üyelerinin aktif dava ehliyetleri bulunmaktadır. (Yargıtay 6. HD 2021/2939 E. 2022/2929 K. sayılı ilamı)
Davacılar tarafından, davacı kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri ve eski denetçileri ile davacı kooperatife ait arsa üzerinde 49 adet villanın yol, yeşil alan, zemin iyileştirme ile dolgularının yapılması, 49 adet villanın anahtar teslime kadar yapılması ve çevre düzenlemesi işinin yüklenicisi olan … Şti. aleyhine, Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/129 D.İş sayılı tespit dosyasında yükleniciye fazla ödendiği belirlenen 339.650,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince, yüklenici … Şti. tarafından eser sözleşmesi kapsamında bakiye iş bedeli alacağının tahsili amacıyla İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2014/12909 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle açılan (eldeki davanın da birleştirilip sonradan tefrik edildiği) İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1354 Esas sayılı dosyasında yüklenicinin kooperatiften sözleşme dolayısıyla 1.505.598,63 TL tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, böylece davacı kooperatif tarafından yapan fazla ödemenin bulunmadığı gerekçesiyle eldeki davanın reddine karar verilmiştir.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1354 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile, davalının İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2014/12909 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 1.505.598,63 TL asıl alacak ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işletilecek aylık %3 faizi ile birlikte devamına karar verildiği; kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 2019/3003 E. 2022/58 K. sayılı ilamı ile, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının sadece taraf defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme sonucu hazırlandığı, bu nedenle gerekçeli kararın denetlenebilir olmadığı, mahkemece taraflar arasında ihtilaf konusu olan sözleşme hükümleri, proje ve ekleri, hak ediş raporları metraj listeleri, faturalar, yargılama sırasında alınan rapor, ek rapor ve değişik iş dosyasındaki tespitler ile tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları ile itirazları birlikte değerlendirerek çelişkiye mahal bırakmayacak şekilde mahalde talimat yoluyla yaptırılacak keşifle yapılan işlerin karşılaştırılması suretiyle, inşaatın fiziki seviyesi de belirlenerek tarafların hak ve yükümlülükleri kapsamında ihtilafların değerlendirilerek davaya konu takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği sonucuna varılarak HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1354 E. Sayılı dosyasında davacı olan yüklenici … Şti. tarafından, eldeki davanın da konusunu oluşturan 08.02.2008 tarihli eser sözleşmesi kasamında bakiye iş yapım bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiş olup, eldeki davada da davalı yüklenici şirkete fazla ödeme yapıldığı iddia edilmekte olup, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1354 E. Sayılı davasının sonucu eldeki davayı doğrudan etkileyecek nitelikte olduğundan, HMK’nun 165. maddesi gereğince söz konusu davanın bekletici mesele sayılarak, sözü edilen davada verilecek kararın kesinleşmesinden sonra, oluşacak sonuca göre eldeki davada değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sözü edilen davada verilen karar kesinleşmeden, o davada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacılar vekilinin istinaf sebepleri yerindedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.12.2019 tarih 2019/52 Esas 2019/1312 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacılara iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06.12.2023