Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/280 E. 2023/1531 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/280
KARAR NO : 2023/1531

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.12.2020
NUMARASI : 2018/920 Esas 2020/658 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 31.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31.10.2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.12.2020 tarih 2018/920 Esas 2020/658 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili, davalının, müvekkili şirketin ortağı olduğunu, davalının 31/08/2016 tarihli sözleşme ile kendisine ait olan … plakalı aracını müvekkiline kiraladığını, bu aracın 01/08/2016-06/06/2017 tarihleri arasındaki dönemde müvekkili tarafından servis hizmetinde kullanıldığını, şirket ortakları arasında düzenlenen hisse devrine ilişkin 16/05/2017 tarihli protokol ile davalının, davacı şirketteki hissesini …’a, devrettiğini, protokolün 2. maddesi uyarınca kredi borcu bittiğinde bu aracın kasasının plakasız olarak müvekkiline devredileceğini, protokolün 4. Maddesi ve 31/08/2016 tarihli kira sözleşmesi ve 16/05/2017 tarihli protokol hükümleri uyarınca dava tarihine kadar müvekkiline teslim dilmesi gereken aracın teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin başka bir araç kiralamak durumunda kalarak gelir kaybına uğradığını, 16/05/2017 tarihli hisse devri sözleşmesinin 4. maddesi gereğince uğradığı 1.000,00-TL gelir kaybının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, … plakalı aracın kasasının müvekkiline devredilmesine, bunun mümkün olmaması halinde 2.000,00-TL olan kasa değerinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, davalının, kooperatiften aldığı krediyi ödedikten sonra krediyi çektiği … Bankası’ndan iade aldığı 3.750,00-TL ortaklık payını müvekkiline yansıtarak sebepsiz zenginleştiğinden, 3.750,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Dikili Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, sözleşmede her ne kadar İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmış ise de müvekkilinin tacir olmadığını, bir an için işletmesi olduğu kabul edilse dahi bu işletmenin tacir kavramına giremeyeceğini, müvekkilinin sadece Esnaf Odasından kredi alabildiği dikkate alındığında statüsünün esnaf olabileceğini, ayrıca uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinin görev alanına girmediğini, kira sözleşmesinden kaynaklanan zarar isteğinin bulunduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, sözleşmenin 5. maddesinde “… plakalı aracın vize işlemlerinin 20 gün içerisinde tamamlanacağı ve bu araca ait satış vekaletnamesinin davacıya verileceği” hususunun, sözleşmenin 9. maddesinde “… plakalı aracın davalıya devrinin Buca Esnaf Kefaletinin borçlarının ödenmesi 10.000,00-TL ve … plakalı aracın satış işlemlerinin öncelikle gerçekleşmesinden sonra müvekkilinin davacıyı ibra edeceği” hususunun kararlaştırıldığını ancak davacının … plakalı araç için edimini yerine getirmediğini, dolayısıyla karşı edimi bekleyemeyeceğini, yasal koşulları oluşmadığından öncelikle davanın reddine karar verilmesi, aksi kanaat oluşur ise dava sonucunda müvekkilinin karşı tarafa parasal bir yükümlülüğü doğacak olursa öncelikle davacının müvekkiline … plakalı araç nedeniyle borcunun devam ettiği dikkate alınarak bu aracın değerinin de hesaplanarak mahsup edilmesi gerektiğini, 16/05/2017 tarihli sözleşmedeki ana amacın …, … ve …. isimli ortakların hisselerinin diğer ortaklara devri olduğunu, 16/05/2017 tarihli protokole göre en geç 02/06/2017 tarihinde davacının … plakalı araç ile ilgili müvekkiline vekalet vermesi veya aracı devretmesi gerekmekte iken bu süre içerisinde karşı tarafın aracı devretmediğini, bu nedenle kendi edimini ifa etmeyen davacının müvekkilinden aracın kasasını istemesinin iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, gelir kaybı iddiasının kötü niyetli olduğunu, davacı 07/06/2017 tarihinde teslim yapılmayınca yeniden kiralama yaptığını belirtmiş olduğunu, gelir kaybının olmadığını, kiralama süresi sonunda davacının müvekkili ile yeni bir kira sözleşmesi düzenlemediğini, protokolün münferit bir sözleşme olduğunu, hisse devir koşullarının belirtildiğini, ayrıca müvekkiline ait aracın davacı tarafından yeniden kiralanması için yeni koşulların belirlendiğini, protokolün düzenlendiği tarihten bu yana yeni kira sözleşmesi düzenlemek için başvurulmadığını ve kira bedellerinin ödenmediğini, davacı tarafın kooperatife olan borcun tamamını ödemediğini, müvekkilinin kredi ihtiyacı oluşunca toplu ödeme yaparak krediyi bizzat kendisinin kapattığını, davacı şirket yetkilisi ve sözleşmenin 2.1 maddesi yönünden revizyon yapılarak müvekkilinin yapılan erken ödeme karşılığı 69.873,00-TL ödendiğinde protokole konu senetlerin davacı şirket yetkilisine verilmesi konusunda talimat verdiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından 69.873,00-TL ödeme karşılığı sözleşmede belirtilen 11 adet senedin karşı tarafa teslim edildiğini, müvekkilinin bu hareketi ile davacıyı 7.487,24-TL kara geçirdiğini belirterek, davanın öncelikle görev ve yetki yönünden, bu olmadığı taktirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, trafik kayıtlarından … plakalı aracın dava tarihinde ve halihazırda davacı tarafından davalıya satışının verilmediği, Türk Borçlar Kanunu’nun karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerin ifasında sırayı düzenleyen 97.maddesi uyarınca, davacının sözleşmeyle yüklendiği edimi yerine getirmeden, karşı taraftan edimini yerine getirmesini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davacı vekili, T.B.K. 97.maddesi ve 16.05.2017 tarihli protokol uyarınca edimini yerine getirme önceliği ve yükümlülüğünün davalıda olduğunu, davalının, edimini yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü, davalının … plaka nolu aracı davacı şirkete teslim etmekle yükümlü olup, bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yine … plaka nolu aracın kendisine teslimini ve vekaletname verilmesini isteme hakkını kullanmadığını, adına vekaletname çıkarılması konusunda gerekli şartları yerine getirmediğini, bu hususta bilgi, belge ve fotoğraf vermediğini, bu şekilde T.B.K’nun 106.maddesi uyarınca temerrüde düştüğünü, T.M.K’nun 2.maddesi uyarınca davalının iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uymadığını, kendi aleyhine, kendi vekili tarafından icra takibi açtırdığını, mahkemece delillerinin toplanmadığını, tanıklarının dinlenmediğini, 16.05.2017 tarihli protokol ile ilgili hükümlerin usul ve yasaya olarak değerlendirildiğini, tarafların edimlerinin önceliklerinin tespiti için bildirilen tanıkların yasal gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, dava dilekçesinde alacakla ilgili fazlaya ilişkin haklarınız saklı tutmalarına karşın, Mahkemece HMK’nun 150.m. zorlaması ile dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtarıyla eksik harcı tamamlatmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Mahkemece … plaka nolu aracın teslimi konusunda bir kanaat edindikten sonra davayı reddetmesi gerekirken, yargılamayı sürdürmesi ve yasal bir zorlama olmamasına rağmen … plaka nolu aracın kasası hakkında bilirkişi incelemesi yaptırarak, dava harcını tamamlatmasının davacı şirketi zarara uğrattığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:Dava; sözleşmeye dayalı alacak davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yerel mahkemece davacının kira sözleşmesinden kaynaklı gelir kaybına ilişkin talebinin asıl davadan tefrik edilerek başka bir esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket ortaklarından olan davalı … ile …, …, … ve … arasında 16/05/2017 tarihli protokol imzalandığı, protokol uyarınca davalı …, dava dışı … ve dava dışı … şirketteki hisselerini … ile …’a devretme konusunda anlaşmaya vardıkları, davalının hissesine karşılık … plakalı … marka 2016 model aracın plakasının davalıya verileceği, ayrıca davalı adına çekilen, ancak gerçekte şirketin borcu için kullanılan 125.000,00-TL tutarındaki kredinin kalan borcunun hisseyi devralan …tarafından ödeyeceği, protokolün 4. maddesinde; davalı adına kayıtlı … plakalı aracın şirkete kiralanacağı, bu aracın borcu bittiğinde plakasının davalıda kalacağı, kasasının ise şirkete devredileceğinin kararlaştırıldığı, aynı protokolün 9. maddesinde; … plakalı aracın davalıya satış işlemlerinin gerçekleştirilmesinden sonra davalının şirketten ve …’dan hiçbir hak ve alacağının kalmayacağının kararlaştırıldığı, bu protokol doğrultusunda davalı tarafından, dava dışı …’a hisse devrinin gerçekleştirildiği ve davacı şirketin 22/05/2017 tarihli ve 2017/01 karar sayılı ortaklar kurulu kararıyla davalının, davacı şirket ortaklığından ayrıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar ve dava dışı şirket ortakları arasında imzalanan 16/05/2017 tarihli protokol gereğince davalı adına kayıtlı olan … plakalı aracın kasasının davacı şirkete devredilip devredilemeyeceği, Buca Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi tarafından davalıya ödemesi gerçekleştirilen 3.750,00 TL yönünden davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği taraflar arasındaki uyuşmazlık noktalarıdır.
Somut olayda tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan protokol uyarınca, davalı tarafından, davacı şirket için Buca Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifi’nden çekilen kredinin kalan geri ödemesinin şirket ortaklarından …tarafından taksitler halinde ödenmekte iken, davalı tarafından söz konusu borcun peşin olarak ödenmesi nedeniyle davalıya ödenen 3.750,00 TL nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği iddia edilmekte ise de, aldırılan bilirkişi raporuna göre, kredi miktarı olan 125.000,00 TL’nin davacı şirkete ödendiği dikkate alındığında 3.750,00 TL tutarındaki ödeme nedeniyle davalının sebepsiz zenginleşmediği, ayrıca söz konusu protokol hükümleri incelendiğinde dava dışı şirket ortağı …tarafından … plakalı aracın davalıya devredileceğinin kararlaştırılmasına karşın, söz konusu aracın satışının davalıya verilmediği, sözleşmede davacının … plakalı aracın satışını verme borcunun sonraya bırakılmadığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97. Maddesi uyarınca sözleşmeyle yüklendiği edimi yerine getirmeyen davacının, karşı taraftan edimini yerine getirmesini bekleyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik veya usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’nin peşin alınan 3.140,00 TL’den mahsubu ile fazla yatan 2.870,15 TL’nin talep halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31.10.2023