Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/279
KARAR NO : 2023/1551
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29.09.2020
NUMARASI : 2018/477 E. 2020/431 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18.04.2018
KARAR TARİHİ : 02.11.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.11.2023
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.09.2020 tarih 2018/477 E. 2020/431 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 05.08.2017 tarihinde, davalı … Şti.’ne ait, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın seyir halinde iken, bu araçtan kopan lastik kaplamasının aynı yönde seyir halinde bulunan müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı araca çarptığını, müvekkilinin aracında maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilinin aracındaki hasar tespitini ve gerekli tamiratları yerleşim yeri olan Almanya’ya döndüğünde yaptırdığını, müvekkilinin aracında maddi zarar ve değer kaybı olmak üzere 7.357,04 Euro hasar oluştuğunu, davalı sigorta şirketine 19.12.2017 tarihinde başvuru yaptıklarını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca 929,51 Euro tespit gideri yapıldığını belirterek, 6.357,04 Euro maddi zarar ve 1.000,00 Euro değer kaybı olmak üzere toplam 7.357,04 Euro zararın davalı sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde, diğer davalıdan ise kusurları oranında, her bir davalı için temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca 929,51 Euro tespit giderinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davacı tarafça müvekkili şirkete sunulması gerekli olan onarım resimleri ve yasal olarak alınması zorunlu olan MASAK belgesinin düzenlenmesi için gerekli olan kimlik fotokopileri davacı yana kendisi tarafından bildirilen mail adresi üzerinden eksik evrak bildiriminde bulunulmasına rağmen dava tarihi itibariyle müvekkili şirkete sunulmamış durumda olduğunu, davaya dayanak bilirkişi raporunda yer alan hesaplama ve buna dayalı davacı iddiasının objektif durumla bağdaşmadığını, fahiş olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemek üzere hasar ve değer kaybı tutarının, bilirkişi incelemesi suretiyle belirlenmesini talep ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 05.08.2017 tarihinde, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römork dorse takılı olduğu halde seyri esnasında, aracından kopan kaplama lastik parçalarının yolun orta şeridine düşmesi ve sürücü …’ın aracını emniyet şeridine alarak yoldaki lastik parçalarını almak için durması esnasında arkasından aynı yönde seyretmekte olan davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın bu kaplama lastik parçalarına çarptığı, ardından dava dışı …’nun sevk ve idaresindeki… plakalı aracın da kaplama lastik parçalarına çarparak ön kısımlarının hasar görmesi neticesinde üç araçlı maddi hasarlı bu trafik kazasının meydana geldiği, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı … Şti.’ye ait … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın 2918 Sayılı KTK’nın 30. Maddesinde yer alan “Araçların Teknik Şartlara Uygunluğu (Araçların, esasları yönetmelikte belirtilen şekilde ve tarzda teknik şartlara uygun durumda bulundurulması zorunludur.)” kurallarını ihlal ettiğinden ötürü bu trafik kazasının meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı ile dava dışı … plakalı aracın sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının aracında hasar gören kısımların kaza ile uyumlu olduğu, araçta meydana gelen toplam hasar miktarının parça bedeli + işçilik + KDV dahil 6.300,00 Euro olduğu, davacıya ait araçta Sigorta Genel Şartları Ek-1 tablosuna göre herhangi bir değer kaybı oluşmayacağının tespit edildiği, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 esas, 2020/40 karar, 17/07/2020 tarihli iptal kararı ile KTK’nın 90. Maddesinin 1. cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin, ikinci cümlesinde yer alan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin iptallerine karar verildiği, bu nedenle kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki ikinci el rayiç değeri ile onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki ikinci el değeri arasındaki fark olarak belirlenen değer kaybı miktarının 1.000,00 Euro olduğu, kaza tarihi itibariyle Merkez Bankası Efektif Satış Kuruna göre 1 Euro = 4,2059 TL hesabı ile 6.300,00 Euro x 4,2059 = 26.497,17 TL olduğu ve sigorta teminat limiti 33.000,00.-TL’nin altında olduğu; davalıların yargılama giderleri içinde yer olan tespit masrafından sorumlu oldukları, hasar ihbarının davalı sigortacıya 25.10.2017 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihten 8 iş günü sonra 07.11.2017 tarihinde davalının temerrüde düştüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 6.300,00 Euro (26.497,17 TL) hasar bedeli ve 1.000,00 Euro (4.205,90 TL) değer kaybı alacağının, davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi olan 07.11.2017 tarihinden, davalı … Şti.’den kaza tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, AAÜT 13/2. maddesine göre hükmedilecek vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğini, davalı lehine reddedilen miktar 57,04 Euro olduğundan, davalı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin bu tutarın dava tarihindeki TL karşılığını geçemeyeceğini, davanın açıldığı 18.04.2018 tarihinde TCMB efektif satış kurunun 5,0832 TL olduğunu, bu durumda davalı lehine ancak 289,95 TL vekalet ücretine hükmedilebileceğini, müvekkili yararına takdir edilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, kabul edilen tutarın 6.300,00 Euro, bunun dava tarihindeki harçlandırılmış karşılığının 37.107,36 TL olduğunu, müvekkili yararına bu tutar üzerinden 5.566,10 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ekspertiz ücreti giderinin dava tarihindeki Euro kuru üzerinden 4.724,89 TL olarak yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekirken, kaza tarihindeki kura göre TL’ye çevrilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece davanın kabul ve red oranının da yanlış hesaplandığını, dava 7.357,04 Euro olarak açıldığını, mahkemece 7.300,00 Euro’nun kabulüne karar verildiğini, bu durumda davanın kabul oranının %99, red oranının %1 olduğunu, yargılama giderlerinin bu oranlara göre taraflara dağıtılması gerektiğini, mahkemece bilirkişi raporuna riayet edilerek 57,04 Euro hurda indirimi yapılmasının hatalı olduğunu, çıkartılan parçaların amacına uygun olarak yeniden kullanılamayacağını, bu nedenle mali olarak değerinin bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, ilk derece mahkemesince verilen kararın Trafik Sigortası amaç ve kapsamına aykırı olduğunu, teminat limitini aştığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zararı nispetinde olduğunu, teminat tutarının 33.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin teminat limiti kadar sorumlu olacağı hususu göz ardı edilerek hüküm kurulduğunu, müvekkilinin TBK anlamında temerrüde düşmediğini, temerrüt tarihinin hatalı olduğunu, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderinden sorumlu tutulamayacağını, hükmedilen eksper ücretinin fahiş olduğunu, hüküm fıkrasının belirsiz olduğunu, “6.300 Euro (26.497,17 TL), 1.000 Euro (4.205,90 TL)” şeklinde kısmi kabul hükmü kurulduğunu, iki farklı para biriminden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davalı araç sürücüsünün yabancı ülkede kasko teminatı bulunup bulunmadığının araştırılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu davacıya ait yabancı plakalı araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı nedeniyle uğranılan zararın kazaya sebebiyet veren aracın işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi asıl ve ek raporunda, kazanın meydana gelmesinde davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan diğer davalı … Şti.’ye ait … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, kazada hasar gören kısımların kaza ile uyumlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarının yedek parça ve işçilik olmak üzere KDV dahil toplam 6.300,00 Euro olduğu, Sigorta Genel Şartları EK-1 tablosuna göre herhangi bir değer kaybı oluşmayacağı, ancak serbest piyasa şartlarına ve Yargıtay içtihatlarına göre kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki ikinci el rayiç değeri ile (hasarsız değeri), aracın hasarı onarıldıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki farkın 1.0000,00 Euro olduğu, 929,51 Euro ekspertiz ücretinin kadri maruf olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi asıl ve ek raporu denetime elverişli, dosya kapsamına ve hukuka uygun bulunarak, davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin tazminat tutarına ve ekspertiz ücretine yönelik istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davacının Almanya’da ikamet edip, geçici olarak Türkiye’ye getirdiği aracının trafik kazası sonucunda hasara uğradığı anlaşılmakta olup, davacı aracının onarımını Türkiye’de yapması konusunda zorlanamaz. Davacının aracını Türkiye’de veya ikamet ettiği ülkede tamir ettirmek konusunda seçimlik hakka sahiptir. Araç sahibinin bu seçimlik hakkını ikamet ettiği ülkede tamir ettirme yönünde kullanması durumunda, yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerekir. (Yargıtay HGK’nun 24.06.2015 tarih ve 2014/17-28 E. – 2015/1745 K. ) 6098 sayılı TBK’nın 99. maddesi hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür. Davacı alacağı, yabancı para cinsinden meydana gelmiş olup fiili ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL karşılığının tahsiline karar verilmesi gerekir. (Yargıtay 17. HD’nin 17.05.2018 tarih ve 2015/8003 E. – 2018/5155 K. ) Yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanun’un “Yabancı para borcunda faiz” kenar başlıklı 4/a maddesinde düzenlenmiş olup ilgili düzenlemede; “Sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır.” kuralına yer verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca kabul edilen dava değerinin poliçe limitini aşması halinde davalıya yükletilecek yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin toplam tazminatın, dava değerinin limite oranı dahilinde hüküm altına alınması gerekir. (Yargıtay 17.HD’nin 14.06.2017 tarih ve 2016/12075 E. – 2017/5498 K. Sayılı ilamı) İlk derece mahkemesince davalı sigorta şirketinin teminat limiti yönünden yalnızca hasar bedeli olan 6.300,00 Euro’nun esas alınması, 1.000,00 Euro değer kaybı tutarının dikkate alınmaması doğru olmamıştır.
Öte yandan ilk derece mahkemesince hüküm kısmında yabancı para cinsinden gösterilen hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmesi yerinde ise de, bu tutarların yanına parantez içerisinde kaza tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının gösterilmesi infazda karışıklığa neden olacağından isabetli bulunmamıştır. Davalı vekilinin bu yönlerdeki istinaf sebepleri yerindedir.
İstikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerekmektedir. (Yargıtay 11. HD’nin 12/05/2022 tarih ve 2020/6387 E. – 2022/3774 K. ) İlk derece mahkemesince, hükmedilen yabancı para cinsinden tazminatın kaza tarihindeki kur üzerinden belirlenen Türk Lirası karşılığı esas alınarak davacı yararına daha düşük tutarda vekalet ücretine hükmedilmesi, ayrıca davada reddedilen kısım olan 57,04 Euro üzerinden AAÜT’nin 13/2 maddesi gereğince davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, daha yüksek miktarda vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ayrıca mahkemece davanın kabul oranına göre yargılama giderlerinin taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, hatalı oran üzerinden paylaşım yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin vekalet ücretlerine ve yargılama giderlerine yönelik istinaf sebebi yerindedir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili ile dava … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.09.2020 tarih 2018/477 Esas 2020/431 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 6.300,00 Euro hasar bedeli ve 1.000,00 Euro değer kaybı tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’den temerrüt tarihi olan 07.11.2017 tarihinden, davalı … Şti.’den kaza tarihi 05.08.2017 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince belirlenecek Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte hesaplanacak tutarın fiili ödeme tarihindeki efektif satış kuruna göre belirlenecek TL karşılığının davalılardan (davalı sigorta şirketi teminat limiti olan 33.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.097,33-TL harçtan peşin alınan 639,52-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.457,81-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR OLARAK KAYDINA,
Kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, kendisini bir vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
Reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesine göre hesaplanan 290,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini bir vekille temsil ettiren davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Dava kısmen kabul edildiğinden davacı tarafın yaptığı 5,20-TL vekalet suret harcı, 248,50-TL davetiye ve posta gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere 853,70-TL yargılama giderinden davanın kabul oranı nazara alınarak 845,16 TL yargılama gideri ile davacı tarafın karşıladığı 35,90-TL başvurma harcı, 639,52-TL peşin alınan harç, 4.731,20 TL (929,51-Euro’nun dava tarihindeki TL karşılığı) ekspertiz gideri olmak üzere toplam 5.406,62 TL’nin davalılardan alınarak (davalı sigorta şirketi, hükmedilen tutarın teminat limitine oranı dahilinde 4.801,61 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafların ödedikleri istinaf karar harçlarının istek halinde istinaf yoluna başvuranlara iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 47,10 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 209,20 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcından oluşan istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02.11.2023