Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/278 E. 2023/1503 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/278
KARAR NO : 2023/1503

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.09.2020
NUMARASI : 2017/934 E. 2020/365 K.
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 27.10.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.10.2023

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.09.2020 tarih 2017/934 E. 2020/365 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkil şirketin vadesiz hesabından 30/06/2016-30/09/2016 tarihleri arasında “dönemsel hizmet komisyonu ve bunların BSMV’leri” adı altında 3.866,33-TL; kredili mevduat hesabından ise 30/09/2016 tarihinde “dönemsel hizmet komisyonu ve bunların BSMV’leri” adı altında 2.186,17-TL olmak üzere toplam 6.052,50-TL tahsilat yapıldığını belirterek, söz konusu bedelin 20.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili, davacının, davalı banka şubesinden Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kredi kullandığını, kullandığı krediler nedeniyle davacıdan sözleşmelere ve hukuka uygun olarak dönemsel hizmet komisyonu ve BSMV ücreti tahsil edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirket ile davalı banka arasında 5.000.000-TL limitli genel kredi sözleşmesi, çek sözleşmesi ve 07/04/2014 düzenleme tarihli tacirler için bankacılık hizmetleri sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme hükümlerinde masrafların kabul ve taahhüt edildiği, 21/06/2016 tarihinden itibaren davalı bankanın BDDK ya bildirdiği, yayınladığı masraf cetvellerinde, hizmet komisyonlarının yer aldığı, bu oranın %5+BSMV, minimum %5+BSMV, maksimum 5.000-TL olduğunun tespit edildiği, davalı bankanın davacı şirkete tanımladığı 75.000,00-TL nakdi kredi limiti üzerinden ikinci dönemde toplam 5.750,00-TL dönemsel hizmet komisyonu ve 287.50-TL komisyonun %5 BSMV sini tahsil ettiği, davacı şirketin faiz ve komisyonların hesaplarından tahsil edilebileceği yönünde talimatın bulunduğu, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğinde, davacı şirkete istirdat edilebilecek bir masraf tutarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkil şirketin vadesiz hesabından 30/06/2016-30/09/2016 tarihleri arasında “dönemsel hizmet komisyonu ve bunların BSMV’leri” adı altında 3.866,33-TL; kredili mevduat hesabından ise 30/09/2016 tarihinde “dönemsel hizmet komisyonu ve bunların BSMV’leri” olmak üzere 2.186,17-TL tutarında, toplam 6.052,50-TL tahsilat yapıldığını, oysa davacı şirket ile davalı arasında mevcut olan uyuşmazlığın çözümünde taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmede davacı şirket aleyhine olan hükümlerin haksız şart olarak nitelendirilmesi gerektiğini, uyuşmazlık konusu kesintilere ilişkin hükümler TBK genel işlem koşulları kapsamında olup, davacı aleyhine olan hükümlerin geçerliliği bulunmadığını, davacı şirketin aleyhine olan hükümlerin yazılmamış sayılması gerektiğini, bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile davacı şirketten rızası ve bilgisi dışında yapılan kesintilerin faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı tarafından davalı bankadan kullanılan ticari krediler nedeniyle davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen masrafın iadesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin bu husustaki son dönemdeki kararlarında sözleşme tarihine göre ikili ayrıma gittiği, 818 sayılı Borçlar Kanunun zamanında düzenlenen sözleşmeler yönünden sözleşmede bir oran belirtilmesi halinde bu oran, bir oran belirtilmemesi halinde bankanın T.C. Merkez Bankasına bildirdiği oran, bu da yok ise emsal banka uygulamalarına göre makul bir oran belirlenmesi gerektiği, sözleşme tarihi 6098 sayılı TBK döneminde ise sözleşme hükümleri yönünden aynı yasanın 19, 20 . maddesi uyarınca genel işlem koşulları yönünden incelemeye tabi tutulması, kredi sözleşmelerinde yer alan masraf tahsiline ilişkin hükümlerin yazılmamış sayılması sebebiyle oluşan boşlukların öncelikle bankanın 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3., 4. ve 6/2 maddeleri uyarınca belirleyip ilan ettiği oranlar, bankanın bu yönde yapmış olduğu bir ilan bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise emsal banka uygulamaları gözetilerek doldurulması gerektiği yönündedir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2019 tarih 2018/4910 E -2019/8174 K, 30.09.2019 tarih 2018/5750 E- 2019/5991K, 26.09.2019 tarih 2018/4650 E- 2019/5901K sayılı kararları). Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 07.07.2020 tarihli kararıyla 19. Hukuk Dairesi kapatılarak işleri 11. Hukuk Dairesi’ne devredilmiş olmakla Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları da dikkate alınarak uyuşmazlığın incelenmesi gerekmektedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 08.05.2019 tarih 2018/426 E, 2019/3029 K sayılı kararında ise genel işlem şartı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, sözleşmede bir oran belirlenmiş ise bu oranın uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Böylelikle Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 6098 sayılı TBK’dan sonra düzenlenen sözleşmelerde aynı yasanın 19, 20 maddeleri uyarınca genel işlem koşullarına yönelik denetim yapılmaması, sözleşmedeki oranın uygulanması görüşünde olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki dosyada mahkemece dosya arasına davaya konu kredi sözleşmeleri ve ilgili tüm belgeleri, kredi sözleşmelerinin imzalandığı ve borcun kapatıldığı dönemi kapsayan zaman aralığında davalı banka tarafından Merkez Bankasına ticari kredilerle ilgili dava konusu iadesi istenen masraf kalemleri konusunda bildirilen ve ilan edilen oranlar, bu hususlardaki emsal banka uygulamalarına göre karar verilmesi gerekmektedir.
Yerel mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı Bankanın BDDK’ya bildirdiği ve yayınladığı masraf cetvellerinde 21.06.2016 tarihinden itibaren Dönemsel Hizmet Komisvonlarının yer aldığı bu oranın % 5 +BSMV, minimum 100.TL+BSMV, maksimum 5.000 TL olduğunun tespit edildiği, davalı bankanın dönemsel hizmet komisyonu olarak 2 dönem için tahsil ettiği 5.750-TL’nin BDDK bildirdiği ve yayınladığı oran ve tutarların altında olduğu, bankanın yayınladığı masraf cetvelinde masraf türü ve oranı üzerinden masrafın alınabileceğinin vurgulandığı, davacı şirketin faiz ve komisyonların hesaplarından tahsil edilebileceği yönünde talimatının bulunduğunun tespit edildiği, mahkemece söz konusu rapor doğrultusunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; tarafların iddia ve savunmaları ile dayandıkları belgelere göre; netice itibariyle ilk derece mahkemesince verilen kararda bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 269,85 TL’den peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 210,55 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 27.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.