Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/274 E. 2023/1322 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/274
KARAR NO : 2023/1322

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2020
NUMARASI : 2020/89 Esas 2020/375 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 28.09.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28.09.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.11.2020 tarih 2020/89 Esas 2020/375 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, davalının, üzerinde bulunan boş bir senedi haksız olarak ele geçirmek suretiyle rakam kısımlarını doldurarak Karşıyaka 2.İcra Müdürlüğünün 2017/1836 E.sayılı dosyası ile aleyhine icra takibine giriştiğini bildirerek, icra takibine konu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %20 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, paraya ihtiyacı olduğu için davalı tarafından davacıya 500 Cumhuriyet altını verildiğini, karşılığında senet tanzim edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını belirterek, davanın reddine, %20 oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, lehdarı davalı …, keşidecisi davacı …, tanzim tarihi 15/04/2015 olan senette bedelin “malen” alındığı ibaresinin bulunmasına karşın, davalının savunmasında davacıya senet düzenlenmeden önce 500 Cumhuriyet altını verdiğini belirterek senedin ihdas nedenini talil ederek ispat yükünü üzerine aldığı, bu halde davacıya senet karşılığı 500 altın verdiğini ispatla yükümlü olduğu, ancak davalı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının dava ve takip konusu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, davacı tarafından nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik ve hırsızlık iddiası ile müvekkil aleyhine Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/445 E. sayılı dosyası ile kamu davası açılmış ise de, yapılan yargılama sonucunda beraatine karar verildiğini, yapılan istinaf incelemesi sonucunda kararın kesinleştiğini, İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında ispat yükünün davacı borçlu üzerinde olduğunu, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı-borçlunun takibe konulan bononun bedelsiz olduğunu yazılı delillerle kanıtlaması gerektiğini, davacının bu iddiasını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil de dosyaya sunmadığını, bedelsizlik iddiasını tanıkla değil, yazılı delille ispatlaması gerektiğini, davaya konu bonoda “malen” ibaresi bulunduğuna göre, böyle bir bonoda malın teslim alındığı, borçlu tarafından ikrar edildiğini, alacaklının, malın teslim edildiğinin kanıtlama yükümlülüğü bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, İİK’nun 72 maddesi gereğine icra takibine konu bonodan dolayı açılan menfi tespit talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava konu bonoda “malen” ibaresi bulunduğundan, malın teslim edilmediği konusunda ispat yükü davacı borçluda ise de, somut olayda davalı, davacıya senet düzenlenmeden önce 500 adet Cumhuriyet altını verdiğini belirterek senedin düzenlenme nedenini talil edip, ispat yükünü üzerine almış, ancak davacıya senet karşılığı 500 altın verdiğini ispatlayamamıştır. Bu gerekçeye dayalı yerel mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 23.908,5‬0 TL’den peşin alınan 5.977,13‬ TL’nin mahsubu ile eksik kalan 17.931,37‬ TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’nde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28.09.2023